yürek ve cesaret göstermekir. ben bi kere denedim bunu yıllar öncesinden. küçük bir gazetede yazıyordum küçük derken tüm türkiyeyi kapsayan ama okuyucusu baskı altında tutulan. inanmadınız değil mi? hayatımın her tarafı asilik ve arsızlıktı benim. gerçekten yaptım sonu kötü olsa da...
cümleler kalemlerden çıkıyor, kalem izleri bembeyaz sayfalara yapışıp kalıyor. bazıları da gelip yazılarınızın üstüne eskiz atıyor. nasıl zalimce, nasıl hoyratça, nasıl korkutucu, nasıl necaset sözler, içine girip çatır çatır kırıyorlar kalemini. durmak yok o da yetmiyor, işinden emeğinden soyutluyor. o da yetmiyor, düşünceleri kurşuna diziyorlar.
neden? bunu hiç sormuyor bile, soranı var mı, gerçekten merak ediliyor mu karşı cenahın nedenleri?
çünkü böyle olması gerekiyor, çünkü ben öyle düşünüyorum, çünkü ben ve benim gibiler var, çünkü sen ve senin gibiler beni ilgilendirmiyor diye bas bas bağırıyor fanatikçe. benler, senlere hakaretin iktidarı ile içini kanırta kanırta, patlata patlata, benim düşündüklerimi yarak gibi ağzına alacak ve tadını seveceksin, 'sus ve yala' işte tamda bunu söylüyorlar sana .
niçin? çünkü sıradan bir deterjan değil farklı, başka başka düşünceleri var, çünkü sana bana söyleyecekleri var olmaktır gazeteci olmak.