herkes şiirin basit bi edebi tür olduğunu ve ha deyince yazılıverdiğini düşünüyor ancak şiir demek müthiş kelime havuzu gerektirir. edebi alt yapı gerektirir ki sağlam bi yapı oluşturulsun yazarken kelimeler havada kalmasın. çünkü şair dediğin bazen herkesçe kullanılan kelimeleri öyle bi kullanırlar ki onu ruha büründürürler. ayrıca şairler çok iyi sözlük okurlarıdır. ordan yeni kelimeler bulup ona can verirler. bazen doğru sözcüğü bulmak için aylarca beklerler. yani malumum şudur ki şairlik zor zanaattır.
kesinlikle doğru önermedir. kimse şiir okumaz ama herkes şairdir. nazım hikmet kim desem lafı geveler ama kendi şiir kitapları vardır. burası türkiye, fark burada.
bir kaç cümleyi alt alta yazan kişiler şairim diye çıkıyor piyasaya.
bir de saçma sapan bir uyak tutturmuşlar.
şiir yazmak düz yazı yazmaktan daha zordur. daha ince iştir. herkes kolay kolay şair olamaz.
atalarımızdan gelen bir meziyettir. türkçedeki eş anlamlılık o kadar boldur ki, dört kıtalık bir söz sarf etmek neredeyse günlük konuşmalarımız kadar rahattır.
Özellikle yayınevlerinin illallah ettiği durumdur. Orta ölçekli bir yayınevine günde 10 şiir kitabı dosyası gelir. Şiirlerin bir çoğu "bahçelerde maydonoz, gel bize bazı bazı, ben annemi çok severim-yaşasın 23 Nisan" şeklinde kalitesiz olmasına rağmen yazarı tarafından bu şiir kitabı yayınlanırsa en az 100 bin satar iddası da ayrı bir komedidir.