biraz kestirme bir cevap olacak sanırım ama, arabeskin, rembetiko'nun veya faldo'nun ortaya çıktıkları ülkelerin dışında tutunamaması kadar doğal bir durumdur. zira saydığım müzikler aynı "rap" gibi ülkesel ve hatta alt kültürlere özgü olmakla "sınırlı müzik"lerdir.
bir alt kültürün isyanı bazen o alt kültüre ait olmayanlarda ve hatta alt kültüre uzak ülkelerde daha fazla yankı bulabilir. bu çoğu kez doğaldır da. çünkü alt kültür kendi ülkesinde orta ve üst sınıf tarafından hoş karşılanmayabilir ve reddedilebilir. örneğin, yunan "megalo ideasını" ve yunanistan'ı, kendi vatandaşlarını maymun pazarına çıkarmış acımasız bir anneyle özdeştiren ünlü "mana mou ellas" (annem yunanistan) parçası birçok yunan milliyetçisini çileden çıkarırken, birçok ülkede rembetiko dinleyicisinin arşivlerinin birinci sırasındadır. aynı şekilde, uyuşturucu öven sözler içeren "giati foumaro kokaini" (neden kokain içiyorum) ve "erinaki" parçaları da yunanistan'a oranla dış ülkelerde daha çok sevilmişlerdir.
blues müziği neden bunun dışındadır diye sorulabilir. burada blues tarzının müziğe uluslar üstü yeni bir akım getiren "jazz teorisinin" öncülerinden olduğu unutulmamalıdır. ayrıca blues, rap gibi elektronik ortam hazır müziği değil; meşekkatli akustik müziktir.
rap müzikte akustik enstrümanlara da yer verilmesi onu tam olarak kurtarmıyor kolaycılıktan. çünkü elektronik seslerin baskınlığı, kadansların dahi hazır looplarla tekrar tekrar parça sonuna değin değişmeden ve modüle edilmeden dönmesi, vokallerin ses aralığının dar olması ve vokallerin seslerinin eğitimsiz olması, rap müziği hazırcı ve kolaycı bir müzik haline getirmektedir. tıpkı, hazır org ritmleri üzerine elektro bağlamadan ibaret ankara oyun havaları gibi.
perküsyonun ön plana çıkıyor olması ise icracıların çoğunun afrika kökenli olmasından kaynaklanıyor diye bir teori sallayabiliriz ortaya. ancak bu sallamaktan öte gitmez, haklılık payı olsa da daha çok kafa patlatmak gerekir.
rap müziğe, virtüel ritm sazlarla zenginleştirilmeye çalışılmış armoni ve motif fakiri müzik diyebilirsek de emeklere ve takipçilerine saygı duymak gereği yine de sanat kategorisinde kabul etmek lüzum eder. ancak, küfürlü isyan dolu sözleriyle cidden dejenere bir alt kültürün ürünü, armonik ve kontrpuan çeşitlilikten fakir bir müzik dalı olmakla, bugün için sahip olduğu beğeniye bile şükür etmeli rap müzik. destekleniyor, finanse ediliyor ve insanların gözüne sokuluyor olmasını da "tek gözlü"ye borçlu olduğunu söyler sözün gerisini komplo teorisyenlerine bırakır giderim buracıktan.
insanı tek başına keep ya head up dinlemeye sevk eder. oysa ki şöyle bi arkadaşım olsa birlikte dinleyebileceğim. crips leri, 64 impala ları, n.w.a. i konuşabileceğim. ah ah.