aralarında bir necmettin erbakan amerikancı gibi durmuyordu onu da 28 şubat ta görevinden aldılar. yoksa buda mı amerika nın işi. lan ergenekon sen nelere kadirsin.
türkiye'de şehir efsanesi olmuş, içi doldurulmayan, siyasi ön kabullerden biridir. 1950'den beri türk halkı amerikancıdır o zaman. nedir bu kendini hor görme, küçük görme, aşağılama merakı anlamadım ki arkadaş...biri çıkıp % 47'ye her şey mübah diyor, biri çıkıp cumhuriyetin son 60 yılını amerikancı ilan ediyor.
turgut özal'ın ölümü hâlâ şüpheli. bu adam amerikancıysa rusya mı öldürttü diyeceğiz şimdi. yoksa vatansever kemalistler mi?
dur dur bir dakika, önce amerikancı'yı tanımlayalım isterseniz.
türkiye nin ikinci dünya savaşı arifesinde, taraf olarak sovyet bloğunu değil de kapitalist bloğu seçmesinden ileri gelir. başbakanların kişisel görüşlerinden ziyade ülke politikasıyla ilgilidir. daha doğrusu amerikan çıkarlarına ters düşmeyen politikalar güden partiler iktidara gelebilir, doğal olarak da o partinin başbakanı da amerikan yanlısı birisidir. adnan menderes in sovyetler birliği ziyareti sonrası alaşağı edilmesi bu fikri çürütmek bi kenara, açık bi biçimde destekler. yani demokrat parti amerika nın kucağına oturduğumuzu farkedip dış politikayı sovyet unsuruyla dengelemeye çalışınca 27 mayıs darbesi yapılmıştır. zaten başbakanı olduğu topraklar üzerinde incirlik üssü bulunan birinin ya ben aslında amerikan çıkarlarını desteklemiyorum demesi ne kadar inandırıcıdır siz düşünün.