türkiye cumhuriyet merkez bankası

entry106 galeri4
    26.
  1. çalışanlarının maaşları kendi statülerindeki diğer devlet memurlarından farklı değildir. sigorta primleri de buna göre yatırılır. ancak...

    merkez bankası'ta olabilecek en ufak yolsuzluk kayıp trilyon davasını solda sıfır bırakacağı için tüm çalışanlara fazladan para verir ki bu az buz bir rakam değildir. asıl maaşın 3-4 katını bulur. bir de çift maaş uygulaması vardır ki anam anam! bugün ortalama bir memurun aylık kazancı 30 gün çeken aylarda 4000, 31 gün çeken aylarda 8000 lirayı rahatlıkla devirir.

    memurlar küçükten büyüğe şu şekilde sıralanırlar:

    memur
    şef yardımcısı (istisnai olarak imza yetkili şef yardımcısı da vardır ama çok çok nadiren görülür.)
    şef
    kısım amiri
    müdür yardımcısı
    müdür

    not: bunlar şubelerdeki memurlardır; yönetim kademesi, güvenlik ve gişelere bakanların kıdemleri v.s. farklıdır.

    maaşlar ballıdır. özlük hakları her türlü devlet memurunu ezer geçer. lojman (ya da yüklü kira yardımı) vardır. kendilerine ait tatil köyleri mevcuttur ki buralarda fiyatlar çooooooook düşüktür. diğer bankalar gibi 5'te şubeyi kapatıp 1-2 saat hesap kitap yapmazlar. genelde gün içinde birkaç belgeyi okuyup imzalamak dışında da bir şey yapmazlar zaten. gazete okur; dedikodu ve sohbet ederler. bu nedenlerle hiçbir merkez bankası çalışanı kolay kolay emekli olmaz. emekli olunca kendi statülerindeki devlet memuruyla aynı ikramiye ve maaşlarla geçinmek zorunda kalırlar.

    kadro her zaman fazlasıyla doludur. bunu azaltmak için zaman zaman fazladan emekli ikramiyesi ile çalışanlarını erken emekliliğe özendirirler. bunu çok az kişi kabûl eder. edenlere de ahmak gözüyle bakılır*.

    merkez bankası sıradan kredilerle ilgilenmez. çok çok yüksek paralarla iş yaparlar. bu nedenle dönen rüşvet teklifleri de öyle böyle değildir. zamanında ankara-çankaya'nın yarısını alabailecek para teklif edilmiş tanıdıklarım(!) var. ki o para alınacak kredinin %1'i bile değilmiş.

    not: "kabûl etmiş mi?" diye gelmeyin. döverim!
    1 ...
  2. 27.
  3. en meşhur şehir efsanlerını barınıran kurumlardan biri.
    (bkz: elektrikli havuz)
    0 ...
  4. 28.
  5. döviz kurlarını bile sağlıklı bir şekilde kontrol edemeyen uluslar arası en zayıf merkez bankası yıllar geçmesine rağmen hala 2 milyar dolar rezerve sahip değiller.
    0 ...
  6. 29.
  7. kağıt paraları* basma yetkisine sahip türkiye cumhuriyeti'ndeki tek kurum.

    madeni paraları basma ve tedavüle sokma yetkisi ise hazine müsteşarlığı'ndadır.

    düdüdüdüt: bunu kim niye eksiledi lan? ben mi yanlış biliyorum? banknotları ve/veya madenî paraları basma yetkisi başka birilerinde mi?
    3 ...
  8. 30.
  9. şubelerindeki görev dağıtımı küçükten büyüğe şöyledir.

