ilkokul mezunu dahi olmayı gerektirmez. 3-5 bin liraya kurulan bir şirkete sahip olmak, açılan ihalelerde en ucuz teklifi vermek yeterlidir. hatta, atadan-babadan kalma mirasa sahipseniz, ihaleye girmenize bile gerek yoktur. kat karşılığı konut yapar satarsınız. kaçak-göçek yaptığınız apartmanlara, belediye fen memurlarından bir gecelik pavyon alemi karşılığında oturma ruhsatı alırsınız. sonra, o konutlara insanlar yerleşir. kimine onlarca, kimine yüzlerce insan.
...ve bir gün; bir deprem, yerle-bir eder yaptığınız apartmanları. onlara bilimsel anlamda apartman demek de doğru değildir aslında. zira, ayakta güçlükle durmakta, yıkılmak için bahane aramaktadırlar. başka türlü, bir ekskavatör kepçesinin dokunuşu ile koca apartman nasıl çökebilir?
korkmak yersizdir! size sıra gelene kadar çoook insan vardır hesap vermesi gereken. size o binayı yapma fırsatı veren yasalar, yönetmelikler, lafta yapı denetimcileri, oturma ruhsatı veren fen memurları. bir veli göçer bulunur nasılsa, günah keçisi olarak. sıyrılır çıkarsınız depremden, yarasız-beresiz. öldürdüğünüz insanlar için bir fatiha okursanız ne ala.
bu ülkede,
bir baltaya sap olamamış, insan hayatının önem ve değerini idrak etmekten yoksun, cahil insanlara müteahhit olma imkanı verildiği sürece; müteahhitlik müessesesi de, bu işi bilinçli ve bilimsel olarak yapma azmindeki insanlar ve firmaları da töhmet altında kalmaktan kurtulamazlar. bizler ise dizlerimizi döver dururuz! kaybettiğimiz yakınlarımızın ardından.