Birincisi aşk, tutku, ihtiras bol bol aldatma ve aldatılma üzerinedir. Türk aileleri işlenir ama türk gelenek ve görenekleri ile hiç alakaları yoktur. Zira türk aileleri zengin olanlar da dahil bu kadar marjinal değillerdir. Fakat ısrarla bu empoze edilmekte. Çok ilgi çekici olurlar özellikle yaz dönemlerine hemen tıpkı yaz aşkları gibi kısacık sürecek yarım sezonda final yapacak diziler peydahlanır. Senaryo ucuz ve basittir. Fakir kız zengin oğlan ya da tam tersi. Senaryo budur. sonra araya yeşillikler işte, o bunu aldattı. öbürü onu aldattı ama aslında onun babası öbürünün anasından bir çocuk yapmış ve o çocukta buymuş. Yani siz kardeşsiniz.
ikincisi ise mafya dizileridir. Özellikle kurtlar vadisi ile bu virüsü aldık ve kurtulamıyoruz. Kurtları vadisinin filmleri ile de devam ediyor zaten. Bu gidişle zaten ne polat ölür ne de mafya dizileri biter. Sürekli bir atar gider, azdan az çoktan çok giderler, sonunu düşünenler kahraman olamayanlar falan. Bunun bir ara dalı olarak da son zamanlarda küçük çaplı mafya dizileri var piyasada. Bunlar polat reis kadar büyük işler yapmıyorlar. Mahalle kültürü. küçük ama mahalle abileri. Senaryolar gerçekten son derece uzak ve basit. Hatta bir diziden örnek vermek gerekirse eski bir pop yıldızı olan çocuk babası zoruyla mahalleye dönüyor. Sonra bu çocuk baba oluyor. Pop yıldızı baba! oldu peki tamam. Harika.
Son ve bonus olarak da osmanlıcılık ve askercilik dizileri bu sıralar piyasaya hakim olma adına bayağı hamleler yaptılar. Sürekli bir asker dizileri. işte bunlar hep prim. Gerçeği yansıtmayan uçuk senaryolar. Eskiden sakarya fırat vardı. Severdik biz onu. Şimdikiler fasa fiso. Ayrıca bu osmanlıcı diziler de halka iyi örnek olmuyor. her biri farklı konular. Birinde seks on the beach diğerinde alınlar sürekli secdede. Anlamadık ki hangisi gerçek Osmanlı.
Samimiyetten uzak tek amacı reyting olan leş türk dizi sektörü..