en basitinden bir örnek vermek gerekirse az önce lise öğrencileri ''yayaların geçmesi yasak ve tehlikelidir'' levhasına bakıp, geçmeyin denilen yerden geçtiler. anlayacağınız ali ata yıllarca boşuna bakmış.
-en önemlisi insanlarımızın aptal olmasıdır. neden cehaletten de öte aptallıktır, insan bu dünyaya neden bulunmaktadır sorusuna: namusumu koruyup, karnımı doyurayım ha demi abi? cevabını ve benzerlerini uygun gören çoğunluğun suçudur.
-bir fıçı şaraba, bir bardak lahım suyu dökersek lahım suyu elde ederiz veya bir fıçı lahım suyuna bir bardak şarap dökersek lahım suyu elde ederiz. sonuçta arınmışlık, noksanlığında iyiyi cezalandırır, kalite solup dökülür; toprağı zehirli orkide gibi...
-nasıl bir sorgulayamamazlık, nasıl bir bağnazlıktır ki insanlar bu kadar zavallı bu coğrafyada. bir pislik gibidir kökeni bunun farkında olan insanın, onu kesip atmak için heves eder, farkındalığın şafağından sonraki geçen her acı anında...
-ciğersiz, şerefsiz, vatan düşmanı... zırvalasın dursun diğerleri, onlar basitlerinden, karmaşıklarına etraflarını kuşatan gerçeklere tezeğe bulanmış gözlerle baksın, hem kim ki onlar etiketsiz; türk, müslüman, namuslu, gelenekçi... onlardan farklı değilim belki daha da aşağıdayım, kurallara sahibim ben de sonuçta. onların kurallarından daha sert, daha aşılmaz ve kendi irademle belirlenmiş her biri, beni ben etmeye yeter.
-ey akiller, ya hepiniz bir olup yıkılın ya da hepiniz özel kılın gerçeği, hayata hakaret olmayı bırakın...
(bkz: sayısal)
(bkz: sözel)
(bkz: eşit ağarlık)
Tek geçerim. 15 yaşındaki çocuğa bu seçim yaptırılırsa sayısalcı kitap okumaz, sözelci bilime ilgi duymaz.
aileden gelen bi durum bence. ben şu zamana kadar babamın sadece 2 kitap okuduğunu gördüm. annemde ayda yılda bi okur işte. bu yüzden küçük yaşlarda kitap okumayı sevmiyordum. daha sonra kuzenim vs ile tanıştığım kitap dünyası beni içeri aldı. eğer bi insanın kitap okumanın güzel bişey olduğunu öğretecek kimsesi yoksa (akraba, arkadaş vb) okumayı da sevmez tabi.
Tanım; Ülkemizin okuma oranın az olmasını sağlayan nedenleri, kişileri ve diğer sebepleri nelerdir.
Öncelikle okuma oranlarımız,
dergi okuma oranı % 4
kitap okuma oranı % 4,5
gazete okuma oranı % 22
radyo dinleme oranı %25
televizyon izleme oranı %94
Daha detaylı bir bilgi için ustume iyilik saglikadlı arkadaşımız son derece güzel açıklamıştır bakmanızı önemle rica ediyorum. (#7690052)
Bir nedenden daha çok bazı bazı sebeplerin var olduğunu düşündüğüm bir durum bu okuma oranının az olması. Aslında herkesin kendine göre nedenlerinin de olduğu aşikar.
Birçok nedeni vardır bana göre olanlardan başlamak gerekirse,
-Kişinin istediği türde, sevdiği yazarın kitabını bulamaması; Ülkemiz dışarıyla bağlantımızı son derece kısıtlamaya başlamıştır bunun en güzel örneklerinden biriside. Tıkanma adlı kitabın bir süre yasaklanması, sadece kitap değil, düşünce, fikir, felsefe, kültürde yasaklanmıştır. Peki o zaman düşüncelerimizde yasaklansın efendim neden herkes farklı farklı düşünüyor ki hepimiz aynı fikirde olalım neden ben sizle bilgi alışverişi yapayım ki içimizden birisi çıksın bir fikir beyan etsin hepimiz ona katılalım. Yahutta bir yazar bir kitap yazsın hepimiz onu okuyalım başka bir şey okumayalım.
Neden istediğimiz kitapların hepsine erişmekte sorun yaşıyoruz. (bkz: Eroin güncesi)
-Kitapların pahalı olması; Sevgili yazarlar çoğumuz öğrenciyiz ve paramızın hesabını yapmak zorundayız bu nedenden dolayı istediğimiz çoğu kitap standardın çok üstünde (bkz: tutunamayanlar) 36.00 TL, bunun aksini kimse iddaa edemez çünkü biz sigarayı da, içkiyi de en pahalı içen ülkeyiz neden en pahalı okuyan ülke olmayalım?
-Sosyal medya; Evet belki en büyük nedenlerden biriside budur sanırım. Subjektif konuşacağım birkaç cümlem var bu zamana kadar facebook veya twitter kullanmadım sanırım bunu yapmamanın bana getirileri çok oldu. Şimdi objektif konuşabilirim arkadaşlarımdan biliyorum ve kardeşimden de herhangi birisini açtıklarından bilgisayarın başından en az 2 saat kalkmazlar az gibi gözükse de okuma oranımızı en çok etkileyen faktörlerden birisi budur sanırım.
Bizim çok kıymetli eserlerimiz var, yazarlarımız var. Zamanında Oğuz Atay'ımıza kimse sahip çıkmamış eğer bunu bizde yapmazsak zihnimi biz öldürürüz yavaş yavaş yok ederiz. istemdışı görünüp isteyerek yok olmasın bunca emekler.
Umarım birkaç ortak noktamıza değinmişimdir, eğer sizinde bu konu hakkında söyleyeceğiniz iki çift lafınız varsa buyurun efendim.