on yıllardır sağ yönetimlere alternatif olamayan dünya görüşüdür. ya da başka bir deyişle halkımızın alternatif olma şansı tanımadığı dünya görüşüdür.
ülkemizde solun söylem ve önceliklerini sil baştan ele alması gerekir.
sürekli bölünme hastalığından vazgeçmesi gerekir.
sürekli sağa yaklaşmanın sola birşey getirmeyeceğini çünkü sağda yeterince sağ parti olduğunu kavraması gerekir.
kaybedilen taşra oylarının ve kürt oylarının bir daha kazanılması gerekir. ki bu marjinal yaklaşımları da törpüler.
ekonomik ve siyasi konularda çok makul çözümler üreteceğini kanıtlaması gerekir.
lider problemini çözümlemesi gerekir.
sloganları veya slogansı söylemleri aşması gerekir.
elit partisi olmadığını sosyal demokrasiyle tüm toplumu kucaklayacak projelere sahip olduğunu kanıtlaması gerekir.
değişim,küreselleşme,avrupa birliği gibi kavramları yeniden yorumlaması gerekir.
idris küçükömer'in elli sene önce yaptığı eleştirileri düşünmesi gerekir.
ülkede aleviler ve elitler dışında kaderimizi sağ partilere teslim eden kocaman bir kitle olduğunu görmesi gerekir.
sosyal demokratlar adına söylüyorum, darbe sevdasından vazgeçip işlevsel ve anlamlı bir demokrasi anlayışı edinmesi gerekir.
toprak refomu, köy-kent projesi gibi uçuk kaçık şeylerden vazgeçmesi gerekir.
sabetayistlerin ve alevilerin sol üzerindeki etkisinin araştırılması gerekir.
sagdan daha sagda olan soldur. Nazizmle kıyaslandıgında sol sayılabilir belki, ama gercek solla karsılastırıldıgında aşırı sagdır. işçi sınıfının olmadıgı yerde sol aranır mı hem arkadasım. kasaptan ekmek istemek gibi birşey. Turkiyede sol sanılan garabet olsa olsa tepeden inmecilik, aristokratlık, elitistlik, militaristlik, darbeciliktir.
karşısında ciddiye alınacak bir biçimde ufak bir düşünce kırıntısı ya da herhangi bir tespit sunulamamasının tek ama güçlü bir nedeni vardır: türkiye'de sağın içinde bulunduğu korkunç bilgisizliktir. kavramsal bir bilgisizlikten öte her daim topluma yabancı olarak sunulan solun aksine sağın yapısı kötü bir taklitçilik ve yaşadığı topluma uzak tespitlerdir. bu da sanki türkiye'nin doğal yapısı gibi gösterilen sağ akımların türkiye'ye dair en ufak bir fikirlerinin olmadığını göstermektedir. sıkıntı kavramları yerli yersiz kullanmak değil, sıkıntı daha işçinin ne demek olduğunu bilmemektedir. elbette zaman gazetesinde çıkan vasatın bile altı sayılabilecek makalelerin ve denemelerin türkiye'de bugünkü sağın kadrolarına öncülük ettiği düşünülürse ne denilmek istediği daha rahat kavranacaktır.
Milliyetçi-mukaddesatçılar ve liberal-islamcılar tarafından kemalizm ile eşdeğer tutulan ve genel anlamda burjuvazi partileri ile birlikte düzen içinde savaşım vermekten kaynaklanan sağ - sol opportunizme meyilli, ancak her daim hedefini sosyalizm olarak belirlemiş işçi sınıfı partisi tkp ile düzen dışında kalarak cephe devrimciliği yapan örgütleriyle varlığını Osmanlı döneminden bu yana sürdüren burjuvazinin ezeli düşmanlarıdır.
Solun güçsüzlüğünden dem vuranlara ise söylenebilecek hiçbir şey yoktur. Zira sol gücünü iktidar olduğunda ancak gösterebilir. Ve emperyalist tekellerin kucak dansçısı olmuş irili ufaklı burjuvazi partilerinin sırasıyla hüküm sürdüğü parlementer bir sistemde iktidarı ele geçirmenin yolu kesinlikle seçimler değildir. Bunun dışındaki eleştirileri solun ciddiye alması imkansızdır.
türkiye'de iki gruptan oluşan ideolojik topluluktur.
birinci grup, alt tabaka. çok alışan, az yiyenler.
ikinci grup... ikinci grubu tanımlamak zor. ama temsili olarak sendika başkanlarını gösterebiliriz. hoop, cukkaaa...
türkiye'de olmayan kesim. türkiye'deki solculuk kürt milliyetçiliğidir. ha bir de çok sayın ve haşmetli başbakanımız geçen gün 'türkiye'de sol geç kalkar çünkü gece çok içmiştir' gibisinden önemli tespitlerde bulundu aklımda tutamadım kusura bakmayın. ancak alkolden önemli bir vergi geliri elde ediyoruz. bu konuda gerçekten sol arkadaşlara tebrik ve şükranlarımız sunarız gelir idaresi başkanlığı olarak.
türkiye'de yok ama varsa gerçekten, varsa eğer, selam olsun.
vitrin olmaktan öteye gidemeyen ideolojik oluşamamazlıktır. bu sebebten halkın derinine inemeyen, soft elitist kesimin vazgeçilmezidir.
halbuki sol duyunun ana teması sınıfsız, tam eşitliğin sağlandığı bir toplum modeli iken, elitizmin bir numaralı düşmanı mantelitesiyle hayat bulan sol duyu. ülkemizde üstünlüğün hukukuna inanan kesimin sığınacak limanı olmuştur. ancak hiç bir zaman geminin yanaşmayacağı limandır.