sınıf arkadaşın size ders çalışmaya gelir orospu olursun.
apartmanınızdan birinin oğluyla kapı önünde konuşursun orospu olursun.
arkadaşlarınla bir yere gezmeye gidersin grup yaptı derler, orospu olursun.
bir konser veya sinema çıkışı geç oldu diye erkek arkadaşın * seni evine bırakır orospu olursun.
sokaktan geçerken laf olmasın diye sadece yere bakarsın "bak şu orospuya bizi beyenmiyor" derler orospu olursun.
sokaktan bir çocuk seni beğenir, o seni beğendi diye orospu olursun.
sabah 9 akşam 5 bir işte çalışır düzgün bir hayat yaşarsın orospu derler ya da gece çalışırsın * yine orospu olursun.
sen eğer türkiye de kızsan ne yaparsan yap orospusundur. ister öyle ol veya olma.
ama gerçekten sana bu sözü söyleyenlerin anasıdır orospu olan ve çocuğuna namus ve ahlak dersi veremeyen.
türkiye de kız olmak;
- küçükken şeker öneren yabancılardan korkmaktır.
- ara sokaklardan ve inşaatlardan kaçınmak için alternatif çözümler aramaktır.
- her düşündüğünü söyleyememek, her merak ettiğini soramamaktır.
- rahat şekilde cinsellik konuşamamaktır.
- mini etek yada bikini giymeden önce alınabilicek tepkilere ve yenilicek laflara kendini hazırlamaktır.
- ağız dolusu gülememek, içten gelince küfür edememektir.
- final haftası bile olsa gelen misafire kahve yapmak için salondan beklenmektir.
- yabancı dizilerdeki kızların cesaretine ve rahatlıklarına özenmektir.
- gece belli bir saatten sonra mutlaka bir erkeğin eşliğine muhtaçmış muamelesi görmektir.
- her zaman sevgili edinemeyecek kadar küçük, temizlik yapabilecek kadar büyük olmaktır.
- içten gelen tüm dürtüleri saklamak, herşeyi erkekten beklemek zorunda kalmaktır.
- seks erkekler kadar iyi bilinse de bilmiyomuş gibi davranmak zorunda bırakılmaktır.
- kendinizi kanıtlamak için ne kadar uğraşsanız da çoğu insanın yapabileceğiniz maximum şeyin çocuk doğurup yemek yapmak olduğunu düşünmesidir.
- ne kadar eşitlikçi nutuklar atılsa da türk erkeğinin namusu aradığı yeri değiştirememek, toplum baskılarına yenik düşmektir.
- götlü memeli başlıklara bakıp bakıp off çekmektir.
- ironi yaptığınızda ya da bir erkek gibi düşündüğünüzde yadırganmaktır.
- gerçekten bir erkeğin size ne için yaklaştığını anlayana kadar kasım kasım kasılmak, sonra da sevdiğin adamı elinden kaçırmaktır.
- sürekli soyadın için yaşadığını vurgulayan bir toplumda, soyadını lekelemeden taşımak için duyguların, arzuların gibi çoğu şeyi bastırıp, pek çok şeyden feragat etmektir.
- senden beklenen ilk şeyin iyi bir anne, iyi bir eş olmak olduğunu gördüğünde hissettiğin o hayal kırıklığını bastırmak zorunda olmaktır.
- çok başarılı bir iş kadını olduğunda sürekli cinsel kimliğinden ötürüymüş gibi davranan insanlara tahammül etmektir.
- dedikodu çıkmasın diye eşine, dostuna, arkadaşlarına sürekli dikkat etmektir.
- sürekli bir götü kollama durumunda yaşamaktır.
- hayatta pek çok şeye çaylak kalmak zorundaymışsın gibi bakanlara, çaylak numarası yapmaktır.
işte türkiyede kız olmak budur, bu başlıktır.
türkiyede kız olmanın farklı, kötü, acaip birşey olduğunu düşünmektir.
böyle düşünenler yüzünden kızların zor durumlara katlanmak zorunda kalmasıdır, kızların her şartta kız olmak cümlesiyle davranışlarına çeki düzen vermesi gerekliliğinin vurgulanmasıdır.
türkiyede kız olmak türkiyede erkek olmaktan çok daha farklıdır çünkü türkiyede kız olmak vurgulanması gereken bir şeydir. kolay kolay taşınamaz ve her zaman hatırlatılmalıdır.
Hava kararmadan eve dönmektir. Hava kararınca dolu otobüse binmektir. Bindiği takside tedirgin olup yolu gözlemektir. Babasının cevapsız aramasını görünce korkmaktır. Haftasonları pazar gezmesi yapacagına pazar temizliği yapmaktır.