    - memur
    - şef yardımcısı
    - *imza yetkili şef yardımcısı
    - şef
    - kısım amiri
    - müdür yardımcısı
    - müdür

    bu ûnvanlar vezne ve güvenlik görevlilerini kapsamamaktadır. onların kıdem ve ûnvanları farklıdır.
    2 ...
  10. 31.
  11. 32.
  12. ekonometri ve iktisat öğrencilerinin girmek istediği devlet kurumu.
    1 ...
  13. 33.
  14. yarı özel devlet bankasıdır. devlet bankası dediysek girdisi çıktısı devlete bağlı değildir. kendi başına bir devlettir aslında. kadrolu odacısının en düşük maaşı 2000 tl civarlarındadır. çalışanlar için vakıf emekliliği sistemi mevcuttur. yani banka sizden vakıf üyesi iseniz her ay belli bir miktar para keser ve bunu nemalandırır. lakin özel bankaların nemalandırma sistemlerinden farklıdır, daha fazla faiz işler. emekliliğiniz geldiğinde içeride biriken paranız eğer hiç vakıftan çıkmamış iseniz 500-700 bin lirayı bulur. ne işinize yarar peki? banka her ay içeride biriken paranızın yüzde 10'unu hesabınıza yatırır. şöyle ki bankadan emekli olana kadar içeride 500 bin liranız birikti diyelim. emekli maaşınız 5 bin lira + emekli sandığının bağladığı aylık şeklindedir. çalışmaktan iyidir. kesintiniz yok, cillop gibi emekli maaşı alır krallar gibi yaşarsınız. amma ve lakin şöyle de bir olay var, her ay matrah arttığı için vergi kesintisinin en düşüğünü ocakta en yükseğini aralıkta yaşarsınız. yani en yüksek maaşınızı ocak ayında alırsınız. aralığa kadar maaştaki kesinti had safhaya ulaşır. çalışılabilinecek tek bankadır.
    2 ...
  15. 34.
  16. amerika' da ki federal reserve banks * ise, bizimkisi ulusal revize bank' tır. zira öngördüğü enflasyon oranlarını revize etmekte üstüne yoktur. güya, reel sektör' ün yolunu aydınlatmalı, belirsizlikleri; enflasyon hedefini önceden belirleyip ve hedefi tutturmak yoluyla gidermeliymiş. herhalde gerçekleşen tek bir örneği bile yoktur! hedefi tutturamayınca yaptırımda yok! oh ne güzel. yok petrol fiyatları arttı, yok eğitim sezonuydu kırtasiye giderleri arttı, amdı, göttü hedef tutmadı! revize ettik. şeklinde yalandan bir açıklama yaparlar. o kadar.
    0 ...
  17. 35.
  18. en sıkı korunan,güvenlik konusunda sınırları aşmış bir bankadır.bu bankaya giren hırsız in the wonderland.
    0 ...
  19. 36.
  20. Orda calisanlarin diger bankacilardan mesleki yetenek olarak kat be kat ustun olmasi. Turkiyede faaliyet gosteren bankalarin kural belirleyicisidir. Onlar bildirim yApmadan diger bankalar kalem oynatamaz
    0 ...
  21. 37.
  22. türkiye cumhuriyeti merkez bankası olarak bilinir halk arasında.
    0 ...
  23. 38.
  24. 39.
  25. 5 mart 2012 tarihli duyurusunda teknik personel (inşaat müh, mimar, elektrik müh, makine müh vb.) alacağını açıklayan kurumdur. kpss'si ve dil sınavı olan atlamasın.

    http://www.tcmb.gov.tr/ye...anka/per/2012Muhendis.pdf
    0 ...
  26. 40.
  27. bağımsızlığının ırzına geçileli beri iyice taşak oğlanı hale gelen kurum...

    bugün toplamda 3. döviz ihalesini açarak gene toplamda 350 milyon dolar satan mahalle bakkalı.

    türk lirası son iki ayda yaklaşık yüzde 17 devalüe olduğu için tavan akınca altına leğen süren akılsızlar gibi dolar satıp türk lirasındaki düşüşü engellemeye çalışıyorlar.

    neden?

