hani lisede Beden eğitimi öğretmenimizin sağlıktan ve spordan bahsedip göbekli ve yağlı olması, sağlık hocamızın sigaranın zararlarından bahsedip tenefüste sigara içmesi ne kadar ironikse gerisini tamamlayamadım siz ilk dediklerime odaklanın.
öncelikle eğitim kendi yapısından kaynaklı sorunlarını ve oldukça zor bir iş olduğunu unutmamak lazım.
bu durumu saymazsak en baştaki sorun hiç şüphesiz okul-mezun-istihdam sorunudur. kalabalıktan ve sistemden dolayı tüm öğrenciler sınıf geçmekte, üniversitelere gitmekte sonrasında ise iş bulamamaktadır. belli bir yaşa gelmiş, bir işte uzmanlaşmış ve işe başlamış olması gereken genç işsizlikten dolayı kendisinin yeteneği ve aldığımı eğitimle alakasız işlere girmek zorunda kalmaktadır.
bir başka sorun müfredattır. özellikle ortaokul dersleri kesinlikle seviyeye uygun değil. tabi bu sözü genel anlamda söylüyorum. çocuklardan da beklenti haliyle yüksek oluyor öğretmenler tarafından. fakat çocuklar bunu karşılayamıyor.
Her bir aşaması ele alınıp incelenmesi gereken sistemdir.
-66 aylık saçmalığına son verilmesi.
-Eğitim sisteminin 1 yıl okul öncesi eğitim sonrası 8+4 şeklinde tekrar düzenlenmesi.
-Resim, müzik, beden gibi derslerin öğrencilerin yeteneklerini geliştirir şekle gelmesi. Müzik dersi flüt çalma, resim dersi 29 ekimde tören resmi çizme, beden dersi takla atma şeklinde olmamalı.
-Sınava dayalı ve ezberci olmamalı. 6. sınıf 12. sınıf bir bütün gibi düşünülmeli. Örneğin 6,7,8 sınıf Türk tarihini öğretilir.9. sınıfta Osmanlı öğretilir.10-11 sınıfta 1876'dan 1980'e kadar olan bölum öğretilir, insanlar çok partili hayat da anlatılır.
Coğrafya da da aynı şekil
-8. sınıfta veli etkisinde uzak bir şekilde öğrenciye yönlendirme yapılır. Öğrenci istediği mesleğe göre okur. Meslek lisesi okursa mimar, mühendis, doktor, avukat Eğer herhangi bir meslek seçimi yoksa, düz lise okur. Şu anki sistem eğer anadolu lisesi kazanamadıysan ya meslek lisesi oku ara eleman ol ya da dinini öğren demektedir.
-Tüm öğrenciler üniversite kapısına yığılmamalıdır. Mesleki eğitim kurslarına da gençler özendirilmelidir.
-Dini konular veya öğrencinin ana dili okul saatleri dışında veya haftasonu kurs şeklinde verilebilir. Ayrıca bir yabancı dil iyi bir şekilde öğretilmelidir. Bunun için sadece gramer öğretilmemeli, öğretilen gramerin okuma, konuşma, yazma, dinleme gibi konularda uygulaması yapılmalı.
-Eğitimde fırsat eşitliği yaratılmalı. Kız çocukların eğitimi özellikle takip edilmeli.
zira türk eğitim sistemi tıkır tıkır sanılan aksine mükemmel biçimde ilerliyor.
a be eksik akıllılarım, sistem kendisine biat vb. biat üzerine nesli eğitiyor. sorun şu olmalı: türk öğretim sisteminin sorunları
türkiye de eğitim var ama öğretim yok. her ideoloji kendi askerini eğitiyor ama hiç bir zaman ilim bilim öğretmiyor, sorun da buradan çıkıyor.
sanayi ile üniversitelerin birbirinden habersiz olmaları en büyük sorun. patron senin ne bildiğini bilmez. bilmen gerekenleri de bilmez. üniversiteler işlerin nasıl yapıldığından habersiz. sonra üniversite mezunu işsizler ordusu.
Hiç bir sorunun olmadığı tıkır tıkır planların işlediği sistemdir.
Eğitim sisteminin asıl amacı 30 yaşına yaklaşmış,
bir sürü şeyle uğraşmış,
ama hiç bir şeyde kalifiye olamamış,
değişen sistemlerde laçkalaşmış, okuyamamış veya okusa bile okuduğu işle ilgili istihdama sahip olamamış,
borç içinde her şeyi en asgari ücretten yapmaya razı nesiller yetiştirmektir.
Böylece daha ucuza üretim yapabilecek çin modelini uygulamış olursunuz.
Teknolojiye, bilime hakim olamamış milletlerin de başka seçeneği yoktur, siyasileri suçlamamak gerek...
bilimi rehber edinmeyen gerici zihniyetin eline düşmüş olması şimdiki en temel sorundur. bu zihniyetten kurtulunmadıkça, bu ülkenin çağdaş ülkelerle yarışabilmesi mümkün değildir. bilimi dışlayıp, teknolojiyi benimseyen gerici kafa, bilim kafası olmayan insanlarla teknoloji de üretemeyeceğimizi anlayamamaktadır.
türkiye'de eğitim sisteminin sorunları, eğitim sisteminin ta kendisidir. elle tutulacak bir yanını gören var mı bilemiyorum. en güzel örnek el yazısının günlük hayatta yer almamasına rağmen, çocuklara el yazısıyla okuma yazma öğretilmesi, çocukların el yazısı dışındaki yazıları okuyamamasıdır.
öğrencilerin umreye gidememesidir ki çözülmüştür. artık hepimiz, yeni yetişen nesillerin, vatana millete hayırlı nesiller olacağından eminizdir sanırım.
öğretmenlerin kpss denen sınavla eğitim aşkıyla uzaktan yakından alakası olmayan insanlar arasından, "nolcak yeaa 3 ay tatilim var" gerzeklikleriyle, yok bilmem mesai saatleri diğer mesleklere göre daha iyi diye seçenlerden oluştuğu için çokça bulunması normaldir.