Ermeni arkadaslardan duyduklarimin bir kismi sunlardir:
amerika'da kurulup turk diplomatlarina saldiran bir orgutun uyeleri ile ayni dili konustugunuz, ayni tarihe sahip oldugunuz icin, 80'li yillar boyunca evinize gelen tehdit mektuplariyla yasamaniz demektir.
cocugunuzun askeriye'ye girme veya kaymakamlik sinavi mulakatini gecme sansinin hic olmamasi, devlet isine girerse de yukseltilmeyeceginin kesin olmasi demektir.
cocugunuzun istiklal marsini aglayarak okumasi halinde "ermeni cocugu istiklal marsini cok guzel okuyor, iste turkiye bu" seklinde haber olmaniz demektir.
anadolu'da bir koye gittiginizde, sanki hayvan adi agzina almis gibi, "eskinden buralarda ermeniler yasardi afedersin" laflarini kulak arkasi etmek demektir.
çok yakın bir arkadaşımın ermeni olduğunu kısa bir süre önce öğredim, kendiside yeni öğrenmiş.benim için farklı bir anlam ifade etmeyor ama tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de azınlık olmak zordur.
babamla sohbet ediyoruz. satranç oynarken bir yandan edilen sohbetler, ettiği vezir tehdidinin üstünü kapama çabalarında...
hani evlat acısı demiş ya bir arkadaşım.
babamın anlattığı bir fıkrayı çağrıştı.
türkiyedeki ermeniler, türkler. ermenistan ve evlat acısı...
"Zamanlardan bir zaman oduncunun biri sık sık ormana gider, bir miktar odun ve 5 altın akçe parayla geri gelirmiş. adamın oğlu sormuş "-Baba sen bu paraları nereden bulursun allasen?"
adam cevaplamış "Ormanda bir yılan var oğul, odun keserken göz göze geliriz, ona dokunmam, o da bana 5 altın para bırakır."
Oğul bunu duyunca meraklanarak ormana gitmiş, o ağaç senin bu ağaç benim budarken, bir tanesinin kovuğunda yılanı görmüş, babası gibi yılanı tanımadığı için, korkup bir kesik patlatıvermiş yılanın kuyruğuna. Kuyruğunun bir kısmı kopan yılan acıyla sokup öldürmüş çocuğu.
bir zaman geçmiş aradan, adam ormana gitmiş tekrar ve yılana :"Yılan kardeş" demiş "biz tekrar dönsek ya senlen şu ortaklığa...?"
yılan patlatmış cevabı "Yok be oduncu, sende evlat, bende de bu kuyruk acısı oldukça, bizden ortak mortak olmaz."
sağlamlarınız sağlam bilirim dedem yanınızda çalıştı. hak yemezsiniz, esnaflığınız çok güzeldir. yanınızda çalışan müslümanların dini günlerine, namaz saatlerine önem verirsiniz.
sizde bizimle iyisiniz ama be..
hakkaten buradakilerle bi sıkıntımız yok bizim.
ama anavatanınız varya, ordakiler çok üzüyor bizleri ya!
Hani bi zamanlar var dı ya ASALA heh ondan dolayı 25 mi 30 mu kaç diplomatımız öldürüldüydü ha ?
ben unuttum, siz hatırladınız mı?
işte bu yüzden,
bizde evlat acısı, ermenilerde ardahan, kars ve doğu anadolu acısı varken, soykırım iddiası hala sürerken, biz asla dost olamayız be!
yine de insanlığınız iyidir.
