üstesinden gelemezdik.
hiç bir mazeret "mazeret" olmazdı.
ertesi gün bayraklar yarıya indirilirdi.
bazı bakanlarımızın gömlek stokları zarar görebilirdi.
gazeteler bir kez daha "ideoloji" kavgasına tutuşarak "asıl konu olan depremin zararlarından" insanları uzaklaştırırlardı.
"oh iyi oldu amk" diyenlerle, "ne diyon lan sen?" diyenler birbirine girerdi, müteahhitler aradan sıyrılırlardı.
yapılacaklar listesi tekrar hatırlatılır ama yine bir bok yapılmadan hayat devam ederdi.
depremin şiddeti asla ve asla önemli değildir, enkaz altında vefat edeceklerden ziyade, deprem anında panikleyip camdan atlayarak vefat edenler onlarca kat fazla olacaktır zira.
bir jeolog olarak affınıza sığınarak söylemek isterim ki boku yeriz. dünya başımıza yıkılır ama öyle böyle değil gerçekten yıkılır. izleyeniniz varsa ''küçük kıyamet'' tarzımsı bişiler olabilir.
alt yapı haberleşme mahvolur . dünya ülkeleri yardım sefeberliği başlatır , yağma olayları başlar .bir yanda asılı pankartlar 9.1 yetmedimi bir yandan türkiye laiktir laik kalacak televizyonlarda deprem dede başbakan açıklama yapar; şükürler olsun deprem teğet geçti vs vs uzar gider.
''ben ali ağaoğlu. burası istanbul ayazbağ. burada 8000 çadırlık yeni bi yaşam merkezi kuruyoruz. %87'si naylondan olacak. içinde battaniye bile olacak. hep hayal ederdim 8000 çadırlık bi bölgede koca ülkenin sağ kalmış bütün insanları yaşar mı diye, yaptım olacak. çünkü bu ülkede yaşamayı hak eden o kadar kişi varmış diyolar. burada petrol havuzu olacak, bi tanesi tam 130 metre, hani deprem içine sıçtı ya yeraltının falan, o işte. burda boş bi meydan var, toprak var, börtü böcek var her şey var. burda bi ekosistem var. burası enerjisini kendi üretecek, ama elektrik olmayacak. osuruğumuzla türbin mi döndürelim y.rram ne elektriği? bu yeni projemizde kafasını molozdan çıkarabilen herkes çadır sahibi olabilecek. inşaata başlıycaz hele bi seçimleri atlatalım da...''
deprem paniğiyle koşarak kaçmaya çalışanından tut pencereden atlayanına kadar her türlü saçmalığı yapabilirdik. sonuç olarak 75 milyon insandan en az 60 milyonu ölmüş 5 milyonda enkaz altında kalmış olurdu.
neresinde olacağına bağlı sonuçlardır. marmara ve/veya ege'de olursa türkiye biter. doğu ve güneydoğu anadoluda olursa hem insan kaybı nisbeten az olur (nüsus yoğunluğu) , hem de maddi kayıp türkiye cumhuriyetinin - zorlansa da - karşılayabileceği düzeyde olur.
akdeniz , karadeniz ve iç anadolu'nun batısı ekonomik bir felaket olur. (insan kayıpları da şehir merkezlerine bağlı olarak artabilir)