dağda terörist olmaktır. ne yazık ki dağdaki teröristlerin büyük bir çoğunluğu alevi kürt. iyi güzel aleviler sanki o güzel atlara binip gittiler bu coğrafyadan. cehalet hakim oldu o coğrafyaya.
türkiye'deki yobaz köpeklerin geleneksel hale getirdikleri katliamlara dönem dönem maruz kalmış toplumdur.
çocukken bile en yakınlarımızın aleviler hakkında bilip bilmeden ettikleri sözleri anımsıyorum da, hakikaten utanç verici. utanç verici olan ise bu iftiralar değil. sağlıklı, sosyal hayatın içinde yer alan insanlardan bu sözleri duymak...
bunu cehaletle tanımlayamıyorum maalesef, vicdansızlık ve cehalet birlikte açıklanabilecek şeyler değil.
ötekileştirilmektir ,değersiz olmaktır, insan olarak saygı duyulmamaktır.
not: evet aleviyim bize yobazca yaklaşanlar sizin hoş görü dininiz nerde göstermelik müslümanlar sizi.
bir kürt olmanın dini boyutudur. bir kürt'e bir bok beğendiremezsiniz ya hani, işte bir aleviye de bir bok beğendiremezsiniz. her fırsatta 'ezildik' ezgilerini dolarlar dillerine.
RedHack kapağı kaldırdı, YÖKün pislikleri meydana saçıldı:Alevileri işe almak suç
RedHack'in YÖK belgelerini yayınlamasının ardından Malatya Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğluna "annesi Alevi olduğu, Alevileri ve solcuları işe aldığı" gerekçesi ile soruşturma açıldığı ortaya çıktı.
RedHack ele geçirdiği YÖK belgelerinden birini daha yayınladı. Ergenekon davasından tutuklanan Malatya Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğluna YÖK tarafından açılan soruşturmaya ilişkin düzenlenen belgede Hilmioğluna Alevileri işe aldığı gerekçesiyle soruşturma açıldığı ortaya çıktı.
Ortaya çıkan belgeye göre, Ali Kaynak adlı bir kişi 2005 yılında Adalet Bakanlığına bir ihbar mektubu göndererek, Hilmioğlunun anne tarafından Alevi olduğunu; Alevi aşırı solcu ve bölücü insanları göreve getirdiğini iddia etti. Kaynak Hilmioğlunun yanı sıra birçok öğretim üyesi hakkında da suçlamalarda bulundu.
ihbarın ardından Adalet Bakanlığı Ceza işleri Genel Müdürlüğü mektubu, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi ve Malatya Cumhuriyet Savcılığı da inceleme başlattı.
ihbarcı sahte çıktı
inceleme başlatılmasıyla birlikte mektupta tutarsızlıklar ortaya çıktı. Mektupta yer alan adreste yapılan araştırmada adres olarak gösterilen mahallede Ali Kaynak adlı birinin olmadığı tespit edildi. Muhtarlık kayıtlarında da şahsa ait bir adres bulunamadı. Bunun sonucunda savcılık mektupta yer alan kişiler hakkında soruşturma yetkisinin bulunmadığını bildirerek görevsizlik kararı verdi. Dosya soruşturma amaçlı YÖKe gönderildi.
YÖK tarafından Hilmioğlu hakkındaki "Alevileri işe almak gibi suçlamalar" ciddiye alınmazken diğer öğretim üyeleri için de inceleme yapılması istemiyle dosya rektör Hilmioğluna gönderildi. Hilmioğlu bahsi geçen öğretim üyeleri hakkında inceleme yaparak mektupta yer alan iddiaların hiçbirinin doğru olmadığını ortaya çıkardı. Bunun sonucunda da dosya YÖK tarafından kapatıldı.
Fatih Hilmioğlu, Ergenekon soruşturması kapsamında 13 Nisan 2009′da gözaltına alınmış ardından çıkarıldığı mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Hilmioğlu, 1369 gündür tutuklu olarak cezaevinde.
Yusuf Ziya Özcan tatmin olmadı
2007 yılında AKP eliyle YÖK başkanlığına getirilen Yusuf Ziya Özcan kapanan soruşturmadan tatmin olmadı. Hilmioğlunun Ergenekon davası kapsamı ile tutuklanmasının ardından Yusuf Ziya Özcan 2010 yılında daha önce kapatılan dosyayı yeniden açarak YÖK Denetleme Kuruluna soruşturma emri verdi.
