zor seydir evvela
itilmek, kakilmak, hor gorulmektir. sevgilinin ailesi tarafindan sirf alevisin diye dislanmaktir. yillarca beraber yasadigin insana evet ben aleviyim dediginde senden buz gibi sogumasini gulerek seyretmektir.
muhalifliktir alevilik ama koru korune degil tabiki. rasyonel dusunmeyi basarabilmektir. haksizliga goz yummamak herkese esit davranmakitr. haksizliklara ugraya ugraya ezilmislerin hakki nasil savunulur kendi hakkin nasil savunulur uygulamali olarak ogrenmektir.
futbol maclarinda sovanistce bagirmak degildir mesela karsi takim oyuncularinin verdigi emegi gozden kacirmamaktir, onlarinda insan oldugunu unutmamaktir. sirf kendi nefsini degil baskasinin nefsini de dusunebilmektir.
insanlarin size ocu gibi baktigini bilemektir.
on yarginin ne manaya geldigini yasayarak ogrenmektir.
on yargilari yenmenin ne kadar zor oldugunu yasaya yasaya gormektir.
ve en guzeli muhalifligin zevkini cikartmaktir doyasiya.
gozleri kapali insanlara gulmektir. kahve koselerinde nasihat eden zeka olarak bir karincadan daha fakir olan birinin on yargilarini ve tacizlerine gulebilmektir.
turkiyede alevi olmak, hic birsey dusunmeyen salt milliyetci, salt omrumcek kafali olmaktan milyonlarca kez daha iyidir.
dışlanmaktır alevi olmak, kusurlu olduğunu düşünen insanların arasında fiziksel hiç bir kusurun olmasada, onlara yanlış düşündüklerini, farklı inanmanın kusur olmadığını anlatmaya çalışmaktır. her ne kadar temiz hoş giyinsen hatta çıt kırıldım titiz bir bayan olsanda, taze çicek kokan, genede tiksinilmektir. ama inadına olduğunu yaşamak elinde sazın, yüreğinde sevgin ve hatta senden nefret edenleri dahi sevebilecek yüreğinle, şarkılar söylemektir. ardından yapılan insanlıktan çıkmış iftiraları bilmek ama ses çıkarmamaktır.
savaşmaktır ayrıca, cehaletle, öfkeyle, düşmanlıkla, yobazlıkla. elinde benzin bidonu bir oteldekileri alevi diye yakan sakallı şalvarlı bir delinin cennete gitmeyeceğini, hangi dine mensup olursa olsun, ister baş örtülü, ister baş açık, zındık, kafir, yezidi hiç farketmez, yüreğinde allah'ı sevgiyle resmedenlerin cennete gireceğini bilmektir.
Hz.ali gibi hakettiği için savaşmak ama hak ettiğini asla alamamaktır.
insanların dininin, dilinin, kıyafetinin, ibadetinin, oturmasının, kalkmasının.. nasıl olması gerektiğinin dayatıldığı ülkede alevi olamamaktır... islam hoşgörü dinidir, ama sadece sistemle iyi geçinenlere mi?
mahlası aynı bokun lacivertiyiz ve diğer tüm etnik gruplardan sike sike farklıyız olacağı çok açıktır. ibadethane belledikleri cemevlerinin devletin sikinde olmaması muhtemelen bunun getirisidir. direkt aleviliğe yönelik olan bir amcıklık zaten mümkün değil. sosyal deformasyon yakın tarihin her bir pikselinde göze değil retinaya kadar girme mümkünatını özümsetmi$tir. inkarı hiçlik dahası piçliktir.
türkiye'de alevi olmak mı ?
bu bayrak altında tiksinilecek $eyleri ya$amaktan kelli, " dilediğimiz ölçüde rilaks değiliz babocan yeaa " kıvamında ergenlik doktrinleriyle bezeli pis, kaka, göt yalayıcı bir paraleldedir bu mefhum. adamın baksırının içindekiyle alakalı olması muhtemel midir hiç ? herhangi bir adamın..
kimmi$ alevi allasen ? geçiniz..
tanım: yadsınmı$lığın verdiği asalete münhasır, zorlaya zorlaya sindirilerek yava$ yava$ gözlerden ırak edilmi$, dayatılan bazı fenomenlerin bazı adamcıkların küçük oyunlarıyla, bu gibi çe$itli azınlıklara dikte ederek ortaya çıkardıkları toplumsal eksperimıntın kaçınılmaz kurbanları listesinde ba$a güre$mek, bazı dava satıcı arkada$ların eksenin de ise çoğunlukla üç maymunu oynamaktır.
katlederek çogaltıkları,sindirmedikçe yüzlerine çıktıkları kültür sahibi topluluktur,hasret gültekinin o güzel eserının sözlerinden, ölüm ölür biz ölmeyiz,cinsinden.bir ölür bin çogalırız.gururla hakka yürürüz.
