çeşitlilik açısından dünyanın zengin ülkelerinden olmamıza rağmen gerek toplam rezerv yönüyle gerekse tek tek yatak boyutları kıyaslandığında ülkemizin, dünya genelinde geri sıralarda yer aldığı söylenebilir. mta tarafından yapılan bir araştırmada günümüzde ticareti yapılan 90 çeşit madenden sadece 13'ü ülkemizde bulunmamaktadır. türkiye 5,1 milyar metreküp doğal taş rezervi ile dünyadaki 15 milyar metreküplük rezervin %33'üne sahiptir. ayrıca dünya bor rezervinin %73'ü ülkemizde bulunmaktadır. dünyada lokomotif sektörlerden biri olan madencilik türkiyedeki 3-5 kız çocuğunun ciyak ciyak " ormanlarımızı katlediyorlar " iftirasıyla geri sıralara düşmüştür.
madenciliğin en büyük dezavantajlarından biride sadece bulunduğu yerde üretilebilmesidir. dolayısıyla bulunduğu yer ormanlık bir alan veya bir sit alanı olabilir. dünyanın hiçbir yerinde maden sahası ormanlık alanlarda diye devlet madenciliğe izin vermemezlik yapmaz. tabi her zamanki istisna olan ülkemiz hariç. madenciliğe karşı ülkemiz insanı malesef cahil. bir maden nasıl çıkartılır ? ülke ekonomisine katkısı nedir ? istihdama olan katkısı nedir?
çoğu vatandaşımız için bu önemli değildir. önemli olan ormandaki ağaçların kesilmesidir.
peki bunları biliyormuyuz ?
- kesilen ağaçların yerine tekrar ağaç dikildiğini ve sahanın rehabilitasyonunun zorunlu olduğunu, asıl katliamın devlet eliyle, seçim zamanlarında ormanlık alanlarda kaçak yapılaşmaya izin vermek olduğunu.
- türkiyede kesilen ağaçların sadece %1'inin madencilik sebebiyle kesildiğini.
- kesilen herbir ağacın parasının, tekrar ağaç dikmek amacıyla devlet tarafından çatır çatır alındığını, bu ağaçların tekrar dikilmediği gibi tekrar madenciye diktirildiğini.
- madencinin bulunduğu yeri koruduğunu ve kaçak yapılaşmaya izin vermediğini.
- istanbulda madencilerin, tema'nın diktiğinden daha fazla ağaç diktiğini.
- içtiğimiz çay bardağından, kullandığımız arabaya kadar herşeyin bir madencilik ürünü olduğunu.
- siyanürle altın aranmadığını, sadece üretim aşamasında kullanıldığını.
- türkiyede kullanılan siyanürün sadece %1'inin madencilikte kullanıldığı.
ve daha niceleri...
son söz : madencilik ülke ekonomisi için en önemli sektörlerden biridir. bu konuda kamuoyunun ciddi şekilde bilinçlendirilmesi gerekir. madencinin orman katliamı yapmadığı, istikbalin göklerde olduğu kadar toprak altındada olduğu bilinmelidir.
evet maden ocaklarının çoğu çevreci protestolarla karşılaşır ancak iş artık refleks olmuş durumda. bunun sorumlusu da ne halktır, ne çevreciler ne de madenciler.
sorumlusu yöneticilerdir.
sadece antalya'da onlarca yer gösterebilirim maden ocağı ruhsatı ile ormanın göbeğinde ağaçlar kesilip, arazinin traşlanıp "yeterli rezerv yok" muhabbetinden sonra aynı alana villaların dikilen.
sen eğer adam gibi madencilik yaptıramıyorsan bu ülkede, sen rant aktarımları için bu sektörü katalizör olarak kullanıyorsan sonra da çıkıp "ülkemizde madenciliği baltalıyorlar" diyemezsin devlet olarak.
maden işiyle uğraşan "dürüst" şirketler de adam gibi örgütlenip, "madencilik" adı altında rant peşinde koşanlarla mücadele edip kendilerinin yaralanmasını engellemelidirler.
madencilikle rant peşinde koşmanın iç içe girdiği bir ülkede nereye kazma vurulsa elbette bölge halkı karşı çıkar.