Maltepe sahilinde arkadaşınızla şan dersi provası için oturup içten söylediğiniz şarkıları umursamadan gözlerini dahi kırpmadan sadece dikkatini size vermiş bir çift göz sesinizi beğeniyor gibi gelir.Adamın bakışları yoğunlaşır ve üzerinizde gezinir.Arkadaşınızla bunu farkedersiniz ve kalkarsınız.Üç dört metre ötedeki otluğa oturmak için kalktığınızda adamında kalktığını anlarsınız.Oturduğunuzda adam size az öncekinden daha yakındır,şarkınızı beğendiği için yaklaştığını düşünürsünüz.Ağzına sağlık falan der belki.
Ama ne yazık ki bu sefer adamın arkadaşlarıda gelir ve hepsi birden sizi izlemeye başlar.Çok yoğunlaşırlar ve artık rahatsızlık çekmeye başlarsınız.Kalkıp maltepe çıkışına yürüdüğünüzde peşinizden gelirler ve bizi mi takip ediyorlar diye düşünür bir duraksarsınız.Onlarda durur.Bir metre yürür yine duraklarsınız ve yine onlarda durur.Artık hızla yürümeye başladığınızda onlarda koşmaya başlarlar ve birisi sizi tutarak istememenize rağmen size dokunmaya çalışır ve diğeri ise polisi aramak isteyen arkadaşınızı tecavüzle tehdit eder.Etrafınızdaki insanlar umursamıyormuş gibi davranır.Herkesin alışmış olduğu bir durum nasılsa değil mi?Çığlıklar atarsınız ve zaten tenha olan bu sokakta kimse sizi duymaz.Kadınlar korkusundan görmezden gelir,esnaf içeri kaçar.Çaresiz hissedersiniz.Adamın canını yakmaya çalışırsınız.Birkaç tepinme sonucunda adamın dizine vurursunuz ve yere düşer.Arkadaşları size sinirlenir ve sizi kovalarlar.arkadaşınız çoktan gitmiştir.Siz koşabildiğiniz kadar koşarsınız.Bacaklarınız uyuşur ama bunu hissetmezsiniz çünkü korkmadım demenize rağmen çok korkmuşsunuzdur.Kalbiniz hızlı atmaktan uyuşmuştur.Bana bu korkuyu ve çaresizliği yaşatan insanlar ve halkın umursamazlığına üzülüyorum.Sözlükte varsa eğer aklından az da olsa böyle düşünceler geçen erkekler,lütfen tedavi olsunlar.Lütfen.Bu bir hastalık çünkü,bu gerçekten bir kızın en kötü anısı olarak kalacak.Kendinizi benim yerime koyun.Kendinize gelin.Tepkisiz kalmayın.Belkide ben bugün ölecektim.
elli yaşına da gelse evlenmemişse, "vermediği" varsayıldığı için (bkz: evlenmeden olmaz) kadın değil de kız olarak anılmak,
dokuz yaşında tecavüze uğrasa da, on altı yaşında kendi isteğiyle sevdiği biriyle birlikte olsa da kadın olarak anılmak,
kadın ve kızın, ve hatta "ba(ğ)yan"ın adeta ayrı cinsiyetler olarak görülmesi, öküz erkeklerin - ve hatta kadınların - kafasındaki titişmiş-titişmemiş ayrımınının bu tür sözlük başlıkları dahil olmak üzere kız-kadın-bağyan olarak yansıması demektir.
Sıcakkanlı isen aranıyosundur, soğuksan götü kalkık olursun. Eğlenirsin orospu olursun, evde takılırsın kezban olursun. Hep bir kusur bulunur. Ama kimin umrunda?
Deveye hendek atlatmaktan zor olan bir durum. doğduğunuzda kulağınıza isminiz değil ,'gece dışarı çıkmak yok, erkeklerle gezmek yok, kısa etek ,göğsü açık giymek yok, evlenene kadar sevgili bulmak yok vs.' yasaklar fısıldanır. Büyüyüp serpilip geliştikçe baskı artar ve bu lafları sürekli işitmekten bıkarsınız, zaten beyninize kazındı ne gerek var ki, tekrar tekrar duymaya. Ancak ilk gençlik asiliğiniz geçip hayatla tanışınca anlarsınız 'kızım sana güveniyorum ama erkeklere güvenmiyorum' diyen ana babanızı. Otobüste sıkıştırıldığınızda, yolda laf atıldığında, aksilik otobüs gelmese geç bir vakitte, züppelerin 'yavruumm, bırakalım mı?' lafını duyduğunuzda, takip edildiğinizde..en kötüsü sırf bu olaylar yüzünden şehrin güzelliklerini bile yaşayamamanız, köylerde yaşayan kızlarımızı anlatsak zaten roman olur. 'okumak istiyorum' bile diyemiyorlar! Kalanını yazmasam da herkes biliyor zaten.