eğitim sistemimizde ki eksiklikler sıralanamaz dahi ve gerçekten ezberci eğitim sistemine sahibiz. başka da bir sebep yok...Bilim insanı yetiştirmek için daha kırk fırın ekmek yememiz gerekiyor...
yetişiyor ama kaçıyor sebebiyse Türkiye'de kalıp bilime bir katkı veremeyecek olması. ne kadar içler acısı bir durum. akılcı ve bilimci bir ülke olmayışımız her yıl geriye gitmemiz... gittikçe orta çağ ülkesi oluyoruz.
yetişiyor, neden yetişmesin. dünyanın seyrini değiştirecek bilim adamı fizikcilerimiz sözde uçak kazasında ölmedi mi ? aselsan da çalışan ve sözde kazalarla vefat eden bilim adamlarımız olmadı mı? türk insanı boş değildir emin olun.
Boş beleş şeylerle uğraşmayı sevmeyen bir millet olduğumuz için.
Bilim tahsil falan derken vatan haini olup çıkmamıza izin vermemiş büyüklerimiz iyi de yapmış.
birincisi, türk ülkesi bilim insanı yetiştiremiyor! değil.
türk'lerden bilim insanı çıkmıyor! iki kere değil.
ulusumuz avrupa'nın en eski uluslarından birisi, ancak cumhuriyetimiz, Avrupa'nın en yeni uluslarından. on altıncı yüz yılda italya'da (kuzey bölgeleri) insanların gazete okuduğunu, gündemi izlediğini söylüyorlar. 1500'ler...
türkiye ise yüzde yüz okur yazar oranına ulaşmak için yirminci yüz yılı bekledi. liseyi yeni bitirmiş bir uşak (o ki o lisenin geçmişi de birkaç on yıldır), elimizdeki üniversiteler ve diğer "yüksek öğretim" kurumları ile bu denli iş edebiliyor.
onun dışında türkiye ülkesinde yaşamayan ancak türk kökenleri olan insanlar batı avrupa-kuzey amerika ülkelerinde çok iyi işler çıkarıyor. o ki sorun, ulusumuzda değil, düzenimizdedir.
tanım ii: bilim övecek iseniz biraz bilimsel kişiliğiniz, biraz da grameriniz olsun. türk literatüründe-edebiyatında, iki nokta ".." yoktur, diğer batılı ülkelerde de görmedim ya, ne ise. nokta böyle ".", ya da böyle "..." bırakılır.
çünkü cehalete sürükleniyoruz, fen lisesi değil imam hatip açıyoruz ve açtığımız imam hatiplerde verilen ders içeriği ortada. her sene değişen eğitim sistemi de cabası. popüler kültür denilen olaya kapılmış "y" ve "z" kuşağı geliyor. hazıra konma, sorgulamama ve en önemlisi bilim insanlarına değilde mafya babalarına özenmek bizi cehalete hızla sürüklüyor.
eleştiri yaparken papaz eriği, organik hoşaf ve bunun gibi tübitak projesi zannettiği örneklerin dışına çıkamayan sığ beyinli bünyelerin inandığı şeydir. oturup size laf mı anlatmalı, cidden soruya mı cevap vermeli bilemiyorum.
Türkiye'de bilim adamı yetişiyor. türkiye'de o ayıla bayıla okuduğunuz bilimsel makalelerdeki (okuduğunuzu sanmıyorum zira okuyan adam bu şekilde yorum yapmaz) tekniklerin bir çoğu ve hatta hepsi uygulanabiliyor. çok donanımlı laboratuvarlar, çok aklı başında, kafası basan akademisyenler var. bu tartışmaya kapalı olan bir şey. denirse ki e bu adamlardan bir çoğu bu algıyı kırmak için uğraşmak yerine çalışmalarına ve projelerine odaklanmak için çekip gidiyor. bunun doğruluğu tartışmaya açık olabilir.
gerek yok böyle şeylere. bilim eğitimle olur, eğitilen sorgular. yani gerek yok böyle şeylere, sizin ne güzel hocalarınız, şeyhleriniz var. dinleyin onların hikayelerini, kana kana için memba çeşmelerinden.
Çünkü Arapça bir kitabın Türkçe anlamını bilmeden ezberleyen insanlara bile ilim irfan Sahibi diyoruz. Haaaa bir de ilime bilime ne gerek var en büyük ilim Sahibi Allah’tır, Allah her şeyin en iyisini bilir haşa Allah’a rakip mi olacağız.
Hukuk fakültesine veterineri dekan yaparsan, üni' lere kızını, oğlunu, karını, yakın akrabalarını doldurursan bilim insanı değil ancak sömürgen yetiştirirsin.
