japon un yemedigi sey yok,masada yiyor diye mi sende ileride?veya cay icerken 2 saat merasim yapiyor ve oturup iciyor, niye kullandigin her teknoloji markasinin japon mali olmasina dikkat ediyorsun? seversin sevmezsin,ama adamin evindeki tercihine karisamazsin.misafir gittiginde sandalye istersin en fazla.
bir çeşit gelenektir. bir çok köyde yer sorfası kültürü devam etmektedir ve bu insanları bu şekilde küçümsemek, medeniyetlerini sofra kültürü ile ölçmek son derece saçmadır. medeni olmak demek avrupalının her yaptığını yapıp, kendi kültürünü geleneklerini kaybetmek anlamına gelmez. o sizin küçümsediğiniz insanlar okadar farklı ve şirin geliyorlar ki turistlere... turistler paylaşmayı, aile bağlarını, örf nedir, adet nedir öğreniyorlar. o insanlar evlerindeki belki de son yemeği gelen misafirine sunabilecek kadar, yerine kendileri aç kalabilecek kadar paylaşımcı, iyi niyetli insanlardır. bir medeniyet öğrenilcekse eğer, o insanlardan önce paylaşmak, ahlak, masumiyet, içtenlik, misafir perverlik öğrenilmelidir. o sofradaki sıcaklık, içtenlik medeni bir avrupa sofrasında bulmak zordur... o insanların sofraları da, yaptıkları yemekler de temizdir. ben açıkçası hijyenik bir avrupalı ile hiç karşılaşmadım. duş almaktan bahsetmiyorum ama bulaşık yıkama tarzlarından tutun da, ev temizliğine kadar vasatlar. tanıdığım bir aile vardı zengin, eğitimli, siz kroların medeni anlayışına uygun bir aileydi ama kadın tuvaleti temizleyip kuladığı bezi , çamaşır makinasında yıkayıp mutfakta bazen bulaşıkları kurulama bezi olarak da kullanıyordu... ve bu örnekleri çoğaltabilirim..
bu avrupa takıntılı özentiler, kaç ülke gezip görmüşler, kaçında yaşamışlar ki bukadar çok karşılaştırma yapabiliyorlar ve kendi ülkelerini küçümsüyorlar anlamıyorum. sevgili özenticiğim üzgünüm ama o taptığın avrupa sana bayılmıyor, hatta küçümsüyor ve sen seni aşağılayan şeye sempati duyuyorsun.. örnek alacağın bir şey varsa avrupa'dan bu bilim ve ilim olsun, gerisi faso fiso.
insandan cok sekline yasam stılıne önem veren öncelıgı sekılcılık uzerıne kurulu bı ınsanın dusuncesı.yazık demekten baska bır secenek yok ne yazık ki...
2010'un türkiye'sinde hala halının üstüne oturup, gazete kağıdını yere serip onun üzerinden yemek yiyen insanların olması utanç vericidir.
kültür geyiği yapmayın şimdi bana; böyle kültür mü olur arkadaş?
kalk masaya otur ye yemeğini efendi gibi.
bi de tencereyi yerin ortasına koyup 3 kişi kaşıkla dalmıyorlar mı, aman allah'ım bu nasıl kültür !?
biz elit kitle olarak, yemeğimizi her daim özel yemek odamızda yeriz ailecek. aynı tencereden 3 kişi yemek yerine, her yemek çeşidi için ayrı tabak, çatal, kaşık kullanırız kelle başı.
ben niye bu acayip insanlar hakkında yorum yapıyorum, onu da bilmiyorum.
çağdaşlığı hala böle saçma sapan yerlerde arayan güruhların ürettiği saçma sapan düşünce. çağımız özgürlük çağıdır insan ister yerde ister damda ister masada yemek yer bu kimseyi alakadar etmez. atamında zamanında dediği gibi batının ilmini almalıyız onlar yıllardır diye masada yemek yiyor diye bizde masada yemek yemek zorunda değiliz dimi aa dostlar.
ayrıca yerde yemek yerseniz öle geberene kadar yiyemezsiniz çünkü yerde bağdaş denilen pozisyonda oturunca mideye basınç uygulandığından mide otomatik olarak daralmış ve daha az yemekle daha kısa sürede doygunluk hissine ulaşıyor.
bizim millet olarak eski ne varsa boktur yeni ne varsa şahanedir mottosundan kurtulmamız lazım sanırım.
