avrupa'da hiç böyle değildir oysa. kalite adamlar ülkücü oluyor oralarda. bilhassa isviçre ülkücülerine hayranım, hepsi birer centilmen, beyefendi.
(bkz: tespit sıçmak)
bu tarz genellemelere karşıyım. son günlerde çok sayıda sözlük yazılarında gördüğüm bir durum ise, fakir ve mağdur gençlerin sağcılar, zengin ve şımarık gençlerin solcular olarak sınıflandırılmasının militan sağcı gençlerde nasıl bir haz hissi doğurduğudur. bunun akp'nin yüksek oy oranının etkenlerinden biri olarak mağduriyet kavramının bileşenlerinden biri olduğunu düşünmeye bile başladım desem yalan olmaz. dolayısıyla bu başlığın altı da muhtemelen yukarıda belirttiğim "sağcı mağdur genç" edebiyatının muhtelif güzellemeleriyle dolacaktır 1-2 gün içinde.
amele olmak işçiliktir ama boş oturup bir yerinden laf üretenlerin çok olduğunu düşünürsek amele olmak şereftir. bu sebeple ülkücülerin amele olduğunu düşünen boş oturanlar kendileri ile bol bol hesaplaşmalıdırlar.