başbakan yuhlanır. galatasaray veya fenerbahçe tezahuratlarına koşu yarışlarında şahit olunulur. gülle atışlarında türbünlerde aziz yıldırım bayrakları açılır.
hani arada kameralar oyun pistinden cikip seyircileri gosterir ya o anda :
-cekirdek yiyen amcalara rastlanabilir.
-tribunlerde oturan yabanci turistleri "are you sex" diye taciz edenlere rastlanabilir.
-eger kadin sporcular yarisiyorsa ve kamera turk seyirciyi boydan cekiyorsa pantolonunda bir kabarikliga rastlanabilir.
aşırı görkemli ve gösterişli bir açılışa sahip olacağı neredeyse kesindir çünkü iş şov yapmaya geldiğinde üstümüze yok.Eurovision vs. hep böyleydi böyle de gider. Londra açılış için 47 milyon gibi bir rakam harcamış, biz 147 harcar gerekirse de istanbul'u da yakardık şov için.
rus bayan sporcuları görünce;
1- sizi marmara turuna çıkaralım mı?
2- sizi diskoya götürelim mi?
3- barabar dujjj yapalım mı?
4- telefon numaranı alabilir miyim?
5- bu yolda bu kadar hızlı koşamazsın diye polisin durdurması..
böyle devam eder gider..
asıl gırgır ise bizim milletin atletlerin kaldığı otelin karşısında kamp kurup sabaha kadar
içeride hareket var mı yok mu gözetlemesi..
A Kişisi: kanka içeride hareket var gelin..
B Kişisi: sor bakalım herşey dahil miymiş?
abartılmış tabi normal olarak ama olması en muhtemel olay müsabakaya geç kalınması. hani maç 16.00 da iken geç kalınıp elenmek değil. maçtan 2 saat önce olmak gerekiyorken 45 dk kala gelebilmek ve gerektiği kadar ısınamamak gibi olabilir.
işin şakasını bir yana bırakırsak gayet de insanları hayran bırakacak bir organizasyona imza atabiliriz. tıpkı 2010 dünya basketbol şampiyonası gibi. ülkem insanının da -birkaç kendini bilmezi çıkarırsak- adını sanını bilmediği ülkenin sporcusuna bile fazlaca sevgi-saygı-hoşgörü göstereceği, her branşa ilgiyle yaklaşacağı bir spor festivali olacaktır. tamam belki fazla bütçe de ayıramayız ama bu halk gerekeni yapar.
ancak karşı olduğum bir tutum var ki söylemesem olmaz: devlet eliyle spora yatırım yapılması için genelde bu tür organizasyonları almamız bekleniyor. ama ne güzel olurdu değil mi birkaç olimpik yüzme havuzu yapsak, spor salonları açsak, ne biliyim 3-5 tane üst düzey tenis kortumuz daha olsa ya da ne eksiğimiz varsa işte. hem uluslararası olimpiyat komitesi falan da derdi bak bu adamlar spora yatırım yapıyor bunlara verelim* diye hem de o merkezlerden güzide sporcularımız çıkar, madalyaya boğarlardı ülkemizi.
Türk halkının ilgisinin büyük olacağını düşünüyorum. Taşak geçilenin aksine gayet de başarıyla altından kalkabiliriz. neden taşak geçildiğini de anlamış değilim şimdiye kadar yönetemediğimiz/rezil olduğumuz bir spor organizasyonu hatırlamıyorum.
Biletlerin yüksek fiyatını ve alınacak güvenlik önlemlerini düşünürsek kötü yönlerinin çok az olacağını düşünüyorum. bence gelen sporcuları da izleyenleri de memnun bırakabiliriz. zaten bi yüzmenin, atletizmin, tenisin seyircileri farklıdır, bilinçlidir küçük futbol takım maçlarının izleyenleriyle bir olmadığını herkes tahmin edebilir. bu izleyiciler kazananı alkışlar, etrafa küfürler savunmaz, spordan keyif alır. bu ülkemiz de dahil dünyanın her yerinde böyledir. aksaklıklar tabii ki çıkacaktır londra gibi deneyimli değiliz sonuçta. ama ben o kadar da kötü olacağı düşüncesinde değilim.
400 metre bireysel bayanlar karışık yüzme finalinde bir seyircinin havuza dalması. (bkz: sahaya giren taraftar)
açılış törenlerinde kafile geçişleri sırasında sahaya meşale atılması.
müsabaka sırasında hakeme koro halinde küfür edilmesi.
madalya mücadelesi yapacağımız rakip sporcunun karşılaşmadan önceki gece kaçırılması.
işbu entrideki kişi ve olaylar tamamen hayal ürünüdür.
01.08.2012 penguen kapağı editi: olimpiyat meşalesiyle insan yakılırdı.