inatla unutmak istediğimiz gerçektir. yurdumuzun kaldırımlarında normal insanlar bile doğru düzgün yürüyemezken, engellilerin durumunu düşünmek bile istemiyorum. körleri ve sağırlara yetecek kadar okul ve eğitim kurumu olmamasıda en büyük problemlerimizden biri olmasına karşın, baykal'ın erdoğon'a ne cevap verdiği yada abdullah gül'ün ermeni olup olmadığı daha önemlidir bu ülkede.
özürlü, engelli artık kendilerine hangisini uygun görüyorlarsa... neyse, işin gerçeği ülke nüfusunun yüzde 10'nundan fazlalar. az değil 8,5 milyon kişi. bir çoğu çalışamıyor, işgücüne bir şekilde katılamıyorlar. tıpkı bitki gibi bakılmaya mahkum edilmişler. ayrıca ülkemizde engelli vatandaşları düşünerek yapılan (otobüs, yol, kaldırım, park vs.) çok az şey var ve bu da sosyal hayattaki yaşamlarını daha bir zorlaştırlıyor. onlara, onlara bakana da tanrı sabır versin.
türkiye´nin gercegidir.8,5 milyon sakat vatandas var ama hala bütün kaldirimlar yarim metre yüksekliginde, yapsaniza adam gibi özürlülere göre bir sehir... istanbul´da özürlü bir adam yardim almadan nereden nereye gidebilir? vapura bile binemez tekerlekli sandalyeyle, adam cump diye denize düser lan...otobüse binemez-o uzatilan seritlerden yok otobüsler de...hele trene hic binemez, okula gitse her taraf merdiven.... tuvalete giremez.evden cikip bakkala ancak, asansör varsa iner- ki onu da inemez.cünkü bütün binalarin antre kisminda hep merdivenli bir bölme olur.
madem bu kadar sakat adam var, habire dogu´da insanlar sakat kaliyor, esas türkiye´ye lazim sakatlara uygun sehirler insa etmek. vücut sakati aslinda her isi yapabilir, ama ben bile istanbul´da otobüsler de cooook sakat adami bebek gibi kucaklayip otobüse bindirdim. öyle olunca adam calismaya ise falan gidemez.sakat adam türkiye´de evine hapistir. istanbul´da heryerde kaldirimlar aha da böyle yarim metre...saglamken bile ayagin bosluga gelse kafani kirarsin.
istanbul´u tekerlekli sandalye ye uygun hale getirmeye kalksan, bütün sehri degistirmen lazim. bütün vasitalari yenilemen lazim. hic düsünülmemis sakatlar. hele kör falan olsan, genellikle hic bir isikta o körlere özgü sesli sinyal sistemi yoktur. ilk isiklarda arabanin altinda kalirsin.
türkiye´de sakat oldun mu hapissin, aslinda güzel bir konu bu- ilgilenilecek o kadar cok konu var ki, bakalim türkiye böyle de önemli bir konuya ne zaman deginebilecek?
ek : biz almanya´dan yazdigimiza göre buradan örnek verelim: burada heilbronn,freiburg, mannheim, hamburg, berlin, köln tamamen tekerlekli sandalyeye göre dizayn edilmistir.bunun disinda diger bütün sehirlerde halen daha bu konuya uygun sekilde hazirlanmaktadir. bütün tren istasyonlarindaki her perona mekanik bir düzenek yerlestirilmistir. bütün tramwaylarin bir kapisi sakatlara göre dizayn edilir. sakati gec, mesela bebek pusetiyle heryerden heryere gidersin(bu arada bisiklet, bebek puseti,tekerlekli sandalye hep ayni kategoridedirler,bir seyi tekerlekli sandalye ye göre dizaynladin mi bir kadinin bebek pusetiyle heryerden heryere gitmesine de imkan vermis olursun.). bir ev sahibi ilk kattaki dairesini tekerlekli sandalye´ye mahkum bir sakata kiralamak "zorundadir" !!! adam ev sahibini mahkemeye verse, kazanir.
bence rakamlarda ziyadesiyle mübalağa edilmiş vaziyet. bence , bu sayının yarısı özürlü/sakat yardımından faydalanabilmek için kendini bu şekilde göstermiştir. o yüzden sayı şişmiştir. düşünsene 8.5 milyon. yani nerdeyse her 8 kişiden 1i.
engelliler partisi diye bir partide birleşseler meclise girme ihtimali yüksek topluluktur.
+bir öneri olarak alınabilir, düşünsenize tüm engelliler ve aileleri ! akparti hegomanyası yıkılmazsa terbiyesizim.
bir düşünün arkadaşlar bu insanlar nerede diye. sokaklara çıkın bakın kaç tane engelli göreceksiniz. belki bir belki iki... halbuki her on kişiden biri engelli bunu hepimiz biliyoruz. demek hepsi evlerinde. nedeni ise burada da muadilini gördüğünüz üç beş tane şerefsizin onları rahatsız etmesi veya sokaklarımızın, otobüslerimizin bu insanların ihtiyaçlarına cevap verememesi. yani hayatını devam ettirmek için çalışanların dışında büyük bir çoğunluğu tecritte. otuzbin insanı katleden şerefsizin bile hissetmediği bir tecriti bu insanlar üzerlerinde hissediyorlar.sonumuz hayır olsun.
önce akraba evliliklerini engelleyeceksin daha sonrasında diğer tıpsal sorunlarla özürlü dogan cocuklarına egitim ve adam gibi yasama hürriyeti vereceksin.
ama türkiye de hiç biri olmamaktadır.
onlarda insandır. bizden daha da insandır.
ayrıca tanrı'nın acımasızlıgının bir örneğidir.
malesef devlet tarafından desteklenmeyen vatandaşlarımızdır. yıllarca engelli basketbolu gelişsin diye çalıştık. yeri geldi cebimizden verdik. ama devleti geçtik malesef bir futbolcuya milyonlarca euro veren klüpler engelli spor dallarına 1 kuruş veremiyorlar. değerli bilinmesi gereken kişilerdir her biri.
genellikle, yakın akraba evliliklerinden kaynaklanan sorundur.
türkiye'de her 5 evliliğin birinde eşler akrabadır.
bu evliliklerin önemli bir kısmı kardeş çocukları arasında yapılır;
yani, 1. derece akrabadırlar.
yakın akraba evlilikleri; türkiye genelinde yüzde 21,
doğu ve güneydoğu anadolu'da ise yüzde 33 dür.
duyarlı olunması gerektiğinin göstergesidir. onlarında bizler gibi eşit yaşama haklarına sahip olduğunu unutmamalıyız.
ancak devletin bunu göz ardı etmesi, yadsınamaz bir gerçektir.
*Bugüne kadar görmezden, duymazdan gelinmiş ya da çözülemeyeceği düşünülerek ihmal edilmiş gerçeklerimizi, göz önüne çıkartarak toplumsal farkındalığı arttırmayı amaçlamalıyız.
*engelli vatandaşlarımız, ihtiyaçları düşünülerek planlanmamış yollardan ötürü, günlük hayatın dışına itiliyor. farkında mısın?
cok aci bir gercek. peki akraba evliliginden oldugunu nereden biliyoruz? ozurlu olmanin bircok yolu var. ayrica pkk ile savasta yaralanmis bircok insan var.