    nedeni belli korkunç bir dış ticaret açıı ve anormal bir borç ödemesi var buna karşılık sıfır üretim, büyük miktarda yolsuzluk ve kaynak israfı var.

    dolayısıyla bakkala borç takıp, "bugün öderim yarın öderim sen ordan 2 ekmek bir paket de sigara ver" diyen adamın sözünün değeri gibi türk lirası da yokuş aşağı gidiyor. 8 senedir sokağı vuran krizi, semiren 3-5 holding ve derinliği mahalle parkındaki süs havuzu kadar olan borsa'nın 3-5 puanlık çıkışlarının arkasında görünmez kılan yandaş medya ve akp ekonomi yönetimi (ben onlara palyaçolar diyorum çünkü gerçekten komikler) son iki senedir kaçınılmaz sonu bir kaç ay daha ötelemeye çalışmaktan başka bir şey yapmadılar.

    ithalata dayalı ve borçla dönen talebi kısamıyorlar çünkü bu sözde refah yanılsaması dışında ellerinde bir şey yok. oysa yapılması gereken dövizin ipini salmak ve ithalata dayalı tüketimi mümkün olduğunca azaltmak. böylece elde kalan üretim imkanlarıyla (ki ne yazık ki 10 yıl öncesine göre üretim gücü ve kaynakları çok azalmış bir ülkeyiz) ihracatı ve turizmi olabildiğince teşvik etmek.

    peki neden yapmıyorlar?

    avm yap içinde ithal mal sat, vergi toplama kdv, ötv ve salmalardan rüsum kes şeklinde özetlenebilecek akp ekonomi politikasının sacayaklarından en önemlisi sekteye uğrar da onun için. diğer iki ayaksa devlete yani halka ait ne varsa el altından satmak ve dış borç dilenmek.

    satacak ciddi bir kaynak kalmadı. bunu maliye bakamayanı kürt mehmet kendi ağzıyla itiraf etti. en son kamuya ait sosyal tesisleri satmanın peşindeydiler. dış borçda ise her seferinde bir öncekinden daha kısa vadeli ve/veya yüksek faizli borç toplayarak artık çarkın dönemeyeceği noktaya geldiler. eskiler "con ahmet'in devr-i daim makinası" derdi öyle bir dalga dümendi sonu geldi.

    şimdi ise pis kıçlarıyla ısıttıkları koltukları terketmemek için merkez bankası rezervlerindeki "emanet" parayla döviz satıp, doların kurunu düşük tutarak gemiyi biraz daha yüzdürmeye çalışıyorlar. bunun için de hükümetlerüstü olması gereken merkez bankasına emir yağdırıp, dolar iki lirayı geçmesin, başımız ağrımasın diye zaten yaklaşmakta olan ekonomik felaketi iyice hızlandırıyorlar.

    akp'nin merkez bankası'nın başına kondurduğu erdem başçı'nın bağımsız bir politika izlemeye ise ne cesareti yeter ne de bilgisi. yaptığı enflasyon tahminlerinde hep yanılan, rezerv dağılımları hakkında dahi bilgisi kıt bir dalkavuktan fazlası değil...

    konu uzayacak bağlayalım...

    bu gidiş gidiş değil...

    asgari ücretin 200 - 250 dolar arasına düşeceği günler geliyor. nüfusun yüzde 90'ı hindistan standartlarına gerileyecek.

