Çünkü Türkiye de gercekten sol sıfatını hakkedecek bir parti olmadigindandir. Siyaseten beslenilecek peşinden gidilecek değişik fikir akimlariyla insanları cezbedecek katı sol görüşe sahip liderlerde yoktur.
Olmasi fakat bu amacin saptirilmasi dogrultusunda soylenen dogru bir tespittir.Ne yazık ki gunumuzde solculuğun muhalefet olmaktan ibaret oldugunu sananlar var.
bunun parti ile falan bir alakası yoktur, amcanızdan dayınızdan duyduğunuz şeyleri entry olarak girmeyi bırakın. solun bu coğrafyada tutunamamasının sebebi ortaya bir sınıf çatışmasının çıkmaması ve sınıf bilincinin olmasıdır. bildiğiniz gibi avrupa'da bu olaylar yüzyıllar boyunca şekillendi. osmanlı'da bir sanayi devrimi gerçekleşmediği için, toplumda keskin bir burjuvazi veya proloter sınıf yoktu. avrupa'da bu durum belirginleşirken, osmanlı tarımsal ekonomiye devam etti.
cumhuriyet döneminde, sanayi kredisi, iş bankasının kurulması, izmir iktisat kongresi gibi burjuva sınıfı oluşturma çabaları ortaya çıktı fakat ciddi anlamda bir verim elde edilemedi. daha sonra dünya siyasetindeki çalkantılı devrim girişimleri ve öğrenci hareketi türkiye'yi ciddi anlamda etkiledi, fakat bilinçli ve ciddi bir proleter sınıf oluşmaması bazı girişimleri sınırlandırdı.
kontr-gerilla ve soğuk savaş döneminde abd yaptırımlarına girmiyorum zaten. bundan sonraki kilit nokta ise 80 darbesidir.
yanlış önermedir. sistem alternatifini yok saydığından günlük siyasette, haberlerde, tvlerde solcuları göremezsiniz. ama bu olmadıklarını göstermez. en basitinden gezi parkı eylemlerinden barikat kuran, çatışan ve bunları halka öğreten solculardı.
solculuk,fransız devrim meclisinde sol tarafta oturan ilerici unsurlara ithafen ilericilik anlamında kullanılan bir tanım olup, geniş bir siyasi yelpazeyi kapsar. bu açıdan bakıldığında türkiye'de de sol görüşler mevcuttur. ancak, solun içinde en ilerici kesim mevcut kapitalist sisteme muhalefet ederek sistemi değiştirmeyi hedefleyen sosyalistlerdir.
o bakımdan "türkiye'de hiç solcu olmaması" diye birşey söz konusu değildir. sol vardır, ancak dünya konjonktürüne uygun olarak ve toplumların kapitalist sistem tarafından bilinçli bir şekilde tüketicileştirilmesi, bireycileştirilmesi ve muhafazakarlaştırılması ve elbette yaşanan hatalı pratiklerin yarattığı karamsarlık nedenleriyle eski etkisini yitirmiştir.
ancak, savaşsız sömürüsüz bir dünya özlemi hiçbir zaman sönmeyen bir ateştir. uygun tarihsel koşullar olgunlaştığı zaman (takdirde değil !) sol yeniden kitlelerin umudu haline gelecektir.
doğru tespittir. çünkü türkiye'de kendi çizgisini korumaktan çok kazanacağını düşüneceğine oy verir insanlar. oyum boşa gidiyor mantığıyla düşünürler. oysa sırf bu düşünce yüzünden ülke alternatif üretememekte.
