ezilenlerin, yoksulların, yetimlerini, dulların korunup kollanacağı, gelir dağılımının adilce yapılacağı, özünü bulan, maneviyatının farkına varan bir toplumun kurulacağı gün olacaktır. o günden sonra türkiye'de hiç bir haksızlık cezasız kalmayacak, zalimler kaçacak delik arayacaklar. hiç bir ırk inkar edilmeyecek, ana dile hiç bir şekilde kısıtlama getirilmeyecek, aksine devlet güvencesi altına alınacak. işçiler ihmaller yüzünden tersanelerde ölmeyecek. üniversite kapılarında eğitim hakkı elinden alınmış kızlar göremeyeceksiniz. devletin başındakiler harun gelip, karun gitmeyecek, hz.rasul gibi hiç bir mal varlığı olmadan bu dünyadan göçecekler. kadınlar hiç bir şekilde pazarlanamayacak, ne genelevlerde ne kapitalist reklam filmlerinde. çocuklar öncelikle ailenin cennet ortamında yetişecek, birikimli, kültürlü , allah'tan korkan, hepsi birbirinden farklı ama aynı yolun yolcusu olacak. kızlar zerafetleriyle edebi anlatacaklar, ilimleriyle hz.aişe gibi erkeklere yol gösterecekler.
hiç olmayan inşaallah olacak, allah'ın sonsuz adaleti dünya'ya bizlerin eliyle bir daha uğracak.
olmayacak gündür. bir kere islam devriminden kastın ne olduğu iyice anlatılmalıdır, hangi düzen yıkılacaktır acaba? günümüzde arap ülkelerinde isyan patlıyor, islam devrimi doğru güzergahsa niye o ülkelerde huzursuzluk var da bizim ülkemizde isyanlar patlamıyor?
Ben size söyleyeyim: bu ülkede iki sivri uç oluşturma çabaları devam ediyor. bu karambolde bizim kaynaklarımız yurt dışına aktarılıyor, varlıklarımız satılıyor, yönetimler de tek koldan çevrilebilir hale geliyor. zaman gelecek, tek bir düğmeye basıldığı anda bu ülkede hükümetle beraber tüm düzenek devrilebilir hale gelecek çünkü görünen o ki yasama yürütme ve yargının tamamı tek bir adama bağlanıyor, işte o zaman terazinin iki küfesi gibi bir o taraf ağır basacak, bir diğer taraf ağır basacak.
fikrim odur ki, islam devrimi-reform adıyla yapılacak herhangi bir hamle islamı hristiyanlaştırmaya hizmet edecektir. islami düşünce kendi özünü ortaya koyma girişimlerine başlarsa doğruya ulaşılır.
milyonlarca insan ölecektir, bir o kadarı yurtsuz kalacaktır, idamlarla binlercesi katledilecektir.
içki ve fuhuş el altından yayılıp telefonla evlere servis halinde her iki evden birine girecektir. (bkz: iran)
yasak elmaya eğilim psikolojisiyle insanlar ülke kapısından cıkar cıkmaz hayatlarına geri döneceklerdir. (bkz: suudi arabistan)
muta'a nikahlarıyla ahlaksızlık kılıfına uydurulacak, toplumsal ahlak buyuk zarar görecektir. (bkz: iran)
ekonomik ve siyasi anlamda devlet zora girecek, refah seviyesi düşecek, ülke sefalet ve açlık içinde kaosa sürüklenecektir.
bir solukta yazılan bu satırların bin katı problemler ile karşılaşılacak, islamı yaşamanın hazzını, lezzetini, rahatlığını insanlar asla özgürce tadamayacaktır.
mısır, iran, suriye, vs.. örneklerine baktığımız zaman son derece demokratik, sosyal ve kültürel anlamda oldukça özgür bir türkiye bizi bekleyecektir.
Tabi beyniniz yerine götünüzle dünyaya bakıyorsanız.
islam devrimi deyince hala iran'ı, suriye'yi, suudi arabistan'ı örnek gösteren ergenler var. o kadar cahilsiniz ki ne islam'ı biliyorsunuz, ne de o ülkelerin içinde bulunduğu rezilliği. pisliğinizde yüzmeye devam edin siz.
iskandinav, baltık ülkeleri vs. zırvalayanlara, aile kavramını hatırlatmak isterim. tabi eğer bi aileleri varsa. ailesiz bir toplum istediği kadar lüks yaşasın, adaletli olsun, toplum değil olsa olsa bir kalabalıklar sürüsüdür.
iki lafından biri şakirt olan mal kemalistlere sesleniyorum. cahilsiniz. şakirtler devrimin her türlüsünden korkar. şakirtlerden mesajlar yağıyor "devrim neymiş, tövbe haşa" diye. şakirtlerin tc'yle hiç bir sorunu yoktur.
Isin hakikati, Isine gelmeyen bazi mendebur bunyelilerin isin icine hep kuzey afrika, iran ve suudi arabistan'i sokar. Kuzey afrika'dan kasit misir, tunus vs. ise, buralarda zaten islami bir yonetim anlayisi yok. Halk kendi arasinda islam'i yasiyor, ayni Turkiye de oldugu gibi. Suudi Arabistan ve Iran ise, yonetim sekli olarak islam'i benimsemis olsalar bile, vicdani olan her musluman bu devletlerin dolayli yollar ile bati hukumetlerince somuruldugunu bilir ve soyler. Kaldi ki, Iran'in islam anlayisi oldukca marjinal, turklerin ve cogu muslumanin hosnut olmadigi bir anlayisa sahipler. Teknik sorunlardan oturu, Iran da bizim bahsettigimiz islam anlayisiyla kiyaslanamaz. Bizim bahsettigimiz Islam, peygamber(sav) efendimiz doneminden Osmanli devletinin son yuzyillarina kadar olan islam'dir, ki bu islam anlayisindan oturu halklarin gormus oldugu huzur ve refahi kimse yalanlayamaz.
bu sekilde sefil seyler yazarak, aslinda bilinc altlariniz daki ezikligi ve korkuyu bizlere yansitiyorsunuz. baska tarafa bakin da, bu eziklikten oturu gozlerimiz karanlik gormesin artik.
bu cok deger vererek saydiginiz kuzey avrupa ulkelerinin de son 40-50 yila kadar ne halt ettiklerini biz cok iyi biliyoruz. Sizi gidiler sizi, once kendinizle iki dakika durust olmayi ogrenin.
islamiyet her yönüyle yaşanmaktadır güzel ülkemde. demokrasinin islamiyetle çelişen bir noktası yoktur. zira yaradan özgür irade vermiştir insanoğluna. seçme hakkı vermiştir. özgürlükler noktasında yaşanan sıkıntılar demokrasinin olgunlaşmasıyla giderilecek, insanlar inançlarını daha özgürce yaşayabilecektir. devrime gerek yoktur. herkes önce kendine bakmalı ve inandığı gibi yaşamalıdır.