    yaklaşan krize borçlu olarak yakalanmayın!
    4 ...
  28. 41.
  29. neo liberal ekonomi politikasının enkazı altında kalmış gariban kurumumuzdur. alın verin ekonomiye can verin diyerek tüketimi patlatarak ithalatı uçuran merkez bankası şimdi cari açık ve borç ödemelerinin yarattığı sıkıntılardan dolayı kıvranıyor. kullanılabilir düzeydeki 45 milyar dolarlık merkez bankası rezervlerini 2 haftada 3.5 milyar dolar azaltmayı başardıkları için tebrik etmek gerekir kendilerini.
    1 ...
  30. 42.
  31. Personellerine cömert olan bankalar bankasıdır.
    0 ...
  32. 43.
  33. Geçtiğimiz hafta doları düşürmek için sadece iki günde 4 milyar dolar sattığı iddia ediliyor (kesin rakamları 15 gün sonra açıklayacak). Yine iddiaya göre bu şekilde satabileceği tutar 31 milyar dolarmış. Yani iki günde bu paranın %12'ye yakınını çarçur etti çünkü dolar düşmediği gibi yükseldi. Dediklerine göre bütün rezervi bassa doları en fazla 15 kuruş düşürebilirmiş artık. Tüm Merkez Bankası ellerini açmış FED'in faiz yükseltmemesine dua ediyormuş yoksa türkiye olarak yandık. Durum böyleyse ulusça edelim o duayı.

    Ali Babacan'ın kankası bir akp militanını mb'nin başına koyarsan böyle oluyor galiba. Alev alev yanan on katlı bir binayı maşrapayla söndürmeye çalışmak.
    1 ...
  34. 44.
  35. önce başkanı sonra inadıyla bu kadar saçmaladıktan sonra piyasaya boyun eğmesi gerçekten üzüntü verici.
    dolar 2.10'u aşmadan yapması gerekenleri 2.40'a yaklaşırken yapmasına anlam vermek hakkaten ve hasseten zor. ekonomi bilmemekten değil bu yapılanlar. bu durumda bilip de yapmamalarının iki sebebi olabilir.
    ya padişah korkusu daha doğrusu göt korkusu ya da kurların yükselişinden birilerinin çıkarı olması. her iki haldede sorumluluk sahibi olarak kendilerinden bunun hesabını kim soracak merak ediyorum doğrusu.
    0 ...
  36. 45.
  37. gece yarısı! çok sert faiz arttırımı yapmış olan kurum...

    şimdi soruyorum;

    diyelimki ben bu toplantıdan herhangi birisiyim ya da karardan bir şekilde haberim var ve kötü niyetliyim, iki gün önceden toplantıyı duyuruyorum/duyuyorum! ve gece yarısı ciddi oranda faizi arttımı yapılıp TL yi türkiye iç piyasası kapalı iken cazip hale getiriyorum/getiriliyor...

    bu noktada, forex üzerinde hesaplarım varsa ve 800 kaldıraçla toplantıdan önce düşüşe oynadıysam bu kararı verdikten sonra cebime ne kadar girer?*

    şimdi, gece yarısı bu kadar ciddi arttırım yapmanın amacı nedir?
    bu arttırımı gece yapmanın amacı nedir?
    gün içinde piyasalar açıkken neden yapılmadı?
    tek dayanağımız! sizin forex oynamamış olmanızı ummak mı?
    neden faiz lobisi diyerek, önceki dönem küçük küçük arttırım yapılıp piyasa rahatlatılmadı*
    hiç mi aklınız yok?

    şimdi başbakan çıkar "gece yarısı benden habersiz yapıdı, haberim yok der... *
    arkadaş cebimizdeki tüm para size gidiyor zaten daha ne istiyorsunuz? yazık!

    artık durun yeter!
    4 ...
  38. 46.
  39. faiz arttırımı öncesi vatandaşım 3 küsür milyar dolarını boşu boşuna satmış kurum.
    0 ...
  40. 47.
  41. ne yaparsa yapsın başbakan'ı asla memnun edemeyen bağımsız banka. başbakan'ın ağır sözleri sonrası bugünkü 5n1k'da cüneyt özdemir tarafından boks torbasına benzetilmiştir.
    0 ...
  42. 48.
  43. adı neden türkiye cumhuriyeti merkez bankası değilde, türkiye cumhuriyet merkez bankasıdır ?
    bu yazıyı okumazdan evvel ki cehaletim için nedamet duyduğum banka. hakikaten kim bun %12 ?

