peşin not: bu yazı; olaylara objektif bakabilen, doğruya doğru yanlışa yanlış diyebilecek, okuduğunu idrak etmede problemi olmayan ve iq su minimum üç basamaklı insanlara ithafen yazılmıştır. geri kalan kesim bana, yazdıklarımdan ötürü gerici, yobaz diyeceğinden mütevellit bu kitleyide kale almayacağımı şimdiden bildiririm.
mustafa kemal atatürk, türkiye cumhuriyeti nin ilk yıllarında kürtlere ve islam alimlerine yaptığı zulümleri hepimiz biliyoruz.
dersim katliamından tutun islam alimlerinin asılmasına kadar birçok örnekle yukarıdaki iddiamı destekleyebilirim.
"yurtta sulh cihanda sulh" diyen bir insanın, karşıt görüşten insanlara yaptıkları, türkiye cumhuriyetinde kutuplaşma başlangıcının ayak sesleriydi.
atatürk den sonra devam eden sol zihniyet, kutuplaşma hareketlerine devam ettiler. ismet inönü nün islamı engelleme çalışmalarıda kutuplaşmanın artık milliyetçilikden çıkıp zihniyete dönüştüğünün en somut örneğidir.(derin tarih bilgisi olan ismet inönü'nün kim olduğunu iyi bilir)
menderes geldi kutuplaşma devam etti. demirel, kenan evren, keza özal, ecevit, erbakan derken bu ülkede sürekli sol zihniyetle sağ zihniyet ya da dinsizlerle dindarlar, cumhuriyetçilerle muhafazakarlar... adına ne derseniz deyin bir şekilde o, bu, şu derken sürekli bir kutuplaşma varoldu.
peki günümüz türkiyesine bakalım...
sürekli birilerinin ağzında kutuplaşma da kutuplaşma başka birşey yok. neymiş erdoğan ülkeyi kutuplaştırıyormuş. yahu arkadaşım bu ülke doksan yıldır kutuplaşmış sen hala erdoğan ülkeyi kutuplaştırıyor diyorsun.
ama şunu kabul edebiliriz. son on üç yılda kutuplaşma bir tık arttı diyebiliriz. bunun da sebebi yıllardır ötekileştirdiğiniz kitle uzun bir süre iktidarda olunca ister istemez kutuplaşmanın dozuda da arttı.
