Elden düşmeyen cep telefonu. Eşe ilgi azalır çevreye ilgi ve merak çoğalır. Sahte hayatlara duyulan özenç sebebiyle benzeme çabaları başlar. Maddi imkânsızlıklara göğüs germe, sabır gösterme en aza düşer. Sadece alışveriş, gezme vb vs ile mutlu olunur. Mutluluğun başka yerde başka şeyerde olduğu düşünülür. Bu sebeple boşanma kaçınılmazdır.
sabırsızlık, kanaatkarsızlık toplumun en büyük sorunlarından evlilik sabır ve sorumluluk isteyen bir kurumdur şimdi ki nesilde sabır, sorumluluk, kanaatkarlık malesef yok denecek kadar azdır. beklentilerin çoğalaması da cabası.
evlenmek için evlenen insanlar, belirli bir süre sonra hiçbir şeyin toz pembe olmadığını görüyor.
sonra kavgalar başlıyor. hakaretler, saygısızlıklar. sonucunda boşanıyorlar.
işin ilginç tarafı boşanan insanların büyük kısmı yeniden evlenmek için bir arayışa giriyor. çok tuhaf bir milletiz vesselam.
birçok neden var aslında. ama en önemlisi değişen kadın/erkek rolleri . kadınlar artık susmuyorlar. eşitlik istiyorlar. kendilerine yüklenen cefakar, fedakar eş rolünü reddediyorlar. erkeğin öğrendiği, hayal etttiği "kadın" buna uymadığı için kavgalar başlıyor. kadının ekonomik özgürlüğü, arkasında duran bir ailesi de varsa çatışma genellikle boşanmayla sonuçlanıyor. mutsuz evliliklerin dostlar alışverişte görsün misali sürmesi mi böylesi mi iyi bilemedim şimdi.
tabii ki de maddiyattır. para mutluluk getirmez ama huzur getirir. yok aldatmaymış, zinaymış filan geçin bunları. bu iki şey insanın doyumsuzluğu ile alakalıdır lakin hayat şartları çevre tarafından belirlenir.
tipin teki kalkmış, sanki ülkede 20 yıl önce hayat şartları böyleydi demiş. tabii ki de akp'li amk, sosyolojiden filan anlamaz, gelmiş ayak yapmış burada.
diğer sebebi de cinsel hayattır. kadını 5 dakika sikilecek obje olarak görmekten dolayı, onların da insan olduğunu unutmaktan veya ölü pozisyonunu seksten saymaktan olabilir. aldatmaların en büyük sebebi cinsel yetersizliktir. bu konuda tedaviler, psikolojik destekler en kötü kama-sutra kursları olmasına rağmen kimse gururuna yedirip de gitmez.
kısacası, çiftler evliliği yürütme gerekliliklerini yerine getirmedikleri için evlilikler biter. evlendiyseniz, daha çok çalışaaksınız, daha iyi sevişeceksiniz. yoksa boşanırsınız!
maddiyattır. diğer tüm şeyler/sebeplerde döner dolaşır bu lanet olası paraya bağlanır mutlaka. geçim sıkıntısına birlikte göğüs gerebilen çiftler diğer sorunları bir şekilde halleder zaten.
kadınlar çalışmaya başladı ve ekomonik olarak erkeğe bağlı değiller bu hem iyi bişey hem de kötü.
iyi bişey çünkü ezilmiyorlar, kötü bişey çünkü burunlarından kıl aldırmıyorlar.
Memlekette beraber yaşamak etik dışı görüldüğünden,kadın erkek,duruma bari evlenelim perspektifinden bakıyor.olay genel olmasada bu.aksi takdirde 3 sene sonra bitecek bir evliliği ekonomik vs sebeplerden ön görememek zaten zırvalık.
Kadın ve erkeklerin evlilikten ne beklemesi gerektiğini bilmemesi, diğer bir tabir ile insanların öncelikle kendilerini daha sonra da birbirlerini kandırmasıdır.
Şöyle ki; etrafımda özellikle yeni evlenmiş olanlara şu soruyu yöneltiyorum; Evlenmek için doğru kişi olduğuna nasıl karar verdin ?
Aldığım cevaplar genelde sevdiğim için ya da birbirimize yakıştığımızı düşündüğüm için, şeklinde oluyor.
.....
Dönüp üniversite yıllarımdaki öğrenci evinde kaldığım zamanları göz önüne aldığım da ben şöyle bir sonuca varıyorum; Evlilik iki ayrı bireyin, ortak noktada buluşarak paylaşımlarda bulunmasıdır. Bu yönüyle ev arkadaşı olmaya çok benzer, karşımızdakine hissettiklerimizle ve cinsellikle de ev arkadaşı olmaktan ayrılır.
Bana göre temeldeki sebep, budur. kadının iş hayatına girmesi, sosyal medya, maddi sıkıntılar dış ve ikincil etkenlerdir.
Bayan erkek farketmiyor artık sürekli aldatmalar var. Tabii maddi açıdan ayrılmalar da oldukça fazla. Ulan evlenmeye korkar olduk şu boşanmalar yüzünden.