sadece dram diye genelleyebiliyor olsak yine iyi. yeşilçam'dan beri fakir kız - zengin erkek yada zengin kız - fakir erkek kombosunun üstüne çıkamadık.
Biri zengin biri fakir olan kadınla erkek henüz birbirlerini tam tanımadan aniden yani Nasıl oluyorsa çok aşık olurlar birbirlerine. insan birini tanımadan bir dakikada ölecek kadar Nasıl böyle aşık olur anlamıyorum. Bol bol uzun ve anlamlı bakışmalar vardır. Gerçek halkın aksine bol mavi gözlü sarışın vardır halbuki kara kuru milletiz. Ne gerçek sevgi ne dram vardır aslında. Mizah desen birinin yılan ısıran götünden zehir emen güzel bi kadın vardı bi Türk filminde o seviyededir.
toplumsal anlamda, kısa ve uzun vadede ciddi travmalar yaratabilecek bir hale gelmiş olan sektördür.
teknik ve teknoloji bakımından söyleyecek bir şeyim yok ancak tema, kurgu ve yaklaşım bakımından tam manasıyla "leş"tir.
zira özellikle ana karakterlerde erkeklerin tornadan çıkmış gibi yakışıklı; kadınlar da yine tornadan çıkmış gibi güzeldir.
her ne kadar bazı dizilerde varoşlar ele alınsa da dümenin döndüğü yer zengin köşkleri, lüks restoranlar ve pahalı arabalardır.
bu da kitleleri böylesi bir hayata, bu tarz ilişkilere ve böylesine ikonik karakterlere özendirmektedir. Bu tür yaklaşımların her dizide birbirini bir dram çerçevesinde tekrar etmesi haliyle gençleri etkilemekte ve bir takım ruhsal bozukluklara ve komplekslere itmektedir.
halktan yeterli talep olmamasından kaynaklanır. bizim seyircimiz kaliteli ya da kaliteli olma yolundaki diziyi kaldırmaz efendim. 46 yok olan örneğini vericem mesela. tamam senaryosu çekimleri çok mu iyiydi ? değil di ama konusu diğer dizilerden çok farklıydı işin içinde bilim vardı. bizim halkın bilimle ne işi olur allasen. nerde aşk, ihtiras, yalan dolan töre var bizim ülke de o tutar. aksi halde yapılan akıl dolu sözleri olan zekice yazılmış bir senaryoyu herkes idrak edemez burada. suit, prison break, breaking bad, sherlock gibi dizilerin yapılması için herkesin daha 400000 fırın ekmek yemesi lazım.
Gerçek kesit, bizimkiler, perihan abla, ferhunde hanımlar, mahallenin muhtarları vb dizilere rahmet okumama vesile bir sektör halini almıştır.bir dizi düşünün 1.45 dk karıkız muhabbetinin döndüğü, takım elbiseli koca koca adamların ergenler gibi bi kızı paylaşamama mevzuatının işlendiği bir senaryo bütünü olsun. En son brezilyalılar bile 1990 ların sonunda alberto ile marimar'ı evlendirerek bu dizi kisvesi altında yapılan toplumsal sömürü olayına son noktayı koydu. Biz hala zalımların entrikalarını kovalıyoruz hemide pür dikkat.
Kardeş payı, işler güçler, ezel, behzat ç, leyla ile mecnun ve ben karadayı dizisinide ekliyorum çok orjinal ve güzel bir diziydi. Bunun dışında hep aynı hikayeler dönüyor.
(bkz: katharsis)
dizilerin çoğunda kadınlar; güçsüz, aptal, komik iken erkekler; zengin, akıllı, mantıklıdır. asıl kadınlar güçlü kadın sevmez. ve bu dizilere bakıp "bizim durumumuz daha iyi" diyerek izliyor. entrika zaten en sevdiğimiz şey ve hayatımızda yok özeniyoruz. sadece entrikaya değil yasak aşka, zengin hayatına vs. aslında psikolojimizde yatan şeyleri istiyoruz ve izliyoruz
son yıllarda öyle bir sektör yok. insanlara dönderip dolaştırıp aynı şeyi gösteriyorlar. yabancı dizilerden hiç bir örnek alma, esinlenme yok. varsa yoksa aşk meşk kavga dövüş. erkek zengin, kız fakir. yada bunun tam tersi.
şımarık zengin kötü kız,
herşeyin farkında sessiz yakışıklı esas oğlan,
naif güzel ve saftirik esas kız,
Zengin baba (ya da ağa),
Gaddar zengin anne ve gaddar kızı,
bir tane de çok konuşan veletten ibaret yapımlardır.
iki üç grup senaryo altında toplanabilecek sektördür. kendi hayatını yaşamayı sevmeyen bir toplum olduğumuz için ultra zenginlerin süper mega güzellerin ve yakışıklıların olduğu diziler bi 50 sene daha ekranları istila eder. ama burada bir kısır döngü var sanki. olmayacak kadar mükemmel hayatların hikayelerini seyrederek büyüdüğümüz için mi bu kadar mutsuzuz, yoksa mutsuz olduğumuz için mi bu dizilerin müptelasıyız.
Vasat bile değildir. Seneler oldu Türkiye'de dizi izlemeyeli.
Yahu arkadaş neden bir dizi 2 saat 16 dakika sürer? arada reklamlarla etti mi 3 saat.
Sadece diyalogdan ibaret. Hiçbir aksiyon, devamlılık, süregelen bir şey yok.
Hep entrika. Bitmedi mi be kardeşim? Zengin kız, fakir oğlan yada tam tersi. Hep bir aldatmaca hep bir ihanet.
oyunculuk yerlerde.
senaryo yerlerde.
2 saat işkence çektiriyorlar her allahın günü. bunun yerine 40 dkya indirip adam gibi 1 senede 10 15 bölüm çıkartsalar, şu avrupanın amerikanın her bokunu örnek alıyosunuz, dizilerini de örnek alın bari de gözümüz şöyle adam gibi bir türk dizisi görsün.
