kendinden olmayan insanların değerlerine hakaret etmeyi inanç özgürlüğü sanan insanların içine ettikleri kavram. ulan inanç özgürlüğü varsa çıkıp sokağa çarşaflılar öğretmen olabilir diyeceksin, inanç mı değil mi çarşaf giymek? çık ulan sokağa ondan sonra sizi adam yerine koyalım. ben inançsızım inanmıyorum diye kimse tepki çekmez, kendi inançsızlığını hakretamiz ifadelerler inananları aşağılamaya doğru döndürürse işte o zaman karşılığında aşapılanır, dışlanır. ağlamayacak kimse, kardeşçe yaşamak isteniyorsa biraz saygılı olunacak içinde yaşadığın toplumun dinine. hayır yani neyin misyonerliğindesiniz arkadaş?
allahına kadar olandır. herhangi bir siyasi partinin değil, egemen sınıfın elinde tuttuğu özgürlüktür aynı zamanda. piramidin en başında kim olursa olsun yukarda "allah" var demenin bir başka yoludur.
yoktur.doğduğun gibi islam damgası kimliğe yapıştırılır.okullarda sadece müslümanlık öğretilir.kiliseye gidenler halk tarafından dışlanır.kiliseler camiye dönüştürülür.türkiye nin bir çok yerinde ramazan ayında sokakta sıgara bile içemezsiniz.türkiye de inanç özgürlüğü sadece müslümanlara vardır bunlar dışında kalanlar gerek devlet gerekse halk tarafından baskı altına alınıp sindirilmeye çalışılır.özgürlük kavramı islam ı yaşama özgürlüğü ile ilintili boş bir safsatadır.
Aklıma "what the fuck are you talkin' about?!" gibisinden cümleler getiren sözde özgürlük türüdür. Türkçe olaraksa "bi siktir git" şeklinde tepki veriyorum içimden. Dışımdan verdiğim tepkinin bir örneği ise, aşağıda yazacağım şeylerdir.
Biliyorsunuz son dönemlerde Fazıl Say'ın tivitleri ve kendisine açılan dava gündemde yer tutuyor. Fazıl say, "Ben bu açıkları kapalı bir ortam olan twitter profilimde yaptım. Beğenmeyen, veya itirazı olanların yapması gereken sayfamdan ayrılmaktır. Kimseye somut inanç saldırısında bulunmadım." tarzında bir savunma yapıyor. Paylaştığı dizelerde ve yorumlarında inançlara saldırı olup olmadığı tartışılabilir. Bu kısımda değinmek istediğim bu değil.
Fazıl say şu an bir davayla boğuşuyor. Devlet ve magazin 'büyükleri' de dahil olmak üzere birçok insan tarafından ağır bir şekilde eleştirildiğini de unutmamak gerek.
Peki dini değerleri kullanarak yıllardır siyasetini yürüten ve başarılı olan başbakana bu konuda açılmış tek bir dava neden yok? başbakanın son zamanlardaki bir konuşmasını sözünü örnek vereyim:
"Ey benim Kürt kardeşim! Bu teröriste tavrını koy ve oralar abat olsun diyorum. Çünkü bunlar seni insan yerine koymuyor. Ama biz seni yaratılanı severiz yaratandan ötürü anlayışıyla seviyoruz. Bunların yaradan ile ilgisi zaten yok. Bu teröristlerin yeri belli! Bunlar zerdüşt. işte şimdi kendileri açıklıyorlar, yezidilikten bahsediyorlar, bu tür ayinleri yapıyorlar."
Hadi ama! Birazcık tarafsız olun be! Erdoğan, gayet açık seçik bir biçimde yezidiği ve zerdüştlüğe bir pislik muamelesi yapıyor. Bu dinin inananlarının hakları ne oldu? Başbakanın gözünde, tüm gayrimüslimlerin birer pislik olması, izlediği siyasetten belli. Daha önce de "bunlar kurandan çok kaçarlar" tarzında lafları olmuştu. Sanki ona kalmış gibi... Erdoğan'a bu konuda açılmış herhangi bir dava yok henüz.
içler acısı olan bir diğer mesele de, geçtiğimiz günlerde mecliste patlayan kafirun suresi krizi. Ne kadar garip. Bu sure vasıtasıyla eleştirenler "Dini inancım sana mı kaldı?" demek yerine, "Bu sure kafirlere inmiştir!" şeklinde karşılık veriyorlar. Yani, oradaki herkes için gayrimüslimler pis birer kafir, öyle mi? Öyle... Bir kişi de çıkıp demiyor ki "aga bura laik devletin meclisi!" Laikliğinizi mabâdınızdan sökün artık illetvekilleri!
Bunlar büyük ölçekli örnekler, küçük ölçekte, yani halk tabanında da aynı derecede acı tablolar var.
Basit bir örnek, lisede, bir öğretmenimin hem internet, hem ders ortamında, pkk'yı ateist oldukları bahanesiyle yermesi. Ateist olmasalar hiç sorun yok yani, tek sorun ateist olmaları...
Diğer bir örnek, kaydolduğum dershanede uzun süredir yaşadığım bir sorun. Bir tarih öğretmeni, nasıl becerebiliyorsa konuyu tarih çağlarından evrim teorisine getiriyor. Evrimi kabul etmemeyi bir inanç gereği sayan bu insan, laf arasında ilkokul düzeyini aşmayan mantığıyla evrime giydiriyor(tavuk yumurtasına kaz oturmuş, kaz olmuş. insan maymundan geldiyse şimdiki maymunlar nereden geldi, gibi). Sık sık "biz müslümanlar" lafını kullanıyor, bana sormuş gibi. -ki sorma gibi bir hakka da sahip değil. Avrupalıların domuz eti yedikleri için insanlıktan çıktığını iddia ediyor. Ömer hayyam'ın, önce iyi bir edebiyat ve bilim insanıyken, şaraba sarıp "azıttığını" söylüyor. Ona göre, şamanizm, gök tanrı inancının saçmalaşmış, yoldan çıkmış hali. Ve buna benzer onca şey... O tüm bunları söylerken, herkes dinliyor. Ben cevap verdiğimde, konuyu ya başka yerlere çekiyor, ya da inanç üzerinden üstüme geliyor... Kimse de ses çıkarmıyor. Ama, ben başka bir ortamda akp hakkında olumsuz bir eleştiri yaptığımda, hıyarın biri bana çıkışıyor. Ben her iki kişiden biriyim, inancıma, düşünceme saygı göstermelisin, diyor.
Hayatın her alanında var bu ve benzeri örnekler... Şunu anlıyorum sonra: Demokrasi çoğunluk diktasından başka bir şey değildir. inançlar da böyledir. inanca saygı değildir senden istedikleri. Çoğunluğun inancına saygı duymandır.
Bir tek ben mi üzülüyorum bunlara, bilmem. Ama içim acıyor sözlük... Başardılar artık. Geriye kalan iş sadece formaliteleri ortadan kaldırmak. Olmayacak mı sanıyorsunuz? Kalan 11 yıl hiç de uzun bir süre değil...