Tabi ki bilim ile dinin bir tutularak düşünce ve sorgulama özgürlüğünün toplumsal baskısından kaynaklanıyor. Fakat yeni nesil bunu kırarak ilerlemesi bir nevi bilim adına mutluluk verici olabilir.
başımızdakilerdir. torpildir. haksızlıktır.adaletsizlikten , insanların şevklerinin kırılmasındandır. hakettiğin yere hiçbir zaman getirilmemektendir. demokraiyle yönetiliyoruz diyip özgür düşünce olmamasındandır. susturuluyor olmamızdandır.
şimdi bir karşılaştırma yapalım elin amergalı yatırımcısı yeni bir ürün için kredi çeker riske girer uğraşır. yurdum işadamlarıysa devletten teşvik primi, düşük faizli krediyi koparmadan öyle yeni-riskli şeylere hiç girmez. devlet yardımı aldığı zamanda rahatlar, fazla kasmasına gerek yoktur. dövlet bize baksın kafasındaki işadamlarıyla olmuyor bu işler. sonra neden teknoloji-bilim alanında ilerleyemiyouz diye soruluyor.
bilime para ayrılmaması, ayrılamaması da diyebiliriz tabi.Halk açken parayı bilime yatırmamak doğal.Para nereye gidiyor hem halkın çoğu yoksulluk sınırının altında hem bilieme para yatırmıyorlar derseniz bunun cevabını bilmiyorum.
** ilaç şirketlerinin olumsuz etkileri..(( kendilerine para kazandırmayacak hiçbir bilimsel çalışmaya finansal katkı sağlamıyorlar..))
** kitap okuma alışkanlığının olmaması
** küçük yaştan itibaren insanların sorgulama ve merak etme yetilerinin köreltilmesi
** yobazlık, cehalet, alkolizm ve madde bağımlılığı
** bilimsel çalışmalar için devlet tarafından hiçbir bütçe ayrılmaması
** beyin göçünün engellenememesi ve gelişmiş ülkeler gibi cazip şartlar sunulamaması
** bilim yuvası olması gereken üniversitelerin siyasete alet edilmesi
** bilim yuvası olması gereken üniversitelere insanların bilimsel gelişmelere katkı sağlamak ve meslek üstü eğitim almak için gelmek yerine meslek edinmek için gelmesi..yani üniversitelerin bir çeşit meslek lisesine dönüştürülmesi..
** üniversite akademisyenlerinin ve hocalarının hazıra alışması ve bilimsel çalışmalar içim motive edilememesi
** televizyonlarda rayting amaçlı yapılan saçma sapan programlar ile halkın iyice zehirletilmesi
** kürt sorunu
** ekonomik olarak az gelişmişlik
vb gibi birçok neden sıralanabilir..
ama şunu da söyleyim..bilimsel çalışma konusunda abd de iyi bir örnek değildir..abd'de bir bilimsel çalışmanın yürütülmesi için ilaç şirketlerinin finansmanı gerekir..ilaç şirketleri de ancak kendilerine para kazandıracak ve rant sağlayacak gelişmelere katkı sağlamaktadır..
nedir bu gelişmeler ?
patent hakkı alınabilen ilaç moleküllerinin geliştirilmesi için yapılan çalışmalardır..
yani adamların derdi sizin sağlığınız falan değil..kendi cepleri..siz yaşamışsınız, ölmüşsünüz; onların umrunda değil..onların tek derdi ilaç geliştirip, size ilaç satmak..adamlar zaten hastalıkları sektör, hastaları müşteri olarak görüyorlar..
o yüzden hiçbir hastalığın kesin tedavisinin bulunması için destek olmuyorlar..bilakis köstek oluyorlar..