    (bkz: http://www.yeniakit.com.t...l-de-cumhuriyet-6354.html)
    0 ...
  44. 49.
  45. Cebimdeki irili-ufaklı bütün “banknot”ları çıkarıp, serdim masanın üzerine...
    Ve “bugüne kadar fark etmediğim”, belki sizlerin de fark etmediği bir şeyi fark ettim.
    Bütün “kâğıt para”ların üzerinde, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası” yazıyordu!.. Dikkat edin; “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası” değil, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası!”
    ilk önce, bir “baskı hatası” olduğunu düşündüm!...
    Ama, hepsi de “hatalı” olamazdı ya!..
    Gerçekten “hata” değilmiş...
    Bu durum, “Merkez Bankası’nın tarihsel gelişimi” ile ilgiliymiş...
    Merkez Bankası, 1930 yılında çıkan bir kanunla karma yapıda bir anonim şirket olarak kurulmuş!.. Banka kurulduğunda “devletin payı” sadece “yüzde 15” imiş ve ilk isminde “Türkiye” ibaresi de yokmuş.
    Banka kurulduğunda, hisseleri halka ilân ile satılan, “çok sayıda yerli ve yabancı ortağı olan karma yapıda bir anonim şirket” görünümündeymiş!... Bankanın adına “Cumhuriyet” kelimesi, o zamana kadar “para basma hakkı”nı elinde bulunduran Osmanlı Bankası’ndan farklı olduğunu ve “Cumhuriyet dönemi”nde kurulduğunu göstermek için konulmuş!..
    Anlayacağınız; ilk kurulduğunda “Cumhuriyet Merkez Bankası” imiş!..
    “Türkiye” ibaresi çok sonradan eklenmiş!
    Ne var ki; “devlet payı”nın sadece “yüzde 15” olması ve “karma yapıda bir anonim şirket” özelliği taşıması dolayısıyla, bankanın adında yer alan “Cumhuriyet” kelimesine “devlete aidiyet”ini gösteren “i” harfi ilâve edilmemiş!..
    Sizin anlayacağınız; Merkez Bankası, “Türkiye Cumhuriyeti’ne ait” değil!.. “Türk Liraları”nı basıyor ama Türkiye Cumhuriyeti’ne ait değil!..
    “Karma” yapıda, bir “anonim” şirket!..
    iLK ORTAKLARI KiMDi?
    1930 yılında “devlet payı”nın sadece “yüzde 15” olduğu Merkez Bankası’nda, “başka pay sahipleri” de varmış!..
    Merak ettim, geri kalan “yüzde 85 pay” acaba kimlere aitti?..
    Hepsi “yerli” miydi, yoksa “yabancılar” da var mıydı aralarında?..
    Eğer varsa;
    Bu “yabancı”lar “hangi ülke”nin vatandaşlarıydı ve “hangi din”e mensuptular?
    Uzmanlar;
    “Orada kal” demişlerdi.
    Kalmıştım ama sormuştum:
    “Devlet payı, hâlâ aynı oranda mı?..”
    Öyle ya; hâl⠓Cumhuriyeti” değil, “Cumhuriyet” yazıyor banknotların üzerinde!
    “Hayır” demişti uzmanlar;
    “Gerçi anonim şirket olma özelliği aynen devam ediyor ama, devletin payı epey yükseldi!”
    Yüzde 51’i Hazine’nin, yüzde 21’i de Ziraat Bankası’nınmış!..
    Geri kalan “yüzde 28” kimin?..
    Dedik ya;
    “Anonim!”
    Yani, irili-ufaklı herkesin payı var!..
    Ve de;
    “Merkez Bankası’nın kararları”nda; az veya çok, bu “ortak”lar da söz sahibi!..
    Dolayısıyla;
