türkiye de ''aydın'' olmanın şartlarıdır. tırnak içindedir zira ülkemizde kemalist disiplinden gelmeyen düşünürler aydın sayılmamaktadır. çok şükür ki yeni yeni bu durum değişmekte yavaş yavaş kemalizm in o karanlık yüzünü aydın gösterme çabası çökmektedir.
2000 öncesinde türkiye de aydın olmanın ana şartı kemalizm dinine bağlı olma, anıtkabiri kabe edinme ve mustafa kemal e şartsız olarak iman etme çabası şeklinde özetlenebilir.
rakı masasında siyaset tartışmak , din karşıtı olmak , laik olmak , atatürk'çü olmak , cumhuriyete bağlı olmak , ak parti düşmanı olmak , tabi ki chp li olmak.
onu bilmem ama aydın ne? azgelişmişliğimizi yüzümüze vuran bir imleç adeta. ben aydınım ve sizi aydınlatacağım. hassektör. insanlar aydınlatsın kendi götlerini sana ne?
çok okuyacaksın soldan etkileneceksin içinde anarşist komünist tohumları ekili olacak ve bunları heryerde açıklayıp savunacaksın.her söylediğin infial uyandırıp, her yaptığın eylem provokasyon olacak. işte sana aydın. Evet malesef bu.
köktenkemalist, köktenlaik ve islam düşmanı olmak yeter de artar. zaten bunların hepsi olan kişi zırcahilin önde gidenidir ama türkiye'de aydın olur. başkalarına rahatça, "cahil halk", "yobaz", "şakirtt", "fettoşçu" sıfatını tükürebilir.
en başta kendi ülkenden, kendi insanlarından utanacaksın. her fırsatta avrupada şöyle, abd de böyle diyeceksin. konuşmalarında sürekli batılı yazarlardan alıntı yapıp boğazda viskini yudumlayacaksın.
olması gereken değil ama olan bu.
buna sen de çanak tutuyorsun sevgili vatandaş. bir Adam yüksek lisansını Yurt dışında yapmış ve yabancı dil biliyorsa ona tapıyorsun. ülkeye ne katıyor düşünmüyorsun ki. etikete bakıyorsun babacım, şekilcisin. e senin aydının da şekilci oluyor haliyle.
içi boş. bomboş.