En azından istanbuldakileri tanıyorum.
ne var? bir şey mi yapıyorlar olana? ermenistan'da türk olmayı denesene bir de? herkesin ağzında yok türkiye'de ermenilere şöyle yapılıyor böyle davranılıyor. ermenistan'a gezi maksadıyla giden türkler'e restoranlarda türk olduğunu anladıkların da yemek bie satılmadığını neden söylemiyorlar? neden göremiyoruz televizyonda?
josef levon capan olmaktir. Kocaeli universitesi makina muhendisligi konstruksiyon ana bilim dalinin bel kemigi olmaktir. almanca, fransizca ve turkce' yi kusursuz konusmaktir. yetistirdigi muhendisin cebine koydugu diplomayi hak etmesini istemektir. bir yurt disi gezisinde kendisini ispanyol sanan kisiye turk oldugunu soylemektir. ramazan ayinda ogle yemegini yerken ofisine soru sormaya giden ogrencilerini gorunce yemegine ara verip, yediklerini dolabina kaldirip, sorularini cevaplamaktir. en onemlisi de insan olmaktir.
liberal ekonomiyi savunuyorsanız, sosyalist geçinen bir takım orospu çocukları tarafından ırkçı bir dönek yaftasıyla anılmanıza sebep verebilir. oysa o, sosyalisttir. oysa o, dünya halklarının eşitliğini savunur. fakat sosyalizme sataştığınızı düşündüğü an, sizi dönek bir soysuz ilan edecek kadar hipotalamusu amcık turşusuna dönmüş bir faşisttir.
maalesef bu topraklarda olması gerektiği gibi herkesle eşit vatandaşlar olarak değil, kendini buraların "gerçek sahibi" olarak görenler tarafından diğer etnik kimliklerle birlikte lütfedilip aynı hakların "bahşedildiği", aramızda yaşamalarına "tahammül gösterilen" yabancı vatandaşlar olarak görülmek, gerçek ismini ve kimliğini gizlemeye zorlanmaktır.
en yakın arkadaşımın ermeni olması sebebiyle çoğu kez derneklerine gitmiş, düğünlerine katılmış ve çok sayıda ermeni ile tanışmış bir "türk" olarak söylemek isterim ki, türkiye' de ermeni olmak zordur.
ermeniler, en azından istanbul' da yaşayan ermeniler, genel olarak çok cana yakındırlar. yaşı ileri olanlar bu cana yakınlığı fazla göstermezler. onlar savaş hikayelerini yakın ağızlardan dinledikleri için biraz daha şartlanmışlardır. hatta "türklerle evlenmeyin!" diye şiddetle ısrar edenler de vardır. fakat çoğu ermeni' de dikkat ettiğim şey, türkiye' de yaşadıklarının bilincinde olmalarıdır. askerlik yaparlar, vergi öderler. yani senin benim gibi vatandaştır. fakat bazı kıt kesimlerin önyargılarından dolayı ermenilere her zaman pis, kaka gözüyle bakılmaktadır. oysa bu önyargılardan sıyrılıp, gerçekten aralarına girip sohbet ettiğinizde, gerçeğin hiç de öyle olmadığını çok rahat anlayabilirsiniz.
özellikle isim konusunda çok zorlanırlar. bankalarda, kredi kartları çıkartılırken, ehliyet alınırken, askere giderken vs. sürekli isim konusunda bir yanlış yapılır. çünkü isimler genelde aleksandr, ari, artür, varujan ve benzeri şekildedir. heralde bundan baya bir çekiyorlar. *
sonuç olarak demek istediğim şu ki türkiye' de ermeni olmanın zorlukları bir hayli fazladır. bu zorlukların büyük bir kısmı da kafasındaki örümcek ağlarından önünü göremeyen faşistler ve bunların yıkadığı beyinlerdir.
nasıl bir şey bilmiyorum, bir arkadaşım oldu sadece, o kadar. onla da merhaba - merhaba, o kadar. hiç sorma gereği de duymadım nasıldır iyi midir türkiye'de yaşamak, nedir? ibadet edebiliyor mudur, ateist midir, gey midir...
aslında adamlar kalmamış ki nerede olmak? bizim aklımıza hep türklerle kürtler geliyor bu ülkede, ama mozaik diyoruz aga. iki renkli mozaik gördün mü sen hiç? gördüm diyip bozma şimdi beni. müziğin güzelliği çok sesliliğinden gelir.