şekilselcilik iş başında...sufle üzerindeki tabaktan yiyeni gördüğünde ''oxfortta okuyordur kesin'' demek gerektiğini iddia eden konu sahipciğinin yaptığı zımbırtıdır.
avrupalı yerde yeseydi ne düşünecekti acaba, yazar efendi, diye merak etmekteyim. yazsan olmaz yazmasan olmaz bir durum daha. utanıyormuş bir de, sanane milletin sinisinden, kuru soğanından.
japon lokantısında suşisini çubukla yiyen insan, azıcık kültürünün insanı ol. ama o çubukları gırtlağına kadar sokunca, avrupalı ve modern oluyorsunuz değil mi? damağına batsın inşallah.
o bayıldığımız, çok çağdaş, medeniyet timsali avrupalılar varya hani şu masada oturup yemek yiyenler. onlar akın akın japon restoranlarına gidip, birgüzel de bağdaşını kurup, çiğ balıkları löpletirken sushi kültürü oluyor da, bizim ananelerimiz mi gericilik oluyor? sor bi bakalım değil evinde oturmak, çıpla ayakla basabilceğin temiz yerleri var mı acaba?
bu başlığı açanın yaşını ve eğitim durumunu da bildirmesi halinde kale alınıp yorum yapılacakmı yapılmıycak mı sorusunu sorguladıktan sora sonuç olarak yorum yapılmalı yada yağılmamalıdır:) normal şartlar altında ninesi dedesi çocukken bile olsa mutlaka yerde yemiştir. hatta kendide yemiştir bakmayın. türk soyundan gelen her kişi yemiştir efendim. e peki şimdi bu örfü yada alışkanlığı aşağılamak yakıştıramamak niye? yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmiyo demezler mi adama? hadi tamam burjuvasın soyun bilmem nere dayanıyo ailen ladylerle dolu.. çok çağdaşsın avrupaya karşı tam temsil edecek adamsın tek kafana taktığın sorun bu mu yavrucuğum yapmayın evladım.. avrupa bizi örnek alsın sıcak kanlı geleneklerimize sahip çıkan halimizi.
yine ilkellikle, uzay çağı zırvalamaları. Gelişimden bahsederken diğer ülkelerin uzaya çıkmasına olayı bağlayan basit ve klasik benzeştirmelerin yapıldığı ve halen avrupaya kendinin yüzünü karartacağından korkan avrupa eziğinin serzenişleri.
koyım avrupalısına aman efendim avrupalı bizi kötü tanıycakmış.
bu çağdaşlık kelimesi kafanızda nasıl bir yerde merak içerisindeyim şu anda. yer sofrası sevmenin çağdaşlıkla ne alakası var? bunu bu devirde kurabilen mantığa şaşıyorum ben. bu devirde çağdaşlığı böyle boka püsüre endeksleyen insana şaşırmak lazım bunlara değil...
(bkz: komik başlıkmış gülelim geçelim)
çağdışılık olarak nitelendirilir. ancak yerde yemek sağlık açısından masada yemekten daha yararlıdır. farkındayım çok yuvarlak bir cümle oldu. açıklayayım; yerde yemek yenince (gerçi o oturuş tarzına göre değişir.) insan evladı daha çabuk doyduğunu hisseder. masada yenilen yemek o doygunluk hissini kesinlikle daha geç vermektedir. (deneyin hak vereceksiniz.)
civciv çıktığı yumurtayı beğenmezmiş hesabı insanların ne şekilde yemek yediğinin ne kadar önem arz ettiği anlaşılmayan durumdur.varsayalım ki yer de yesin, iki kabuk ekmek bulmuş da en azından sofrasına koyup yiyor ailecek. ya bulumamış olanlar.
belki de şunu düşünmek lazım türkiye'de hala çöpten yiyecek toplayan insanlar, sokaklarda yaşayan evsizler, yıllarca okumuş diplomalı işsizler var. var sen düşün ne kadar önemli yer sofrasında yemek yemek.