bir kesimin zorla oturtmaya çalıştığı bir kesiminde sindire sindire kaldırmaya çalıştığı arzulanan sistem.
bi ortası görülememiştir zaten bu topraklarda.
türk insanının olmadığına dair büyük bir inancı vardır. kısmen bu inançları doğru olsa da, türkiye'de hiç demokrasinin olmadığını iddia etmek artık şizofrenik bir karamsarlık olsa gerek. özellikle yahudilik ve masonluk ile ilgili komplo teorileri ile kafayı bozmuş insanlar daha eğilimlidir bu tür görüşlere. türkiye'de kusurlarına rağmen işleyen bir demokrasi vardır. senin oy verdiğin parti iktidar olabiliyor ya da muhalefet oluyor. iktidar olan parti türkiye'nin kaderini gerçekten değiştirebiliyor. eğer sen katılmazsan demokrasinin dışında kalırsın. ama katılırsan çok şey değiştirebilirsin.
halkın en az % 50 si tarikat ve aşiret mensubudur. ağa ve şeyhlerin gözünün içine bakarlar.
birey olmadıkları için özgür iradeleri de yoktur. türkiyede seçimlerin meşruiyeti tartışmalıdır.
özgür iradesi olmayan adamın seçimde oy atması tamamen tiyatrodur.
öncelikle demokrasi kavramından ne anladığımızla ortaya çıkacak tanımlamadır.
ve şöyle bir gelişim söz konusu olursa türkiye de demokrasi (bazı yazarlar burjuva demokrasisi diye itiraz edicekler haklarıdır) tanzimatla birlikte ortaya çıkmış ve günümüze kadar varlığı ile yokluğu hep tartışlmıştır.
lakin bizim kabul edebilceğimiz tarih 2.mahmud'la başlayan tarihtir.
bunun içine daha sonra jön türk haraketi (mithat paşa) reformist bir edayla impartorluğun meşruti monarşi (padişa dayalı meclis yönetimi) tezini türkiye'de gerçekleşmesi sağlamıştır.
peki bu ne kadar demokarisydi ve kitlelere istediğini verebildi mi?
bu sorun cevabını aslında gelişen süreç içerisinde bulabiliriz ama baştada dediğim gibi demokrasi kavramından ne anladığımız ve nasıl yorumladığımızla ilgilidir.
biz tanzimat haraketini neye göre hangi gelişimlere göre başlattık.
burda halkın tepkisi çok önemli değil mi?tepeden indirilme bir anlayış halkın iradesie bağlı kalmadığı sürece ne kadar işlektir?
bizler türkiye halkları olarak bunu ne kadar istedik ve bizim istediğimiz demokrasi anlayışı şu an ki ab'nin demokrasi anlayışıyla özdeşmi?
tanzimatta avrupa istediği için reformlar yapıldı peki şimdi yine ab istediği için reformlar yapılmıyor mu bu anlayışın halk'ın iradesi olduğunu kim söyleyebilir!
kendi ithal ettiğimiz anlayış,
hiç bir zaman bu ülkede bu kavramın yerleşmediğini,bütün bunların bir denge politakası unsurlarından başka bişey olmadığını 12 mart, 12 eylül ve en önemlesi eylüzm sonrası kitleleri koyunlaştırmakla demokarasinin ne demek olduğu veya bu ülkede nasıl anlaşıldığını açıkça ortaya sergileşmiştir.öyle bir anlayış ki zengini zengin eden fakirin sadace karnını doyuran ve bir ülkede iç savaşın sermayedarlar tarafından bir kazanç olarak görülmesi bu ülkede demokasinin ne demek olduğunu kanıtlamaktadır.
ve son olarak bu ülke halkının bu şekil bir ithal ve yardakçı bir demokrasi anlayışına ihtiyacı yoktur...
Türkiyede öyle bir demokrasi varki, tek başına iktidar olan partiye bile kapatma davası açılabiliyor. pkk nın yanında olan parti bile mecliste. demokrasiyi en uç noktada yaşıyoruz.
demokrasinin değişen analamı Türkiye'de bilinmiyor..bizdeki ile aynı içeriğe sahip diğer ülkelerde buna demokrasi denmiyor,yönetimlerine demokrasi ismini veren bir diğer ülkeler de zaten gerçek demokrasiyle yönetiliyor...
ozunde tartismali bir konu olan demokrasinin turkiyede uygulanan modelidir. esasinda demokrasinin ne oldugu, neyi getirdigi, neyi goturdugu tartismalidir. aristo, bundan 2500 yıl once, anayasal yonetimin bozuk hali olarak tanimlamistir demokrasiyi. gunumuzde ise ustun bir anlam yuklenmistir demokrasiye. hemen her ulke, kendi yonetim sistemini demokratik olarak nitelendirmektedir. turkiye de anayasaya gore demokratik bir devlettir. ama kime gore ve neye gore?