şöyle bir anım var:
üniversitede derste 'ülkemizin komşularından biri?' diye bir soruyla karşılaştım. (bir zeka testi sorusu). 'ermenistan' dedim. bir arkadaşım şakayla karışık 'başka bulamadın mı?' dedi. başka bulamadın mı?.. yani benim nötr söylediğim ermenistan sözcüğü bile üniversitede okuyan insanları irrite edebilmişti. (tıpkı kürt, alevi vb. 'öteki olan' sözcükler gibi.)
türkiye'de ermeni olmak nasıldır, ermenilere sormak gerek, hep 'biz' 'üstün beyaz sünni müslüman türkler', yani hani ülkenin '%99.9'u' yorum yapıyoruz başkaları hakkında (tırnak kullanarak artizlik yapmak). (aslında o oran %99 olmamak...)
yorumlar da şöyle genelde: efendim bizim sorunumuz yok, iyidir ermeni, hededir ermeni. biz hümanistiyyyy. hibii.
aga üstte verdiğim örnek bir üniversitede geçti. üniversite! özgürlük, bilim, ilerici düşünce hani...
ulan milletin tanımlamasına göre ırkçı adamım, bu zamana kadar tanıştığım hiçbir Türkiye ermenisiyle sorunum olmadı karşlılıklı içtik, eğlendik.
Komşuluklarının da kürtlerin geneli gibi kötü olacağını sanmam hatta güzel de olur bayramları seyranları falan. zaten istanbul gibi bir şehrin istanbullularındandır ermeniler o yüzden komşuluk, birlikte yaşam kültürü gibi bir durumda kürtler gibi sorun çıkarmazlar.
ermeni olmakla alakalı var olduğu iddia edilen sorunların geneli Türk Milletinden rahatsızlık duyan Bazı garip etniklerin ipsiz sapsız iddialarıdır.
Ha cemaat olarak sorunları var mıdır elbette vardır lakin bu ülkede kimin sorunu yok ki?
ek: bu ülkenin ermenilerini ermenistanın uzantısı olarak kimse görmek ve göstermek istemez. Hocalı katliamı, karabağ işgali gibi konularda Bu millet taviz vermez çünkü. bunlar basit siyasi meseleler de değildir, çok hasas ve önemli konulardır.
Örnek verecek olursak Türkiye de laz olmakla alakası olmayan durumdur. Misal; doğu karadeniz kökenli olduğu için laz * diye de nitelendirilebilen bu yazar sessiz kaldığı sürece milli meselelerde kesinlikle bağra basılır fikri sorulur çay ikram edilir bir ermeniye ise çay ikram edilir ve o duymayacak şekilde sessizce yine bu yazarla konuşulup ermeniye ters ters bakırlır... türk halkının tiki haline gelmiştir bu kötü niyet sınırlarını aşarak....
ayrımcılığa uğramak, bir köşe başında beyni faşizan fikirlerle yıkanmış faşist türk bir ergenin iğrenç kurşununa hedef olmak, soykırıma uğramış olmaya rağmen bir şekilde vatanında kalmayı başarmış olsa da bu ülkeye en ufak bir faydası olmayan vasıfsız ırkçı bir kitlenin yanında sorgulanan bir vatandaşlığa sahip olmak gibi "yan etkileri" olan bir durumdur.
çok zordur. zira yapılan araştırmaya göre gençlerin (hangi yaş aralığı olduğunu hatırlamıyorum ve sallamak istemiyorum ama genç işte) çoğunluğu (yüzdesini de hatırlamıyorum *)yahudi, ermeni, rum, kürt komşuları olmasını istemiyormuş. gençlerin bile bu kadar muhafazakar olduğu bir millette varın siz düşünün ermeni olarak yaşamanın zorluğunu.
türkiye de arnavut, muhacir, laz olmakla eşdeğerdir. her ne kadar bahsettiğim etnik gruplar ülkesine bağlılıktan zerre kadar sapmasada, ülkesinin en zor zamanlarında arkasından vurmasada, devlet tarafından bu etnik gruplara ermenilerle aynı hakların verilmesi, bu ülkenin büyüklüğünü, affediciliğini gösterir. bir arnavut kökenli türk genci olarak bu topraklar üzerinde yaşamaktan gurur duyuyorum, önemli olan ne mutlu türküm diyebilmek ve ben bu cümleyi her türlü platformda haykırabiliyorum!