zordur. " devletin dini yoktur, olamaz. " diye bir yerlerini yırtar birileri ama bal gibi de vardır. hatta din'i geçtim mezhebi bile vardır türkiye cumhuriyeti devletinin.
ne olduğunu bilmiyorum ama sorun olmadığını biliyorum. 17 yıl önce yaşananlar ayrı, genele yayılmayacak bir durumdur.
vaktinde okuduğum lisede çok sayıda alevi arkadaşımla aynı sınıfta bulunmuştum, çokta güzel arkadaşlıklar yaşadık,birbirimize saygıda kusur etmedik. gel gelelim okulunun yeri, yönetimi vs dolayısıyla siyasi , dini şeylere asla izin verilmeyen bir okuldu ancak müzik dersinde çok düşünceli müzik hocasının özellikle son ses alevi türküleri(sevgi saygı içeren alevi türküleri değil, bizzat alevilikle alakalı olanları) açması ve sınıfta bağır çağır bu türkülerin söylemesine defalarca şahit olmuşluğum vardır. beni rahatsız etti mi, hayır neden etsin. hiçbir sünni arkadaşımızda tepki göstermemiş, sevecence katılmıştık bunlara. hiçbiri kalkıpta biz ezildik, ezilen kesimiz biz bu ülkede ühü ühü dememişti.. ama aksi yaşansaydı, sünnilik kokan eylemler mesela... neyse.
- biz o kadar fakirdik ki doğum günümü kesme şekerle kutlardık
+ biz de o kadar aleviydik ki kimse bisi seemiyodu, yaaa
yok öyle dava, ben sevdim zamanında bi alevi kızı, o da beni sevdi. ama anası ben dışarı kızımı vermem. ya biz ya o dedi kıza. niye ayrılmak zorunda bırakıldık, çünkü ben alevi değildim. bu muydu yani suçum (elbette buna tam zıt örnekler de aynı miktarda var)
alevi, alevsiz, laz, çerkes vs olmak, bundan gurur duymak başka bişey, sürekli bu kimliği bayraklaştırıp her fırsatta kendini ötekileştirerek ajitasyon yapmak başka. bu ülkede yaşayıp da ezilmeyen, ayrımcılığa tabi tutulmayan hiç kimse yok ki. istiklal mahkemelerinde kimleri asmışlar, 60 darbesinde kimler asılmış, kimler fişlenmiş, üniversiteye kimler alınmamış. (ha bunları savunan ve ben aleviyim kimliğiyle övünen soysuzlar da var. ama o topluluğa genellenemez)
tamam devletin çifte standartı olmuştur. haksızlığa ve iftiraya uğramışsındır. ama bunda benim ne suçum var arkadaşım. niye hep bölücülük endeksli biz ayrıyız, biz canız, biz ciciyiz, çok hoşgörülüyüz *, çağdaşız, ilericiyiz, ötekiler pis, yobaz, gerici muhabbeti yapılıyor. alevi arkadaşlar hep ayrımcılığa tabi tutulduklarından yakınıyorlar *, ama nedense hep de kendi kendilerini ayrımcılığa tabi tutuyorlar.
memlekette insanların çatışmasına bahane mi yok. dün sağcı solcuyduk, bugün de alevi sünniyiz.
edit: hoşgörü timsali olaraktan sünnilere şöyle yaklaşıyorlarmış maalesef
"sünniler alevilerin şeyinde bile değil, hiçbir tarihte de olmadı.ama ailesi yüzlerce aleviyi katleden bir mezhepten gelen insanın - alevi kızla beni sünniyim diye ayırdılar- diye buraya not düşmesini saçma buluyorum.hadi o insanlar yaşanılan onca işkenceyi, katliamı unutamadıkları için bu tavrı koymuşlar(ki sadece kendi hayatları için), peki senin ailenin mensubu olduğu mezhebin ta bu yıllara kadar gelmiş nefreti, iftiraları, işkenceleri ne ile açıklanır? açıklanamaz değil mi.
son olarak benim tavsiyem hiç kimse yetemeyeceği başlıklara entry girmesin.alevileri de gösteriyor tarih, sünnileri de." (bkz: difficultt)
ondan sonra da gelin canlar bıdı bıdı. Ulan orospu, sen nası bi pislik olduğunu kendin açıklıyosun işte. Hoşgörü kim aleviler kim. Tarihini siktiğimin şeref yoksunu.
oysa ben, aleviler benim şeyimde bile değil diyebilecek kadar ciğeri beş para etmez birisi değilim. değil aleviler, tüm insanlar ve hayvanlar benim gayet şeyimdedir. benim ailem de yüzlerce aleviyi veya başka bir insan ırkını katleden bir mezhepten gelmemektedir. buraya hangi notu düşüp hangi notu düşmeyeceğimi de adam olmaktan nasipsiz içindeki kini siktiğimin insan müsvetteleri belirleyemez. içimde en ufak bir nefret varsa bu ancak toplumu bölen bölücülere karşıdır. ciğeri beş para etmeyecek karaktersiz bölücülere de tavsiyem millete ne yapıp yapmayacağını söyleyeceğine azıcık insan olmayı öğrenmeleridir.
yavuz da zamanında ülkeyi böyle bölenlere siktiri çekmiş ya, ne de iyi yapmış.
