geçmiş dönemlerdede sıkça yaşanan, kurtarılmış bölgeler, gerilim hatları, çatışma hatları vs.. Bütünün oluşturduğu durumdur.
Önceki sokak savaşları sırasıyla:
ermeni-türk
alevi-sunni
sağ-sol
ve şimdi kürt-türk
bakalım daha ne kadar çeşitlenebilecek türkiyede olası sokak savaşları...
Yakındır. Türkiye'nin doğusunda, güneydoğusunda batı illeri plakalı araçların taşlanması, yakılması.
Batıdakilerin karşılık vermesi. Demokratik açılım adı altında iç savaşa gidiyoruz. Yugoslavya'da böyle parça pinçik edildi. Hem de çok kısa bir sürede. Şurası bir gerçek ki batının menfaati olan yerlerde genel de savaş çıkıyor, çıkarılmaya çalışılıyor. Ne yazık ki bu ülkelerden biri de biziz. Tüm enerji merkezlerinin dibindeyiz. Dışarıdan bizi seyredenler kürt olsun, türk olsun hepimizin çok iyi bildiği "iti ite kırdıtmak" deyimini bizim için kullanıyorlar. Önlerinde bunca örnek olay varken bu insanlar nasıl böyle oltaya gelirler derdim. Aldım cevabımı. Demek ki böyle oluyormuş. Önümüzde yugoslavya, sudan, Irak örnekleri var ve biz aynı duruma gelmek üzereyiz.
ateş suyuyla oynamaktır. insanları birbirine kırdırmaktır. genel tabloya bakınca; son gelişmeler türkiye'nin bu şekilde bi kaosa sürüklendiğini apaçık gösteriyor. tehlikeli bölgelere yavaş yavaş yaklaşıyoruz hem toplum olarak hem de düşünce olarak. bu durumun meydana gelmesinde halkın bir suçu yok, suçlu olan siyasiler(partiler ve parti tabanları) ve devletin ta kendisidir. sürekli olarak yapılan laf atışması, birbirini provoke eden cümlelerin havada uçuşması, inandırıcı olmayan ve açılım adı altında önümüze sunulan açılımlar vs. insanların sabrını taşırmak üzere. acı ama gerçek. ülkenin geleceği pek aydınlık değil.
sanki bu sokak savaşları yaşanmıştı çok eski de değil halbuki. 1980 öncesinde sağ-sol çekişmesi ile yine sokak savaşları, ölümler kol geziyordu bu ülkede. insanlar birbirini siyasi görüş farklılığı yüzünden öldürüyordu. sonunda ne oldu? bir darbe ve türkiye'nin bu zayıf temellerini atan anayasa geldi. şimdiki durum veya gelinecek durum ise daha vahim açıkçası. halkta öyle bir algı oluşturuldu ki -bu algılama kaymasında siyasilerin çok büyük parmağı var- kürtlerin hepsine karşı bir antipati var. sinirler gergin, her gün gelen şehit haberleri, bir çözüme destek vermeyen ve hatta çözümü açıkça baltalayan açıklamalar sabırları taşırma noktasına geldi, herkes diken üstünde. ayrıca bu noktada her kürt asıllı vatandaşın pkk militanı olmadığı dikkate de alınmalıdır.
olur da böyle bir kaos ortamı gerçekleşirse, ölenlerin bir çoğu yine masum insanlar olacaktır. çünkü; o pkk yanlıları bu durumda tabanları çoktan yağlamış ve istediklerini gerçekleştirmiş olacaktır. kaybeden yine ülkesini, vatanını seven kendi insamınız olacaktır.
sokak savaşlarını daha başlamadan engellemenin yolu nedir peki? çok mu zor da hiç kimse elini taşın altına koymak istemiyor? bence; olası kargaşayı engellemek sanıldığı kadar zor değil. ilk iş siyasilerin, iktidarın. gerçek bir değişim(açılım diyorlar pek sevmiyorum o kelimeyi) gerekli, halk ile paylaşılan ve kağıt üzerinde olmayan. bu değişimlerde dikkat edilmesi gereken nokta ise; pkk yandaşlarına söz hakkı vermeksizin(çünkü; gördüğümüz gibi pkk yandaşları muhatap alınınca insanların sabrı taşıyor. haklılar da o kadar şehit kanı var silinip atılamaz bir gerçek), ülkesini seven kürtler için köklü reformlar getirilmesidir. pkk ve onların sözcüsü konumundaki kişiler aradan çıkarılmalıdır. devlet ve halk bütünleşmelidir aracı olmadan. açıklamalar özenle yapılmalıdır ki kimsenin zaten taşmak üzere olan sabrına bir damla daha eklenmesin. halkın sağduyusu zaten böyle dürüst bir çalışmayla yeniden ortaya çıkacaktır, devletin pkkyı değil de ülkesini seven ve türkiye'de yaşamaktan utanmayan kürt halkını muhatap almasını gören insanlar gerçek bir değişimin geldiğini görecektir. sonuç olarak devletin bu politikasının tıkır tıkır işlediğini gören insanlar rahatsızlık duymadan, yine eskisi gibi birlikte yaşamaya devam edecektir.
bunları yapabilmek içinse; basiretli ve çözüm odaklı siyasi liderler, partiler gereklidir. **
bir çok türk insanının içten içe istediğidir. inceldiği yerden kopsun mına koyim. 20 yaşına gelip de ölmeyi bekleyeceğime 19 yaşımda öldürme olasılığıyla vatanı savunurum. hem de elime pimi çekilmiş el bombası veren komutanlarım olmadan!