"Anne tarafından Alevi olduğu, Alevileri ve solcuları işe aldığı" gerekçesi ile hakkında soruşturma açılan Hilmioğlunun önceki soruşturmasının asılsız olduğunun ortaya çıkması Yusuf Ziya Özcanı tatmin etmeye yetmedi. Bu belge YÖKün mezhepçi, Alevi düşmanı yapısını gözler önüne sererken çalışanları hakkında nasıl soruşturma yürüttüğünü de ortaya koydu.
GORDUGUM KADARIYLA SIKISANIN BOK ATTIGI MEZHEPE SAHIP OLMAK OLSA GEREK. KKENDILERINE BILDIGIMIZ DEVLET TARAFINDAN DiN FAŞiZMi UYGULANA CAHiL HALK TARAFINDAN YAKILMAYA FALAN CALISILAN TOPLUKTUR. AYNI TEPKIYI PKK YA VERSEYDINIZ BITMISTI PKK SIMDIYE.
mahallede gülşah adında bir arkadaşım var. yapışık ikiz gibiyiz. okula beraber gidiyoruz, hep beraber oynuyoruz.. o zamanlar bitlenmek moda. gülşah bitleniyor, ben bitleniyorum. bitimiz bile ortak. birgün kapı önünde oynarken bir kavgaya tutuşuyoruz. gülşah kavganın en şiddetli yerinde bana;
pis alevi!
diye bağırıyor. orospuyu biliyorum, pezevengi duydum ama bu ''alevi'' ne diye düşünüp çok ağır bir küfür yedik heralde diyerek çocukça bir intikamla;
bitli gülşah, ben sana gösteririm !
diyip eve koşuyorum. anneme taramalı türek misali hem ağlayarak, hem sümüklerimi kollarıma silerek bisürü soru soruyorum.
- gülşah bana pis alevi dedi. alevi ne?
+ bir inanç.
- peki niye pis?
+ pis değil. biz aleviyiz ama pis değiliz.
- o ne?
+ ...
- bu ne?
+...
ve böylece ilk ''öteki olma''durumumla yüzleşiyorum. sonra böyle büyütülenlerin yarattığı dehşeti sivas-maraş-çorum olaylarını, kapı işaretlemeleri... görünce nefret tohumlarının bu coğrafya'daki sonuçlarını daha iyi anlıyorum. cehaletin, yanlış öğretilerin bedelini canıyla ödeyen bir halk oldukları halde sükunetlerini ve hümanizmlerini asla yitirmedikleri için de alevilere ayrıca saygı duyuyorum.
önceki yıllarda çok zormuş bir alevi olarak yaşamak.alevi olduğunu saklayan insanlar bile varmış.ama bazı kör cahil ve yobazların nefreti biraz olsun dinmiş sanırım.onca katliam oldu kolay değil.ben bir alevi olarak söylüyorum, sünniler alevilerin şeyinde bile değil, hiçbir tarihte de olmadı.ama ailesi yüzlerce aleviyi katleden bir mezhepten gelen insanın - alevi kızla beni sünniyim diye ayırdılar- diye buraya not düşmesini saçma buluyorum.hadi o insanlar yaşanılan onca işkenceyi, katliamı unutamadıkları için bu tavrı koymuşlar(ki sadece kendi hayatları için), peki senin ailenin mensubu olduğu mezhebin ta bu yıllara kadar gelmiş nefreti, iftiraları, işkenceleri ne ile açıklanır? açıklanamaz değil mi.
son olarak benim tavsiyem hiç kimse yetemeyeceği başlıklara entry girmesin.alevileri de gösteriyor tarih, sünnileri de.
hakim statükodan farklı olmak her neyse odur işte. kim ve ne olduğun önemli değildir. önemli olan senin alevi ya da sünni olman değil, hakim ideolojiyi yalayıp yalamadığındır. tıpkı bunun gibi, önemli olan senin kürt olup olmaman değildir. eğer postal yalıyorsan ne olduğun hiç önemli değildir.