--öncelikle-- sayılamayacak kadar rezillik ve nadiren azıcık da güzellik içeren eylemlerdir.
şimdi fenerbahçeli saylon başlığın asıl amacını açıklıyor; daha dün gibi aklımda gs ve bjk başkanlarının buluşup fenere karşı ortak hareket etme kararı aldığı zirveleri. işte o günlerde ben ve benim gibi fenerbahçeliler ortalığı ayağa kaldırıp ''işte fenerbahçenin büyüklüğü şöyle işte böyle, ancak ikiniz birleşip rakip olursunuz; biz böyle acizliklere tenezül etmeyiz'' vs. şeklinde yorumlar yapmıştık. ''heyt be bizim başkanımız aziz yıldırım, tek başına devlet'' söylemleri falan; hepsini bir tamam besteleyip söylemiştik.
şimdi ne oldu? demirören ile aziz yıldırım yeke yek sohbetlerde; lig sizin kupa bizim entrikasına çanak tutarcasına..
taraftar olmanın bana yaptırdığı en rezil şey, sanırsam böyle bir ahlakın daima geçerli olduğu bir ortamda rakip takımlara karşı üstünlük hissiyatına kapılmak olmuştur. alenen kandırılmış; fark yaratan tavırların eninde sonunda terk edilip menfaat noktasında haysiyetin satılmasına şahit olmuşuzdur.
tüm rakip taraftarlardan özür diler; aynı bokun farklı renkteki boncukları olduğumuzu artık tamamen anladığımı üzülerek belirtirim; birleşerek oluşturduğumuz tespihleri de hangi ağa babaların elinde salladığı aşikar bir vaziyette..
can alma, birilerinin ekmek yediği dükkanların camlarını indirme, yıllarca çalışıp kazanılan parayla alınan otomobilleri hurdaya dönüştürme. sevgiliden çok sevilen kulübün stadının koltuklarını sökmek, yakmak, yıkmak.
evet tüm bunları yaptıran futboldur, ahan da size yemin. bir basketbol ya da voleybol maçından sonra kimse kimseyi dövmez kolay kolay. holiganlık futbolun doğasında olan bir şey.
zamanında galatasaray ligi ve avrupa'yı kasıp kavururken, "biri galatasaray'ı durdursun yoksa galatasaray türkiye'nin takımı olur" * korkusuyla o dönemde galatasaray'a, sonra lucescu döneminde ligin reytingi düşüyor bahanesiyle beşiktaş'a, en sonda fener'in tesislerle, transferlerle güçlenerek ön plana çıkmasıyla fener'e karşı tırto ittifaklar olmuştur. neticede kervan yürüyor. en iyisi herkes işine baksın. zaten gergin olan türk futbolu böyle suni cephelerle iyice kamplaşmasın.
kulüplerin dostluğu olmaz karşılıklı çıkar ilişkileri olur