türkiye'de aydın olarak nitelendirilen kişilerin toplumun içinde toplumun sorunları , sıkıntılarına çözüm bulmak yerine kendi kafasındakileri topluma dayatmaya çalışmasıdır.
türkiye'nin aydınlarının çıktığı okulların profillerine bakın ordan anlarsınız.. saint joseph , avusturya lises, , alman lisesi , robert kolej vs. bunların hepsi adı sanı açık misyoner okullardır..
bunun bi kırk sene öncesini düşünelim.. hani aydın dediğimiz adam 23 yaşında olmayacağına göre.. ee o zamanlar koleje gidecek malı mülkü olan adam , ya bu okulların ilk açılmasının nedeni olan "azınlık"tır , diplomattır boktur püsürdür ya da hali vakti yerinde kalantör kesimdir..
türkiyede yabancı olmak demek aydın olmak demek.. sizinle sırf yurtdışında okuyosunuz diye iki laf eden goethe enst. çalışanları , sizin almanca bilginizi test ederken türkçenize bakmaz.. lan sen önce bi türkçeni düzelt sonra gel burda üç kıuruşa sekreterlik yaptığın kurumda kraldan çok kralcılık tasla..
saint josephin girişindeki abiye selam olsun.. kendisi güvenlik görevlisi.. hani çok fransız ekolü olduğunu sanmıyorum bu muhittin abinin.. ama girin bakın , okulun üstünlüğünü size hissettir..
aydın demek yani türkiyede herhalde ışığı avrupadan , amerikadan getiren demek.. başka izahı yok..
bunun faturasını kime çıkaralım ?
dünyada aydınlanmanın miladı sayılan devrimde kimler öldürülmüşse , bizde onlar aynı aydınlanmanın temsilcileri yani.. çok güzel..
bi de samimiyetsiz ki bu aydınlar.. cihangirin götü 2 metrekarecik olan sandalyelerinde iki ü şiir karalayınca çok marjinal oluyosun sen abi.. devam et bu yolda..
dr. öz bile aptal şişko amerikalıları aydınlatacam diye amı götü yırtmışken , bizim üç kuruşluk kelime oyuncularımızın halkı aydınlatılmaya bile değmeyecek kadar umutsuz görmesi ülkeyle ilgili sevindiğim değerlerden biri..
