dikkat edin bu yalanı utanmadan söyleyenlerin mazisi basına sansür açısından tam bir utasnç abidesidir.
zaten bunu dönemin ileri gelen chp lileri hatıratlarında ifade eder.
evet basına sansür uyguladık ama şu nedenlerden dolayı diye. neden olarak da bir sürü saçmalık ileri sürerler.
dönemin içişleri bakanı şükrü kaya ya gazete açmak için başvuruda bulunulur. şükrü kaya nın verdiği cevap ibretliktir. der ki; bizim istediğimizi yazsan halk seni okumayacak, bizim istediğimizi yazmazsan da ben seni kapatacam dolayısıyla bunca zahmete ne hacet...
işte chp zihniyieti budur.
daha düne kadar kendilerinden olmayanı trt ye bile çıkarmayanlar bugun kalmıs basın özgürlüğünden dem vuruyor.
en çok gazete kapatılan, kitap toplatılan, insanların düşüncelerinden dolayı devlet güvenlik mahkemelerinde yargılanan devir bunların devri olmuştur.
bütün faili mechul gazeteci cinayetleri bunların döneminde meydana gelmiştir. sucu ya islamcılara ya da pkk ya atarak kurtulmaya calısmıslardır. niye? nasıl olsa secmenleri zır cahil. okumazlar, arastırmazlar. ilericiliği göt bas acmak sanan zavallı bir kitle.
şimdi kalkmıs diyorlar ki, türkiye en fazla tutuklu gazeteci sayısını oldugu ülke.
külliyen yalan!
bir gazeteci olarak soyluyorum ki, türkiye de gazetecilik statüsü sarı basın kartını almanla birlikte başlar.
suan içerde ise toplam dört sarı basın kartlı kişi vardır.
bu rakam dünya ortalamasının cok cok altındadır.
yalan dolan gerek yok. gercekler ortada.
türkiye basın özgürlüğünde zirvedir.
kendini zeki sana sığırlara edit: chp belki 1950 den sonra hiç iktidar olamadı ki tam bir ibretliktir ama bürokraside kemalist zihniyet hep etkindi. yani hükümette olamasalarda son on yıl hariç istedikleri gibi at oynattılar.
yahu bu başlığın bir benzerine daha önce de yazmıştım. insan bir partinin yalakası olacağım diye bu kadar kendini salak yerine koydurur mu? yavrum sen 11li misin?
bak kısa yazıyorum ki belki anlarsın:
cehape dönemi dediğin, adnan menderese kadar, yani 1950ye kadar. o dönemde ikinci dünya savaşı olmuş. dünya hitleri, mussoliniyi francoyu görmüş, sscb var yanıbaşımızda, avrupanın başat aktörleri bile demokrasiyle daha yeni yeni tanışıyor... ve bu sığırcık kuşu o günün medyasını 21. yy medyasıyla kıyaslıyor. sen boşuna uğraşma koçum, dünyada sizden başka herkesin kabul ettiği basın özgürlüğü listeleri var. onlara bak da gör durumunu.
ayrıca tüm siyasi partilere de kafam girsin. zaten bu kadar süzme salağın kol gezdiği ülkelerde siyasi partilerden bir şey beklemek de saflıktır.
eğer "hükümet harika iş yapıyor" başlıkları atarsan özgür basın var demektir. ama yok "hükümet halkı galeyana getiriyor" dersen cezayı yersin. bu da basın özgürlüğüyse ülkede über derecede bir özgürlük söz konusudur.