çok zordur efendim. bir hümanist olarak çok zorluk çekmekteyim. milliyetçilik ve din o kadar çok uzaklaştırdı ki insaları insanlıktan bu kayıtsız bir şekilde ruhumu zehirlemekte.
ne hümanisti yahu. şimdi ben sana ana avrat sövsem insan sevgisiyle mi yaklaşacaksın bana. adamın kafasını gözünü kırarlar.
dinin temelinde zaten insan sevgisi var, yaratılanı sev yaratandan ötürü mantığı var.
Ulkede humanistlik pekekeli solucanlarin giydigi bir maske oldugundan siradan vatandas bu kavrama mesafeli durmaktadir. Esasinda zaten bu topraklarda, halk icinde diyorum, insancillik cok temel ve bilinen bir ozelliktir.
hümanist olmak insan severlik değildir. salt insan düşüncesiyle hayata bakmaktır. aslında daha da temelde tenselci bir bakışla ruhani olanın reddidir. nitekim hümanist akımlar da dine karşı oluşturulmuştur. dinlerin insanın tenselliğini aşağılayıp onu ruhani bir varlık haline sokma girişimine seküler bir karşı koyuşla tenselliğin yüceltilmesini hedef alır. insan merkezli olmak da aslında budur. yoksa insan sevmek değildir. nitekim fransız devriminde hümanistler kilise yakıp krallar ve yandaşlarının kafasını kopartıyordu. ama onlar hümanisttiler, insanca yaşam için insan artığı olan kişileri temizlemeyi insanın doğasına hakaret olarak görmediler.