ülkemizde bilim ve teknolojide ilerlemeye çalışan genç bilim adamlarını tedirgin eden bir konudur. bir çalışma yapmak istersiniz, gerekli deney aleti yoktur. istediğiniz konuda çalışmak istersiniz, öyle bir seçeneğiniz yoktur çünkü sizin için çoktan seçilmiştir bile. mevcut koşullarda çalışayım dersiniz, ama yine o sınırlar içinde istediğinizi çalışamazsınız çünkü bu da kabul edilmez. az önce bahsedilen çalışmanız için gerekli deney aleti vardı ya, işte o 3 sene sonra gelir, onu kullanayım dersiniz size verilmez. bir çalışma yaparsınız, makale yazarsınız, bunu anlatırsınız, anlaşılmadığı için yurtdışında kabul gören dergilere gönderilmez. tek başınıza göndermek gibi bir olay söz konusu değildir. yaptığınız çalışmalardan bazıları güç bela gönderildi diyelim, bunu aylar sonra bir haber ajansında sizden bahsedilmeyen bir şekilde manşette görebilirsiniz. kısacası akademisyen olmak isteyen genç arkadaşlara tavsiyem, bu işi yapacaksanız yurtdışına gidin arkadaşlar. orada gerçekten bilim yapılıyor, insanlara değer veriliyor.burada kimse kimseyi kandırmasın...
meşhur akademisyen prof dr. şerif mardin bediüzzaman said nursi'yi incelediği için türkiye bilimler akademisine kabul edilmez. dünyanın en başaralı ilk 1000 üniversitesi listesine 1 tane üniversite sokunca neredeyse bayram yapacağız. dersler hep teorik, hep çevireden ibaret eserler veriyoruz. bilim adamlarının tarafsızlığının lafı var kendisini gören yok.
