hasan celal güzel'in yazısıdır.
Türkiye'deki Kürt nüfusu hakkında bildiklerimi tekrar aktarmaya çalışacağım.
Evvelâ, şu noktanın altını çizmeliyim ki, Türk-Kürt ayrımına tamamen karşıyım. Türkiye'de yaşayan her vatandaşın eşit olduğunu düşünüyorum. Altkimlikleri nasıl ifade edilirse edilsin, Kürtler Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası ve bizim öz kardeşlerimizdir. Onlardan bahsederken biz-onlar ayrımını yapmak bile beni rahatsız ediyor.
Lâkin, Türkiyede ayrılıkçı-ırkçı-Kürtçülerin nasıl ayrımcılık yaptıklarını ve bazı dış mihraklar tarafından da nasıl desteklendiklerini hepimiz biliyoruz.
Atmasyonun böylesi görülmemiştir
Efendim, Kürtçülerin, tamamen ayrılıkçı emellerle Türkiye’deki Kürt nüfusunu yüksek gösterme gayretleri
bazen açık arttırma ya dönüştürülmektedir. Meşhedi Cafere rahmet okutturacak şekilde rakamlar savuranlar, iddialarını toplam nüfusun yüzde inden başlatarak yüzde 20, yüzde 25, hatta üçte birine kadar yükseltmektedirler. Ancak, mübalağalı, siyasî ve ideolojik varsayımlı bu iddiaların hiçbirinin bilimsel, hatta mantıklı bir kaynağa dayanmadığı görülmektedir.
Bir haftalık dergide de yer alan Mehrdad izady'nin tahminlerine(!) göre, 2050 yılında Türkiyedeki Kürt nüfusu, Türk nüfusunu geçecekmiş. Meşhedi Cafer'in ahfadından(!) geldiğini sandığımız iranlı Kürtçü izady, 1991 Kasımında Newyorkta Kürt Enstitüsünde yapılan bir konferansta, Türkiyedeki Kürt nüfusunun 2020 yılında 34 milyona ve 2050 yılında 49 milyona çıkacağını iddia etmişti. izady, Prof. Justin McCarthy'nin, görüşlerinin hangi bilimsel verilere dayandırıldığına dair sorusuna ise istatistiklere değil, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kaya Toperi'nin Körfez Savaşı sırasında telâffuz ettiği bazı rakamlara, geçen yüzyılda atla dolaşıp tahminlerde bulunan seyyahlara ve siyasî beyanlara dayandırıldığını söylemişti.
Time dergisi 18 Mart 1991 tarihli sayısında, Türkiye'de 8 milyon Kürt olduğunu yazmış; ancak iki hafta sonraki 1 Nisan 1991 tarihli sayısında -bu rakamı az bulmuş olacak ki- Türkiye'deki Kürt nüfusu sayısını bir anda ikiye katlayarak 14,5 milyona çıkarmıştır (Mustafa Akyol).
Aynı yılın Mart ayında Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Türkiye'de 25 milyon Kürt var diye açıklama yapmıştır. Talabanî, 1991 Martında Der Spiegele yaptığı açıklamada, Topraklarında
9 milyondan fazla Kürdün yaşadığı Türkiye... şeklinde beyanda bulunmuşken; Kemal Burkay, aynı yılın Aralık
ayındaki basın açıklamasında Türkiye'de 15 milyon Kürt olduğunu iddia etmiştir.
Gene, 24 Aralık 1994 tarihinde yayınlanan aynı TV programında Kürtçü milletvekili Muzaffer Demir Kürt nüfusunu 15 milyon, Mahmut Alınak ise 20 milyon olarak ileri sürmüşlerdir.
Bütün bunlar, aynı dönem itibariyle Kürtçülerin kendi aralarında bile nasıl çelişkiye düştüklerini ve Türkiye'deki Kürt sayısı hakkında hiç bir bilimsel dayanağı olmayan rakamlar verdiklerini göstermektedir.
Gerçek rakam nedir?
Türkiye'deki Kürt nüfusu hakkında en gerçekçi ve bilimsel veriler Devlet istatistik Enstitüsü‘nün(Şimdi TÜiK ) 1965 nüfus sayımlarıdır. Buna göre, 31.391.421 olan Türkiye Nüfusunun 2.219.502 si ana dili olarak Kürtçeyi beyan etmiştir. Bu sayı, toplam nüfusun yüzde 7,07sine tekabül etmektedir. Bu tarihten sonraki nüfus sayımlarında nüfusun ana dile göre dağılımı yapılmamıştır.
Günümüzde Kürt nüfusu oranının artmış olduğunu savunanlar, Kürtlerin diğer etnikaltı gruplara göre daha fazla doğurgan olduklarını ve Türkiye ortalamasının üstünde bir nüfus artış hızına sahip bulunduklarını ileri sürmektedirler. Doğurganlık konusunda elimizdeki tek veri ise, gene istatistik Kurumunca yapılan bir çalışmadır.
