soldaki "ulusların kendi kaderini tayin hakkı" ve ezilen ulus milliyetçiliğine yaklaşım mevzusunun karışık ve biraz da manipülasyona açık olmasının doğurduğu bir yanılsama. özellikle lenin'in bu konudaki ünlü kitabı incelenince, yaklaşımın otomatikman destekleme veya reddetmeden ziyade, marksist bakış açısına göre devrimsel açıdan ileri bir adım sağlayacaksa desteklenmesi, devrimsel açıdan geriye adım atma yönünde olacaksa desteklenmemesi gibi bir bakış açısı söz konusu (lenin o konuda kitabın yazıldığı 20. yüzyıl başlarından desteklenecek veya övgüye layık olarak gördüğü örnek te, desteklenmeyecek olarak gördüğü örnek te vermiş).
türkiye özeline dönersek, türkiye'de özellikle aşırı uçta denebilecek sol akımlar, yukarıda özetlenen bağlamda genelde kürt milliyetçiliğini olumlu yönde adım gibi gördüklerinden destekliyorlar. bu, etnik milliyetçi olmak gibi algılanmamalı, ama ne var ki bazı noktalarda kürt milliyetçi akımlarının aşırılıklarına kapılıp gidebildikleri de zaman zaman gözlemlenen bir vakıa.
