sabır gerektiren bir oyun olduğu içindir. hele bir de rakip yaptığı hamlelerde için dakikalarca düşünüyorsa bizim insanımız.o kadar dayanamaz. yapımımızda yok.
çünkü yıllarca oynasan 10 yıl arka arkaya türkiye satranç şampiyonu olsan fenerbahçeye atacağın bir gol kadar değeri olmayacaktır. il birincisi olursun federasyon seni türkiye şampiyonasına götürmez. kendi imkanlarına gidersin bütün masraflar sana aittir. sözde federasyonun sporcususun ama federasyon bir halta yaramaz. bunlar gibi bir çok sebepten ötürü türkiye de satranç bir spor olarak algılanmaz, nu algıyı oluşturmak için kimse çalışma yapmaz.
satranç öğrenenlerin aman ben çok iyi oynarım, aman rakipleri sıraya dizerim, amanın bu zeka oyunu zaten siz ne anlarsınız amk diye havalara girip oyundan tiksindirmesi.
not: vasat altı bir satranç oyuncusuyum alayınız tokatlarsınız beni.
gambit, geçerken alma, at çatalı, şiş gibi terimleri öğrenmenin zorluğundan dolayı. Zaten stresli bir ülke de yaşıyoruz bir de bunları öğrenmeye kasmamak amaçlı olarakdan dolayı gerçekleşmektense seni sevmeyi ter.. offf kafa karıştırıyor bu terimler işte.. o yüzden oynanmıyor ve gelişmiyor bu oyun. Lakin ben bayılıyorum bu oyuna.
ailede oynanan oyun tipine bağlı olarak çocuk bir oyunu öğrenir ve zevk alır, ailesinde batak da tavla da satranç da oynayan tonlarca insan olan biriyim ve bizim ailede satranç turnuvası bile yapılıyor. Bu oyun küçüklükte, çekirdekten öğretilir.
"Cumhuriyetin kurulması ile birlikte satranç sporuna verilen önem artmıştır. Askeri okullarda ders olarak okutulmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, iyi bir satranç oyuncusuydu. ikinci Cumhurbaşkanımız ismet inönü ve dönemin diğer devlet büyüklerinin de satranç oynadıklarını biliyoruz. Daha sonraki yıllarda satranç ülkemizde yaygınlaşmıştır. Başta istanbul ve Ankara olmak üzere satranç kulüpleri açılmıştır. 1954 yılında TSF (Türkiye Satranç Federasyonu) kurulmuştur. Türkiye Satranç Federasyonun kurulması ile birlikte ülkemizde satrancın gelişimi hızlanmıştır." türkiyede satrancın gelişimi ile ilgili son bilgi bu şekildedir. üzerine bir şey konulup konulmadığı muallaktır.