şahsım alevi kökenli bir aileden gelmekte ve aleviyim o yüzdendir ki; türkiye'de alevi olmanın ne manaya geldiğini çok iyi bilirim.
zannedildiği gibi sadece muhafazakarlar alevileri dışlamıyor; elit, aydın gözüken, seküler yaşayan kemalistler de işlerine geldiği zaman aleviden daha çok alevi oluyor işlerine gelmediği zaman ise sünniden daha sünni...
çalıştığın işyerinde yan odada aleviler ile ilgili asılsız ve saçma muhabbetleri duyunca (bkz: mum söndü) artık dayanamayıp, "ben de aleviyim arkadaşlar bilmiyor muydunuz?" dendiğinde , "aa hiç bi aleviyle aynı odada çalışmamıştım" diyecek insanları duyabilmek, karşı masandakinin "şimdi sen ciddi ciddi alevisin ha, ne kadar ilgiç" demesiyle yabancılaştırılmanın, ötekileştirilmenin her iki taraf için ne olduğunu anlamaktır.
hakim statükodan farklı olmak her neyse odur işte. kim ve ne olduğun önemli değildir. önemli olan senin alevi ya da sünni olman değil, hakim ideolojiyi yalayıp yalamadığındır. tıpkı bunun gibi, önemli olan senin kürt olup olmaman değildir. eğer postal yalıyorsan ne olduğun hiç önemli değildir.
önceki yıllarda çok zormuş bir alevi olarak yaşamak.alevi olduğunu saklayan insanlar bile varmış.ama bazı kör cahil ve yobazların nefreti biraz olsun dinmiş sanırım.onca katliam oldu kolay değil.ben bir alevi olarak söylüyorum, sünniler alevilerin şeyinde bile değil, hiçbir tarihte de olmadı.ama ailesi yüzlerce aleviyi katleden bir mezhepten gelen insanın - alevi kızla beni sünniyim diye ayırdılar- diye buraya not düşmesini saçma buluyorum.hadi o insanlar yaşanılan onca işkenceyi, katliamı unutamadıkları için bu tavrı koymuşlar(ki sadece kendi hayatları için), peki senin ailenin mensubu olduğu mezhebin ta bu yıllara kadar gelmiş nefreti, iftiraları, işkenceleri ne ile açıklanır? açıklanamaz değil mi.
son olarak benim tavsiyem hiç kimse yetemeyeceği başlıklara entry girmesin.alevileri de gösteriyor tarih, sünnileri de.
mahallede gülşah adında bir arkadaşım var. yapışık ikiz gibiyiz. okula beraber gidiyoruz, hep beraber oynuyoruz.. o zamanlar bitlenmek moda. gülşah bitleniyor, ben bitleniyorum. bitimiz bile ortak. birgün kapı önünde oynarken bir kavgaya tutuşuyoruz. gülşah kavganın en şiddetli yerinde bana;
pis alevi!
diye bağırıyor. orospuyu biliyorum, pezevengi duydum ama bu ''alevi'' ne diye düşünüp çok ağır bir küfür yedik heralde diyerek çocukça bir intikamla;
bitli gülşah, ben sana gösteririm !
diyip eve koşuyorum. anneme taramalı türek misali hem ağlayarak, hem sümüklerimi kollarıma silerek bisürü soru soruyorum.
- gülşah bana pis alevi dedi. alevi ne?
+ bir inanç.
- peki niye pis?
+ pis değil. biz aleviyiz ama pis değiliz.
- o ne?
+ ...
- bu ne?
+...
ve böylece ilk ''öteki olma''durumumla yüzleşiyorum. sonra böyle büyütülenlerin yarattığı dehşeti sivas-maraş-çorum olaylarını, kapı işaretlemeleri... görünce nefret tohumlarının bu coğrafya'daki sonuçlarını daha iyi anlıyorum. cehaletin, yanlış öğretilerin bedelini canıyla ödeyen bir halk oldukları halde sükunetlerini ve hümanizmlerini asla yitirmedikleri için de alevilere ayrıca saygı duyuyorum.
GORDUGUM KADARIYLA SIKISANIN BOK ATTIGI MEZHEPE SAHIP OLMAK OLSA GEREK. KKENDILERINE BILDIGIMIZ DEVLET TARAFINDAN DiN FAŞiZMi UYGULANA CAHiL HALK TARAFINDAN YAKILMAYA FALAN CALISILAN TOPLUKTUR. AYNI TEPKIYI PKK YA VERSEYDINIZ BITMISTI PKK SIMDIYE.