türkiye'de yaşamak bir başka zordur. veya en azından bana zor geliyor. bizden kötü durumda ki ülkeler tabiki var. * fakat bu kadar eşsiz güzellikleri olan bir ülkede bu kadar zor durumda insan olması işin ilginç yanı.
türkiye'de artık hayatın kimin oyunu olduguğunu siz anlayın.
nasipte yoksa elinde nolursa olsun harcayamazmışsın. galiba bizde öleyiz efendim.
-dünya'da türkiye gibi her yönüyle muhteşem bir ülke bulmak çok zor durumdayken.
-ülkemizde bor madeni ve diger madenler çıkarken.
-iklim çeşitliligi görülürken.
-turizm cenneti haline gelmemiz gerekirken.
-atalarımızın bir zamanlar üç kıtaya nam salmasına ragmen.
-bir çok mimari eserimiz bulunmasına ragmen.
-tarımcılıkta ve hayvancılıkta istedigimiz herşeyi yetiştirme ve büyütme imkanı bulabiliryor olsakta.
-jeopolitik olarak iki kıtayı birbirine bağlaan muhteşem bir nokta da olsak bile.
biz hala dışa bağımlı ve halkımızın büyük bir kısmı yoksulluk sınırı altında yaşıyorsak.
hayat hoşgelmişsin. bizim kültürümüzde misafirperverlik var hayatı en güzel şekilde ağırlayacagız tabiki de ama içten sana nasıl sövüyorum biliyor musun hayat. ve hayat kılıgına girmiş bütün bünyelere.
türkiye ile sınırlı kalmayan oyunlardır. hayatın kendisi bir oyun değil mi zaten? iyi insanların hep iyi yerlerde olmaması, değerlerin farkedilmemesi gibi.
üzerine konuşamayacak kadar baskıcı bir ülkede yaşadığımızın farkında değiliz. burada türk basınına müteşşekkiriz aslında hep onların istediği oluyor ya da arkasındaki egemen güçlerin. özgürlük diyoruz ya hani demokrasiden bahsediyoruz ya durmadan, kimimiz milliyetçiyiz kimimiz atatürkçüyüz ya yalan efendim yalan. içimizde kırılır tüm duygular düşünceler. çünkü biz türkiyedeki türkleriz. oyunların en basit halkasıyız biz. biz kolayız zaten cepteyiz basınımız sayesinde. afedersiniz ama satılmışlar ülkesindeyiz be abi. ulan biz neysek de atalarımıza üzülüyorum. onlar bizim gibi sözde vatansever değildi çünkü. onlar sözün bittiği yerde canlarını vermediler mi? biz ise sözün bittiği yerde teslim olmadık mı?