normal şartlarda ve adil ülke sıcaklığında; müsebbiplerinin boynuna cezayir menekşesi olarak yakışması gerekirken, güzide ülkemizde cezai müeyyidesi olmayan şeylerdir.
büyük hırsızlık mesela. çaldığın şeyin çokluğu ve büyüklüğü, cezai müeyyidesiyle ters orantılıdır.
sonra; yeşil alan katli. eğer ucunda rant varsa, para varsa ceza yoktur ve müeyyide bir kadın ismidir.
kadın ismi demişken; ismi hep gazetelerin üçüncü sayfalarında geçen, cani koca veya sevgili(!) kurbanı zavallı kadınların katilleri için de bir cezai müeyyide yoktur. denk gelirse bir iki yıl dinlendirme veya ufak tefek para cezacığı hariç.
herhangi bir konuda, anasının ak sütü gibi helal olan hakkını arama hakkını kullanmak isteyen gencecik insanların göz bebeklerinin içine gaz fişeği atıp, kafalarına kurşun sıkmak ve karanlık sokaklarda kalleşçe pusu kurup döve döve öldürmenin de bir cezai müeyyidesine henüz rastlanmamıştır.
ve; yine kalleşçe kafalarına kurşun sıkılan, sıvasız hanelerin, gariban çıcukları... yani kalın enselilerin satranç tahtalarında, atların ve fillerin önüne atılan, şahlar ve vezirler uğruna kurban edilen piyonlar.. yani şehit edilen vatan evlatlarının cellatları için de kemiğe dayanan bıçak mavrası dışında bir müeyyide yoktur..
sonra; ucuz iş gücü ile boool bol kazanç uğruna, iş güvenliği ve insani hakların çok uzağında ve derininde bile bile ölüme terk edilen insancıkların sorumluları için de, fıtrat gereği bir müeyyide yoktur.
ve daha saymakla bitmeyecek bir dolu şeyin cezai müeyyidesi yokken, balkonda sigara içmek, kırmızı bültenle aranma sebebidir.
asmak, kesmek, kelle uçurmak
hırsızlıktan altın bulmak
kırk haramileeeeğr kıırk haramiiiler
deyi de orta doğu yöresine ait çok sevdiğim bir türkü vardır.
