Canı sıkılınca devlet kuran bir milletin ferdi bu sözü etmez.
Kaç tane devlet, beylik hükümranlık kurmuş ve "iki Yahudi bir araya gelince şirket kurar, iki Türk bir araya gelince devlet kurar" deyimine neden olan bir toplumun bireyi bu sözü söyleyemez.
Yaşam da (insan evren aklınıza ne gelirse) sonsuzluk yoktur.
Sonsuzluk, hayal kurma da bile bu kavram yoktur ki hayallerimizi oluşturan çevremiz algımız gördüğümüz veya göremediğimiz, sahip olduğumuz olmadığımız, bildiğimiz ve bilmediğimiz . Başı başlangıcı kuruluşu olan her şeyin bir sonu yıkılışı vardır.
Fazla takmayın, yine bir devlet kurulur ve cumhurbaşkanlığı forsunda bir yıldız fazla olur. Ya da Selçuklu Osmanlı Türkiye cumhuriyeti başka bir olguda evrilerek bazılarının dediği gibi aslında tek devlet ama sonlanan her hükümranlık başka bir form da devam eder.
Edibüdü: az daha unutuyordum, devlet olarak algılanan yurt toprak kutsal bir yapı değildir. insanlı tarihinde yaşanan olaylara bakarsak bunu görürüz.
Bilâhare, başka bir konuda buna değinilir. Şimdilik konuyu uzatıp dallandırmayalım.
sadece bedenlerini değil, tüm varlıklarını cumhuriyetimize siper eden genci yaşlısı, kadını erkeği, cumhuriyet neferleri oldukça. düşenin yerini yeni bir türk evladı aldıkça, atamın naçiz vücudu ile işaret ettiği ölüm gerçeği kadar gerçek olan ifade.
cumhuriyet düşmanları, ölümsüz milletimize ve o milletin ölümsüz kıldığı değerlere saldırmaktan vazgeçmelidir.
