içinde matematik bulundurduğu için riskli bir bölümdür, bölümü okuyan öğrencinin aklında sözel bölüm hep bir ukte olarak kalır. ayrıca güzel kızların da sözel ve dil bölümüne gittiği düşünülürse ne işin var olum bu bölümde denilecek öğrencidir.
Hep ezilme durumu. Sayısalda arkadaşlarım fizik konusu konuşunca hemen aman sen bilmezsin heheh diyor. Ulan tamam belki bilmiyorum ama ezmeyin laan! Ama ne oldu ben takdirle geÇtim onlar süründü tabi.
saçma bir şekilde 'hııı... iyi o da güzel. Lazım yani bulunsun' diyen akrabaların olduğu durumdur. Nedense hep ekmeğin sayısalda olduğu düşünülür ki kendim bile eşit ağırlıklı görünce 'aaa... güzel ya hukuk falan var. Hukuklu bişey gibi bişey mi istiyosun' şeklinde bocalarım.
kaymakam nereden çıkıyor? ea ağırlıklı
yöneticiler nereden? ea ağırlıklı
sayısalcılara maaşlarını kim veriyor, miras kalmadıysa tabiki eacılar.
problem şudur.
100 sayısalcının başında 1 eacı vardır, o 1 olabiliyorsanız ne mutlu.
- yukarıda farkettim de sayısaldan eaya çalışanlara dönme demişsiniz.olmamış.
girdiğim sene 32 puanımı kırmasalardı evet, hukuk fakültesi öğrencisiydim şu anda.
ve eğer ailenin ilk çocuğu iseniz, size yol gösterecek kimseniz yoksa, gözünüz açılmadan aile fertleriniz ve akrabalarınız sayesinde kendinizi sayısal kategorisinde buluyorsunuz.
sen sayısal okur mühendis olursun çalıştığın kurumda daire başkanın genel müdürün kamu yönetimi mezunu olur. bir şeyleri idare etmek, sağlığı bozulduğu için hastaneye giden yaşlı teyzeyi çocuk gibi azarlamaya ya da bina dikmeye benzemez. insan psikolojisinden anlamak hak hukuk bilmek gerekir. dolayısı ile matemetik fizik ile olmaz bu işler. birazcık idarecilik bilmek arz eder. ayrıca (bkz: mülkiye) gibi bir yerde okumak ayrıcalıktır. her kula nasip olmaz.