Kitap okunmamasını neden dert ediyorsunuz?
Üstelik okunsa ne oluyor?
Türkiye'de en fazla okunan yayınlanan kitaplar, Kur'an hadis fıkıh icma siyer tesvir akaid dua vb isimlerle basılan din kitapları.
Her insanın evinde var.
Az çok herkes okumuştur.
Okumakla kalmamış, okulda ailede çevrede konu içerikleri ile alâkalı eğitimini almışız almaktayız.
Şonuç olarak tarikat yuvalarında karısını şeyhine ikram eden pezevenk mürid, ufacık erkek çocuklara tecavüz, para ve şehvet peşinde koşan, çalışmadan dinden geçinen, göbek ile diz kapağı arasında dini yaşayan paraya makama çukuruna alet edilmiş din, şirk yuvalarına giden insanlar.
Bu insanlık düşmanlarına kitap okumuyor diyebilir misiniz?
Dünün solcu sosyalist Marksist insanları, daha sonra liberal olup siyasal islam'ın kıçını yalayıp AB ve ABD fonlarından ballı kaymaklı beslenmesinde bu insanların kapital veya grundrisse okumaması mı neden oldu?
Son olarak yapılan yargıyı fetöye teslim eden anayasa değişikliği ve son olarak yapılan başkanlık değişikliği sırasında anaya hukuk üzerine ihtisas yapmış insanların Türkiye aydınlığa büyümeye gidecek diyerek demokrasi hukuk kuvvetler ayrılığına yapılacak en büyük kötülüğü savunurken ve de bugün yaşanan kaosun temeli atılırken bu insanlar hukuk okumamış olduğundan mı sanılıyor?
Böyle binlerce örnek verilebilir.
Sorun kitap okumak veya okumamak değildir.
Yanlış olguları yanlış bakış açısıyla yanlış değerleri tartışıyoruz.
Örgütlenmiş cehaletin bütün ülkeyi sarması şüphesiz ki en önemli sebeptir. Entelektüel bir insan olmak zihnin durmadan evrim geçirmeye devam etmesini gerektirir. Bu evrime ise Türkiye'de ihtiyaç yok zira gençlere kazandırılmak istenen şey zihinsel evrimleşme kabiliyeti değil,hizada durma ve itaat etme eylemleridir.
Birey,doğası gereği yönetilmesi zor ve anlaşılması kolay olmayan bir makine gibidir. Ancak bireyler kitleleştiği zaman kitlenin içinde erir ve şuurlarını yitirerek kitledeki bireylerin fikirlerinin ortalaması olan "kolektif bilinç" içerisinde kaybolur. Kolektif bilinç ise saf bir yapıda olduğundan bu kitleyi yönetecek karizmatik bir demagog yeterlidir.
Dolayısıyla bireyi yönetmek zor,kitleyi yönetmek kolaydır. birey olarak kaynaklarımız sınırsız. Kitlelerin çöplüğünde erimek ya da elit insanlar olmak için direnmek bizlerin elinde. Elit olmayı seçecek birey için tek çıkar yol okumaktır.
Temel ihtiyaçlarını gideremeyen toplumlar kültüre, sanata önem veremezler, sağlıklı düşünemezler, evet.
Makarna, pilav, ekmek, şehriye çorbası tüketen bir kişi nasıl sağlıklı düşünsün? Protein yok besinlerinde.
işçisi, emeklisi, köylüsü açlık sınırının altında; memuru, küçük esnaf ve sanatkarı yoksulluk sınırının altında yaşayan toplumlar üretemez. Üretememek zaten bilmemek demektir. Bilmemekte okumamak demektir.
Yahu heykel ve cami tartışmaları varken, niye böyle zekamızı zorlayan başlıklar açıyor sunuz?
en temel sebebi, maddi imkansızlıklar. insanlar rutin hayat standardını bile randımanlı bir seviyeye çekemezken, kitap için bütçe ayırmak kolay iş değil maalesef.
-orijinal kitap fiyatlarının pahalı olması
-insanların bunu gerekli görmeyişi ve zaman ayırmak istemeyişi
-aileler bu alışkanlığa sahip olmadığı için bunu çocuklarına da kazandıramaması.
24 saatte bir dakika okumaya ayrılıyormuş.Rahat bir toplum olduğumuz için okumaya üşeniyoruz.Bilgiye ulaşmak çok kolay.Teknolojiye 6-7 saat ayırırken on dakika okumak işkence geliyor.Teknoloji,ailevi ve kişisel faktörler etkilemektedir.Sonuçta anne babayı örnek alan çocuk onun yaptığını yapacaktır.
bir çok insan kitapların boş iş olduğunu, hayatın ancak yaşanılarak öğrenilebileceğini. eğer ki kültürlü bilgili bir insan olmak istiyorsa da okulun yeterli olabileceğini düşünüyor.