Buna göre, Türkiye genelinde doğurganlık oranı yüzde 2,23 iken, Doğu ve Güneydoğuda bu oran yüzde 3,65 e yükselmektedir. Buna karşılık, göç eden Kürtlerin yeni yerleşimlerinde diğer etnikaltı gruplara benzeşerek şehirleşme sonucunda nüfus artış hızı bakımından Türkiye ortalamasına yaklaştığı görülmektedir.
Diğer taraftan, anılan bölgelerde bebek ölüm oranlarının yüksek ve ortalama hayat sürelerinin düşük olması ise nüfus artışında ters etkenlerdir. Ayrıca, bu bölgelerde nüfusun önemli bir kısmı da Türk ve Arap'tır.
Kürt nüfusu hakkında, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüdleri Enstitüsü Başkanı Prof. Aykut Toros ve ekibi, genel nüfus sayımlarını esas olarak yaptıkları projeksiyonlarda, 1992 yılında ana dili Kürtçe olanların oranını yüzde 6,2 olarak tesbit etmişlerdir.
Türkiye'nin etnik yapısı konusunda bugüne kadar yapılan çalışmaları bilimsel şekilde değerlendiren Ali Tayyar Önder ise 2006 yılı itibariyle 74 milyonluk varsayılan Türkiye nüfusu içerisinde Kürt sayısını
5 milyon (yüzde 6,76), Zaza sayısını 800 bin (yüzde 1,08) olarak tesbit etmiştir. Buna
göre -Zazalar Kürt olmadıkları halde- Kürt ve Zaza nüfusunun toplam içindeki oranı yüzde 7,84 olarak bulunmaktadır.
Gazi Üniversitesinden Prof. Mehmet Şahingöz'ün, P.A. Andrews'in merkezi ABD;de bulunan Ethnologue Data from Languages of the World adlı kuruluşta hazırladığı çalışmasında Kürt nüfusunun oranı yüzde 8,36 olarak tesbit edilmiştir. Bu konuda, bugüne kadar bulunan akademik temelli en yüksek oran, Andrewsin Türkiyede Etnik Dağılım başlıklı raporunda 2001 yılı içinde toplam etnik nüfus yüzde 13.79 olarak gösterilmiştir.
Ayrıca, Eylül 2005te AB Eurobarometer Anketinde, ana dilini Türkçe olarak bildirenlerin oranı yüzde 93 olarak bulunmuş ve Kürtleri de içine alan geri kalan nüfusun yüzde 7'yi geçmediği görülmüştür.
Kürt nüfusunun hesaplanmasında Kürtçü siyasî partilerin aldıkları oylar da bir gösterge sayılabilir. Her ne kadar Kürt nüfusunun tamamının bu siyasî partilere oy vermedikleri bilinse de, seçimlerde ortaya çıkan sonuçlar, Kürt nüfusunun Kürtçülerin mübalağalarına uygun miktarda olmadığını göstermektedir. Nitekim, 1995 Aralık Genel Seçimlerinde HADEP, PKK'nın tehdit ve baskılarına karşılık -Kürtçüler dışındaki sol oyların da eklenmesiyle- ancak yüzde 4,17 oranında oy alabilmiş; gene 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerinde de DEHAP'ın yüzde 6,2 oranında oy alarak yüzde 10!luk seçim barajının altında kaldığı görülmüştür. Temmuz 2007 seçimlerinde, DTP'lilerle beraber bütün bağımsız adayların oy toplamı yüzde 5,36 olurken, 2009'daki mahalli seçimlerde DTP yüzde 5,04 oy alabilmiştir.
***
Bütün bu analizlerin sonucunda, 1965 nüfus sayımı sonuçlarının Kürt nüfusu lehine yüzde 50 oranında arttığı varsayılsa bile, 2006 yılı itibariyle Türkiye'deki Kürt nüfus oranının yüzde 7 ile yüzde 11 arasında bulunduğu ve en fazla yüzde 11'e çıkabileceği; Kürt sayısının da 5 ile 8 milyon arasında değişeceği ve en fazla 8 milyon olduğu hesaplanmaktadır.
Böyle bir topluma hiç mozaik diyebilir misiniz?.
15 milyon civarında olduğu tahmin edilen ve peşinden de ''bu hızla artmaya devam ederse, bu topraklarda gelecek kürtlerindir'' iddialarına sebep olan nüfustur.tabi bunlar iddia, oynayalım görelim.
bu konuda kesin rakam almak zor olsa da son araştırmalara göre, 14-15 milyondur. çoğunluğu tüm türkiye'ye dağılmıştır. güneydoğu'da 500-550 bin civarında kürt vardır.
kürt nufusunun, 2040-2050 yıllarında 20-25 milyonu bulacağı rivayet edilir.
hiçbir şekilde kesin sonuçlarına ulaşılamayacak nüfustur, memlekette her türk ailesinde en az bir kürt, ya da her kürt ailede en az bir türk mevcut olduğundan, böyle bir sayım yapılmış bile olsa, çok çok götünden sallamanın en güzel örneği olarak kabul edilecektir nazarımda, ayrıyeten oldukça gereksiz ve bir o kadar da kışkırıtıcıdır onu da söyleyeyim, gerçi çok çok her iki tarafın faşistlerinin eline yeni bir oyuncak daha verilmiş olur ya, yine de sallayın gitsin...
