kişisel tercihe saygı duyulması gerekir diyor bazı meyilli ve özgürlük borozanı öttüren şahsiyetler.. saygı duymak derken?
saygı duyarım, insanların görüşlerine, düşüncelerine, duruşlarına, emeklerine, fakat bir insanın toplumu ilgilendiren bir biçimde abes olan ve özellikle allah ın kesinlikle lanetlediği bir görünüme bürünmesine saygı duymuyorum.
o na saygı duymak demek, yine kişisel bir tercih olan sübyancılara saygı duymaktır,
o na saygı duymak demek, tasvip etmektir,
o na saygı duymak demek, aile içi tamamen kişisel tercih olan ensest ilişkilere saygı duymak demektir.
o na saygı duymak demek, 4 karısı olan bir insana kişisel tercihinden ötürü saygı duymak demektir.
o na saygı duymak demek, karısını aldatan erkeğe saygı duymak demektir.
o na saygı duymak demek, kocasını aldatan bir kadına da tercihinden ötürü saygı duymak demektir.
burdan saygı nın da bir sınırı olduğunu anlıyoruz.
saygı saygınlıktır, güven alıp ve vermektir, emin olmaktır. bu insanlardan nasıl emin olabiliriz?
o na saygı duyan tüm bunlara da saygı duymak zorundadır.
homoseksüelliğin hastalık olarak algılandığı bir ülkede hasta durumuna düşmektir. eğer aileniz varsa size yardım etmeye falan çalışır. hak ettiğiniz saygı duyulmaz. (milletin altına girmeye hevesli fahişe bozması iğrenç travestileri soyutluyorum)
zor zenaat.
biz daha türkiye'de kadın olmayı tartışamıyoruz bile, bırakın zorluğunu da.
biz daha türkiye'de erkek olmayı algılayamıyoruz bile, bırakın sorunu da.
iş eşcinsenlliğe gelemez bile. gelse de havadan gelir. tartışılır gibi yapılır. paylaşılır gibi yapılır. biz sonuçta bu ülkede kürtlüğü de tartışıyoruz, çingeneliği de belki vicdani reddi de. ama gibi yaparak. yüzeysel bile değil. sadece ve sadece çıkar-prim temelli hepsi. o kadar.
şimdi neyin eşcinselliği allah aşkına. bu ülkede murathan mungan her şey olabilirsiniz bir tek rezil olamazsınız demişti. sonuçta eşcinsellik her şey gibi özgür burda da.
ama özgürlük bu mu, değil elbet.
dünyaya sadece biz-benim gibi ve bizden-benim gibi olmayan'dan bakmak ayıptır yarenler.
zordur. ancak türkiye'de eşcinsel olmak veya travesti olmak hep karıştırılmıştır. para karşılığı birileriyle ilişkiye giren adama eşcinsel demek yanlıştır. zira onun kendini eşcinsel hissettiğine inanmak oldukça güçtür. o kısa yoldan para kazanma sevdası içindedir bunun içinde kıçını satar.
dünyanın hiç bir yerinde göremeyecekleri kadar saygı görürler, yaptıkları iğrençlikler tercih hakkıdır deyip görmezlikten gelinir. ultra medeni kardeşlerimiz en büyük destekçileridir. velhasıl kelam bu memlekette sırtları yere gelmez, aslında gelir de gelmez.
hala insanların bunun erkeklerde kadınlık hormonunun fazla salgılanması sonucu ve ya kadında erkeklik hormonunun fazla salgılanması sonucu oluşan bir rahatsızlık olduğunu anlayamadığı, tercih sandığı durumdur. Madem haramdı Allah niye onları öyle yarattı? sorunusu da akıllara getirir.
dip not: eşcinsel değilim ama dersini aldığım için bu konuda en azından bilinçliyim. bence bu insanlara ön yargıyla yaklaşanlar, bu tedavinin ne kadar pahalı olduğunu, devletin bu tedavi ücretlerini karşılamadığını bi araştırsın.
cinsel sapkınlık olarak görülür eşcinsellik. eşcinseller de sanki daima abazanmış gibi görülür. eş bulmaları çok zordur, illa belli mekanlara gitmek zorunda kalırlar çoğu zaman.büyük şehirlerde yaşamıyorsan, bastırmak zorundasındır. sokakta gerzek delikanlı havalarındaki mahalle abilerinin laflarına maruz kalırsın(beyinleri kopsun).hande yener bile sizinle yürür de anan baban yürümez.
Türkiyede eşcinsel olmak değilde, türkiyede eşcinsel olup 'feminen' diye adlandırılan tavırlar içinde olmak olmalıydı başlık. Ozaman eski sevgilimin duygularına tercüman olabilirdim. Masculen olupta eşcinsel olan adam için hiçbi sorun yok. Gözlerden uzak neyapiyorsan yap, kafana göre gez toz. Ama görüntün tavırların feminense vay haline...
