büyütülecek hadise değildir. tabii türkçe bilmek kaydıyla.
fakat bir kitle var memlekette. ingilizce(ki bizim dilimizin icine girdi ingilizce bu kitle sayesinde), almanca, ermenice, rumca, ibranice dillerine olan tahammülleri kürtçeye olan tahammüllerinden kat kat fazla. garip değil mi? değil.
"ülkelerin anadili olduğu"nu söyleyebilen zihniyet yaşadığı ortamdaki havayı israf edendir.
ülkenin ana dili olmaz olsaydı anası olurdu, babasıda olurdu.
ülkelerin insanları olur hatta insanların ülkeleri olur, önemli olan o ülkeye ne katabildikleridir, dil önemli değildir.
bir ülkenin içine ediyorken ıkındığın dil farketmez sonuçta bok boktur.
kürtçe bilmeyenlerin arasında inadına konuşmaktır.
türkiye'de yaşıyorsan türkçe konuşacaksın. aslında ben tüm dünyada arapça konuşulmasını tercih ederdim. bu ilk çağlarda insanların tek dili vardı oda arapça. daha sonra ülke başına geçen liderlerin yeni harf yasası uygulamalarıyla yeni diller ortaya çıktı. keşke hiç çıkmasaydı. bizim de iş başvurusu yaparken ingilizce biliyor musunuz? ne seviyede? gibi sorularla karşılaşmamızı engellerdi.
bağırarak konuşulmadığı müddetçe bir sorun teşkil etmemelidir, ki sizin için önemli sayılabilecek bir kişi dahi bağırarak konuştuğu zaman kullandığı dilden ziyade üslubu irite eder. *
Zaten konuşulmuyor mu Doğuya gidin bakın kendi aralarında nasıl konuşuyorlar hatta Lazlar bile kendi aralarında Lazca konuşuyorlar yani gayet konuşuluyor zaten bölücü eylemlerde bulunmayanlar konuşsun Bizene.