Türkiye de ki faşist güruhların "vatanseverlik" maskesi altında saldırmaya çalıştığı nüfus. ayrıca türkiye de bulunan türk, ermeni, çerkez, laz nüfusundan farklı olmayan nüfustur.
binlerce yıldır kendine has tarihi ve yaşayışı olan bir köye gelinir(türk köyü olması farketmez ) ve olaylar gelişir 2 10 50 250 1250 6250 31250 derken nerededir bu devlet denilir ...
sadece gelişmemiş bölgelerde cahillikten kaynaklanan bir nüfus artışı olarak görmenin malesef ki mümkün olmadığı nüfus artşıdır. zira bu yerleşmiş olan bir kültür bir gelenk bir güç gösterisi haline gelmiştir. gelişmiş yerlerdekinlerde bu cahilliği bilinmeyen nedenlerle devam ettirip türkiyenin geleceğini karartmaktadırlar.
tabi bazı yerlerde verilen çocuk başına 50 ytl lik yardımın da katkısı gözardı edilemez. basit bir mantıkla 6 çocuklu bir ailenin sadece bu kalemden kazandığı 6*50=300 ytl dir. bunların aileye bir masrafı da yoktur ayrıca, malum dışarıya salınır bizim başımız bela olurlar.
baştan not: evet efendim böyle birşey vardır azıcık araştıran bulur, öğrenir.
kimilerine neden battigi anlasilmayan nüfustur, baslik atmasyonlara acik olsa bile devletin kabul ettigi 10-15 milyon arasi, pkk ya da kürt aydinlarinn tahmini 20-25 milyon arasindadir, her iki ihtimalde birilerini fena acitan gercektir, ancak ahmaklar bilmedirler ki kürtlerin nüfusu milyonlarla ifade edilirken pkk nüfusu henüz milyon haneli rakamlara ulasmamistir.
ülkemizde kürt nüfüsunun yoğun olduğu bölgelere bakarsak kürt nüfusundaki artışa mantıklı bir cevap bulabileceğimiz bir ülke sorunudur...
daha çok tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan toplumlarda, çok sayıda çocuk demek her şeyden önce daha fazla çalışacak işçi ve daha fazla para demek.ülkemizdeki kürt nüfusunun büyük bir çoğunluğu tarım ve hayvancılık ile geçimini sağladığı için bu sonuç kaçınılmazdır.
tarım toplumundan göç edip sanaii toplumlarına birden adapte olamayan kürt nüfusu ise maalesef ülkemizde tehlike olarak değer görülmektedir.işi olmayan ve akşam eve ekmek götüremeyen herkesin eninde sonunda yapacağı iş ise yasadışı* olmaktır.maalesef batıda ki kurt nüfüsunun büyük bölümü bu işlere alet edilmektedir...halbuki bu değerleri kaybetmektense onlara sahip çıkmak ve topluma kazandırmak ülkemize büyük getiri sağlayacağını düşünmekteyim.
yapmamız gereken sadece biraz sağduyulu olmak ve farklılıklara daha anlayışlı davranmaktır.böylece çoğu insan için tehlike arz edenturkiye de kurt nufusu daha pozitif sonuçlar doğurabilir.
bilinçsiz yapılan tarım ilaçlamalarıyla ekosistemin bozulması kurt nüfusunu da etkilemiştir. otlar zehirlenir, tavşan ot yer tavşan da zehirlenir, kurt tavşanı yer o da zehirlenir falan filan... eskiye oramla kurt sayısında hızlı düşüşler olmuştur.**
8 insandan birisi. göç denilince akla gelen her an her yerde karsılaşabileceğimiz toprak bütünlüğümüzü zaman zaman tehdit eden kabullenmek zor olsada bir parçamız olarak görülen (bkz: reccep tayyip erdoğan: barzani kardeşim) topluluk.
eskiye oranla daha az tehlikeli olan nufustur. eskilerde pkk ve kürtleri ayırt etmek zor oluyor, apo köpeğine "sayın" diye hitap edenlerin partisi olan pkk'nın siyasi türevi şimdiki adıyla dtp %7 civarında oy alıyordu. son seçimde oyları %2,5 a geriledi. demek ki kürt nufus artık kendisini pkk'dan tecrit etmeyi kafasına koymuş. aayrıca türkiyede genç nufus artıyor mantığı ise sadece kürtler için geçerlidir. bunu askere giden her türk genci gözleriyle görmektedir. askerde o yaştaki nüfus neredeyse yarı yarıyadır.