çünkü amaçları hastalığın devamı..böylece müşteri olarak gördükleri hastalara ilelebet ilaç satmayı hesaplıyorlar..
sırf bu yüzden kanser, diyabet ve kalp-hastalıkları gibi önemli hastalıkları kökten çözecek çalışmalar yürütülemiyor..finansman sıkıntısı çekiliyor..devlet desteği gelmiyor maalesef..
bir bitkinin yaprağının oluşması için öncelikle gövdenin gelişmesi gerekiyorsa, bilimin ilerlemesi için de ilk olarak eğitim sisteminin yararlı,tutarlı olması gerekir. (bkz: meb)
1- bilim adamı da olsa türkiye'deki aile kavramının saçmasapan olması nedeniyle illa ki ailevi problemlere ömrünün bir beş yılını harcayacak, geri kalan kısmında da beynini meşgul edecektir.
2- bürokrasinin kördüğüm olmuş olmasıdır.
3- ilerlerken karşısına statü olarak daha yüksek konumda olanların, kendisine yardım etmesinden çok konumlarını ve isimlerini korumak için arkalarından gelenlere çelme çakmaya çalışmalarıdır.
4- eğer üzerinde çalışılan şey özellikle ekosistem için olumlu, büyük işletmeler için olumsuz sonuçlar doğuracaksa amcalar tarafından engellenmesidir.
5- karşımıza günlük çıkan öküzlerin vaktini ve enerjisini çalmasıdır.
(bkz: park halinde duran araca bindirmek)
(bkz: bozuk gıda satışı)
(bkz: hastane)
(bkz: soru sorunca sana ne diyen hoca)
bilimi yapan bilim adamı ve kadınlarının vizyonsuz olması baş sebep aslında. e normal tabii, yeni bir fikrin olsun; okulda ayrı ezerler, evde ciddiye alan olmaz. böyle bir ortamdan yetişen adam nobel ödülü kazanacak yeni bir buluş, yeni bir teori mi yapacak?
hala türban türban diye bağıran din sömürücüleri, gündemde sıkışınca hemen din olgusunu ortaya atarak istisar eden siyasetçilerin oluşu baş etmendir.
zira 30 yıldır bu boş beleş zırvalar ile uyutulduk, ilerleyemedik.
lan millet mars'a turistlik gezi nasıl yaparız düşüncesinde, bizimkiler ise hala yok carrefour a türbanlı alınmadı feryat figan bağırıyorlar.
bu kafa ile bilim mi ilerler aq.
emevi islam anlayışıdır.
peygamber öldükten kısa bir süre sonradan itibaren emeviler islamiyeti hüküm dışı bıraktırmaya başladıkları için islam ülkelerinde bilim ilerleyememiştir.
islamiyet hükmünü ancak bilimle, bilimsel bir bakış açısıyla geri kazanabilecektir.
emeviler saltanatlarını korumak için, bugün de buna engel olmaya devam etmektedir.
hayatın her yerine yayılmış tembellik motivasyonlu mistisist yaklaşım...
"yumurtaya can veren rabbim"
nasıl? diye sormak yok nasılsa rabbi can veriyor bir şekilde o da kesip yiyor. bu kadar.
komşularının hayatını merak ettiğinin binde biri kadar doğanın sorularına cevap aramaya meraklı olaydı bu coğrafyanın insanları şimdi fıldır fıldır gezegenler arası gezerdik.
"parayı dışarda bulunca aynen voltingen olum bu bilimadamları" sığlığına ise diyecek laf yok. bu dolmuşçu kafasıyla atom bombası icat etsen pazarda satmaya çalışırken patlatırsın...
ha bu arada newton'ın bulduğu belki de yer çekimi değil, gök itimidir? olamaz mı? çanakkale'de ingilizleri avlayan evliyalar var bi de...
bilim düşünmek için öncelikle geçim sıkıntısı, hayat kaygısı gibi dünyevi işlerle ilgili sorunların olmamalı. Yani bilim için boş bir kafa sahip olmalısın. O yüzden Türkiye'de bilim kelimesinin kullanılması bile ilerleme sayılır.
sevgili insanlarımızın sorgulamaya uzak bakış açısıdır. var olan inancı veya ortaya konan teorileri kabul etmeyi sever. merak etme araştırma eğilimi genelde zayıftır. böyle yetişir çünkü insanımız.