vatan millet dıye.bayrak diye türk diye kendi insanlarını katleden bir ülkedir bu ülke.unutma eyy halkım.şimdi dili farklı diye yıllardır bu ülkede yaşayanlar ikinci sınıf muamele gören olmamalıdır.fakirlik yoksulluk,hamdolsun başımızdakilerdendir.dilin farklı,kültürün farklı oldugu için deildir.
X. Kanun önünde eşitlik
MADDE 10.– Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
(Değişik: 9.2.2008 - 5735/1 md.) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.(*)
mersin ili anamur ilçesinin köyünden, 5-6 km mesafedeki ilçe merkezinde yapılan törene maddi gerekçelerden dolayı gelemeyen ilkokul çocukları var. bu başlık altında kürt ajitasyonu yaparak adamı kızdırmayın ve de ağlatmayın...
Türklük'ten hiçbir farkı olmayan durumdur.Tek zor yanı bölücü insanların kışkırtmasına gelmemek için direnmektir.Anayasal olarak tüm haklara sahip olup aksini iddia ederek polis taşlamaktır.
Her daim hor görülmektir.Yırtık ayakkabı,elinde bir kuru ekmek ile yollar kat ederek okula varmaktır.vardıgın okulda ögretmenin konuşmalarını anlayamamakdır. Türkçeyi bilmemektir. Kimi zaman eski giyerek mutlu olmakdır.kimi zaman artık yiyerek doymakdır.
--spoiler--
dünyadaki çoğu ezilmiş çocuk gibi görünmez çocuklardır. çünkü arkalarında onları kullanan petrol zengini bir kaymak tabakaları yoktur. kaderine ve insaflara terk edilmişlerdir.
--spoiler--
ne yazıkki gerçek böyle değildir. çünkü arkalarında onları kullanan ama kaymaktan istifade ettirmeyen bir petrol zengini olmak isteyen tabaka vardır ve kaderlerine bırakmamışlardır bu çocuklarımızı. sürekli kullanmışlar ve devletine karşı kışkırtmışlardır.
aileye göre değişir türkiye'de kürt çocuğu olmak. mesela ben kürt asıllıyım.* istanbul'da doğup büyüdüm. normal bir velet gibi* yetiştim. çünkü benim ailem beni teröre yönledirmiyordu, cahil değillerdi. babam, ailece pikniğe gittiğimizde beni gidip pkk'ya teslim etmedi. annem falan filan uğruna çatışacaksın diye zorlamadı vs. ne olursam olayım her zaman çevresinde iyi bilinen biri olarak yetiştirmeye çalıştılar beni.* ve ben yetiştim. hatta öyle yetiştim ki hayatımda bir kere bile bana ırkçılık yapan olmadı.* dediğim gibi kişinin bakışı ve aldığı temele göre değişiyor işler. yukarıda görülen elinde ak47 bulunan çocuğun bunu seçme şansı yok. hayata gelmesine sebep olanların işidir bu.
kızsa çok zordur be. Babanın umursamadığı bir evlat olursunuz. Hele de Baba Anneyi bırakırsa o babanın yüzünü bir daha görmezsiniz. Babasız bir şekilde büyük etrafında babası olan çocukları gördükçe kıskanır sığınacak bir kucak, güvenecek bir baba ararsınız.
Ama Kürt kızının kaderinde bu vardır, babası olsa da umursanmamak, olmasa da Umursamayacak babanın hasretini çekmek.
annenin babanın karnını doyurmak için dünyaya gelmiş olmaktır.
baba çalışmaz çalışırsa yeşil kartı elinden alınır ve sosyal yardımlar gelmez. 6 çocuk çalışır, çocuk yardımlarıyla geçinilir. çocuk kazancı biriktirilir.
hayat sadece kürt çocuklarına karşı acımasız değildir. sokaklarda ayakkabı boyayan, su-simit satan, tamircilerde çalışan binlerce türk çocuğu var. bırakın bu ahmak fakir edebiyatlarını!
batıda da okula gitmek için yırtık ayakkabılarıyla kilometrelerce yürüyen, ailesi harçlık veremediği için günü bir simitle geçiren, yaz aylarını yaşıtları gibi tatilde değil ciğeri beş para etmez şerefsizlerin yanında çırak olarak geçiren binlerce türk öğrenci de var.
sanki türkiye'deki bütün türkler müthiş zengin, bir kürtler fakir!
bu saçma sapan fakir edebiyatı artık miğdemi bulandırıyor!
türk çocuğu olmaktan farksızdır. öncelikle bu acındırma, mağduriyet ve bundan kaynaklanan mazuriyet psikolojisini artık keselim burada. ister siyasi anlamda, ister ekonomik anlamda bakın bu olaya. ne yönden bakarsanız bakın bir farklarının olmadığını göreceksiniz. TÜiK raporlarına bir bakın. Doğu Karadeniz'in G.Doğu bölgemizden hiçbir farkı yok yoksulluk olarak. Aynı o bölgedeki çocuklar gibi onlar da teröre kurban verdiler babalarını, analarını, akrabalarını. Nasıl Serap Eser yakıldıysa alçakça ve iğrenççe bir otobüste, Taşbucak katliamında, 5 Ağustos 1985 günü 6 sı çocuk 10 kişi katledildi PKK tarafından. Hem de kimileri yakılarak. Acındırma operasyonundan vazgeçin artık. Eksik tarih bilginiz,toplumsal yapı hatta bugün bilginizle yorum yapmayı bırakın.
bir ailede genellikle çok sayıda anne ve babaları tarafından yapılıp, ufak yaşta ilgilenmeden sokağa salınan, sonrasında hertürlü eylem ve mitinglere katılarak polise taş atmaktır. aklı çok fazla şeye ermediği için kolayca kandırılmaktır. yani zordur kürt çocuğu olmak. bundaki suç çocuklarda değil ailelerindedir tabiki.
not; istisnalar kaideyi bozmaz. Görünen köy klavuz istemez.