ramazan ayının bu ilk günü dile getirmek istediğim bir tespittir efendim. türkiye'de islam dini adı altında yaşanan aslında cahiliye devrinin şirk dininden başka bir şey değildir.
türkiye'de ve aslında tüm dünyada tanrı mabetlere hapsedilmiş dışarısı ise şeytanlara bırakılmıştır. türkiye'den her yıl binlerce insan mekke'ye gidip tanrı'yı oralarda aramaktadır.
oysa tanrı insana şah damarından bile yakındır.
tüm insan yapımı mabetler yıkılmalı ve insanlar kuran'da anlatılan gerçek tanrı ile tanışmalıdır. tnrı'nın mabedi yeryüzü dururken insanlar kendi yaptıkları mabetlere kendi kafalarında uydurdukları kokru tanrı'sını hapsetmişlerdir.
ey insanlar! tanrı'nın kubbesi üzerinizi kuşatmışken siz kim oluyorsunuz da kendi ellerinizle tepenize kubbeler yapmaya kalkıyorsunuz. mabetse yeryüzünden alası nerdedir?
şimdi ramazan ayının ilk günü. insanlar on bir aylık günahlarının kefaretini ödemeye çalışıyorlar. çünkü kendi uydurdukları tanrı'ya böyle söyletiyorlar.
dinler toplumsal huzur ve barış için ortaya konmuş ilahi reçetelerdir. dinler insanları kaderciliğin miskinlik girdaplarına sürüklemek için, kitleleri uyuşturmak için gelmemiştir. insanların gözlerindeki bağı çözmek için gelmiştir.
ama türkiye'de ve dünya'da tarih boyunca dinler insanları uyuşturmak, onları belirli amaçlara sevk etmek için kullanılagelmiştir. türkiye'de insanlar cami adlı şirk mabetlerinde koyunlaştırılmaktadır.
bu dinin ilk şartı sevgidir. sevginin olmadığı yürekte iman yeşermez, tanrı'nın tahtı boş kalır. o'nu gökte, camide, mekke'de medine'de arayanın vay haline.
cennet için, cehennem korkusuyla o'na yönelenin vay haline.
cennet cennet dedikleri
bir kaç evler bir de huri
isteyene ver sen onu
bana seni gerek seni
insanların okumayı öğrendikleri zaman kurtulma şansları olacak durumdur.
Ne zaman kuran'ı okumayı öğrenirler o zaman o putlar da yıkılmaya mahkum olacaktır. Zordur ama mümkündür. ilk yıkılması gereken putlar tepelerde oturanlar kendilerine efendi hazretleri hoca efendi vs gibi isimler verilen bilumum putlardır. Onlar yok olunca zaten işin yüzde 99'u halledilmiş demektir.
doğru din, doğru islam tanımı bireyden bireye değişiyor anladığım kadarı ile. üzerinde anlaşılamayan bir konu olduğu için en azından üzerinde anlaşılana kadar ara vermek en iyisi olacaktır. bu sebeple de ilk anda bir süre daha sonra sonsuza kadar islam bu topraklarda yasaklanmalıdır.
arapça bilen bir arkadaşınıza bir kağıt parçasına arapça küfürler yazdırıp onu sokağa atın. yoldan geçen müslümanlar o arapça küfürlerle dolu kağıdı yerden alıp öpüp alnına götürecektir ve bir kenara bırakacaktır yada gömleğinin iman cebine koyacaktır. o gün eve giderken o insanı takip edin, yüzü nur dolu olacak ve yaptığı şeyden büyük sevap kazanmışcasına mutlu ve huzurlu olacaktır.
yani kısacası sadece putlara değil, anlamını bilmediğimiz kelimelere bile tapıyoruz. kuran'ı kerim okuyun, kimsenin meali olmasın sadece kendniz okuyup kendiniz anlam çıkarın ki tanrı o zaman serbest kalsın...
kısmen doğru bir önermedir. çünkü çoğu insan neden oruç tuttuğunu, neden namaz kıldığını, namazda okuduğu duaların ne anlama geldiğini bilmiyor evet ama cehaletle teslimiyet arasında da ince bir çizgi vardır. islam teslimiyet üzerine kurulmuştur. bu insanlar bilmesinler yapsınlar demiyorum ancak önemli olan kalbin ibadetidir bazı insan vardır hiç namaz kılmaz bilmez ama ezan okunurken gözü dolar bilemeyiz hangisidir doğrusu...?
