Bence türkiyede sürekli değişen fakat hiç gelişmeyen en önce akla gelen şey (bkz: eğitim) dir. Ben 24 senedir bu ülkede 20 tane sınav sistemi gördüm ve nerdeyse hiç birinin neticesini tam olarakta anlayamadık. Bu yüzden gelişmeyen şey eğitimdir.
Kurumsallaşmak. Büyük bir şirket düşünün ki e mailinize dönen yok. Telefonla arıyorsun ilgilenen yok. Muhatap bulamıyorsun. Ama reklama gelince mangalda kül bırakmıyorlar. En komiği de şu; servise gönderdiğin arızalı beyaz eşyanı tamir ettirene kadar canın çıkar, çok geçmeden ararlar utanmadan müşteri memnuniyeti anketi yaparlar. Tıpkı turkcell in yaptığı gibi. Şikayet etmeye kalkarsın tehdit eder gibi konuşmalarımız kayıt altında ile görüşmeye başlarlar. Türkiye bu konuda adam olamaz zira kafa insan kazıklamak üzere kurulmuştur bir kere.
Kesinlikle insanların bakış açısı. Hiç kimse başkasının penceresinden bakamıyor dünyaya ve bir başkasının bahçesindeki çiçeklere tahamülü bile yok. Herkes nerede doğduysa ne şekilde büyüdüyse aynı devam ediyor tek doğru varmış gibi dünyada. Bu insanlarda kendileri gibi çocuklar yetiştiriyor. Malesef zincirleme devam ediyor.
1948'den itibaren gelişmeyen Türkiye'nin kendisi gelişmiyor. Dünyada herkes internet kullanmaya başlayıp sen de bunlardan 10 sene sonra internet kullanmaya başlayınca o gelişme değildir!
2017 Yılının maddi ve manevi gücü, insan gücü, nüfus gücü, akıllara zarar vergi geliri, teknolojisi ve diğer imkanları ile 1920'lerde yapılanın binde biri kadar demir yolu yapmak, hatta bunu da 5 katı maliyete Japonlara veya Fransızlara yaptırmak, hatta yapmayıp 100 yıllık demir yolu üstüne Slovakya, Almanya vs. den tren alıp üstüne koymak da gelişme değil, sağa sola gökdelen dikmek, hava alanı yapmak da değil!
toplumdaki en alt seviyedeki en fakir bireyin alım gücü ve eğitim seviyesi, spor, sanat, bilimdeki başarın, okullarından mezun olan öğrencilerin dünya ortalamasına göre elde ettiği başarı ve ayrıca bu başarının her yıl eş orantılı bir önceki yıla oranla artıp artmadığı, adalet/hukuk sisteminin % 100 bağımsız olarak işleyip işlemediği ve hepsinden önemlisi ülkendeki yolsuzlukların orantısı ne kadar gelişip gelişmediğini gösterir.
Bir toplumda gelişmeyi ölçmenin en basit yolu toplumda en alt birey olan hayvanlara karşı tutuma, saygı ve sevgiye, hayvanlarla ilgili kurallara, kanunlara vs. bakara ölçe bilirsin.
Bir sokak köpeğine tecavüz edip patilerini kesene, kediyi direğe iple asıp öldürene 160 TL para cezası veriliyorsa hatta hiç ceza verilmiyorsa, o ülkede kadına tecavüz eden tecavüz ettiği ile zorla evlendirilip salınır, erkek çocuklara tecavüz edenler hapis dahi almaz, maçta silahla sağa sola ateş eden herif rast gele birini öldürür ve hiç ceza almaz vs. devam eder.
Hayvana verilen değer ne ise insana da onun iki katı değer verilir. Hayvanın çakıl taşı kadar değeri olmayan yerde insanın da kaldırım taşı kadar değeri olmaz.
Türkiyede gelişmeyen veya tamamen yanlış gelişen şeyleri yazmaya kalksak her biri en az 5000 sayfalık 500 ciltlik ansiklopedi yazmamız lazım. Bu da sadece son 16 Yılı anlatmaya ancak yeter...