    “Yüzde 51 payı” olmasına rağmen, tek başına Hazine’nin sözü geçmiyor!..
    Geçemiyor!.. Geçirtmiyorlar!..
    HAZiNE’YE “KAPiK” YOK!
    Alın size bir “ilginçlik” daha...
    “1211 Sayılı Kanun”la kurulan Merkez Bankası’nın “görev”leri arasında, “ülke ve hükümet menfaatlerini gözetmek” gibi bir ifade varmış!..
    Ama, yakın bir zamanda çıkarılmış bu madde!..
    Ne zaman mı?..
    Kemal Derwish, ABD’den “ithal” edildikten sonra!..
    Hani, Meclis’te IMF’nin dayattığı “15 günde 15 yasa” görüşmeleri vardı ya, işte o zaman!..
    4. Madde’nin, 25.4.2001 tarih ve 4651 Sayılı Kanun’la değiştirilen şeklinde, öyle bir ifade konulmuş ki; gel de dokun, dokunabilirsen Merkez’e!..
    O madde, şöyleymiş:
    “Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler...”
    Duruun, daha bitmedi!..
    Merkez Bankası Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair 25 Nisan 2001 tarihli ve 4651 sayılı bu Kanun’un 56. maddesi, 5 Kasım 2001 tarihinde yürürlüğe girmiş!.. Buna göre, Merkez Bankası, 5 Kasım 2001’den itibaren Hazine ile kamu kurum ve kuruluşlarına avans veremeyecek, kredi açamayacak bir hüviyete büründürülmüş!
    Düşünebiliyor musunuz;
    Merkez Bankası’ndaki “Hazine’nin payı yüzde 51”dir ama; Banka’nın Hazine’ye “avans” vermesi, ya da “kredi” açması engellenmiş!..
    Böylece; bir anlamda “başına buyruk” bir hüviyete büründürülmüş banka!..
    Bunu öğrenince, merakla sordum “uzman”lara:
    “Bu durumda hiç mi müdahale edilemez Merkez Bankası’na?.. Ne yani, devletten bağımsız bir kuruluş mu bu?”
    “işte” dedi;
    “Olayın püf noktası, bu soruda!”
    Devam etti;
    “Evet, Merkez Bankası özerktir, ama bağımsız değildir!.. Türk Ticaret Kanunu’na tabidir!.. Hazine; büyük ortak olarak; eğer bir sakatlık görürse, hesaplarını ibra etmeyebilir!.. Ya da olağanüstü kongre talebinde bulunur ve hesap sorabilir!.. Ama, her ne hikmetse, her kongrede ibra edilir bu hesaplar!.. Yani, aklarlar Merkez Bankası yönetimini!..
    Hesap sormazlar!..”
    HAZiNE’NiN PAYI YÜZDE 55
    Haa, 1930 yılında, yani Atatürk döneminde kurulan ve o yıllarda “Devlet’in payının sadece yüzde 15 olduğu” Merkez Bankası, hep böyle mi kalmış?..
    Elbette hayır!..
    Devletin ana damarı olan Merkez Bankası’nda 1931’den 1970’e kadar Devlet’in yüzde 15, Devlet dışındakilerin yüzde 85 hissesi vardı... 1970’de Devletin hissesi yüzde 51’e çıkarıldı.
    2002’de iktidara gelen AK Parti Hükümeti ise, “Devletin payı”nı “yüzde 55”lere çıkardı!..
    Merkez Bankası’nda, Hazine ve Ziraat Bankası’nın dışında, başka banka ve kuruluşların “toplam yüzde 13 hisse”leri var... Hazine ve Ziraat’in toplam hisselerinin “yüzde 74” olduğu düşünüldüğünde, geri kalan “yüzde 12’lik hisse”nin “kimlere ait olduğu” bir “sır” gibi saklanıyor ve asla açıklanmıyor!.. O hisseler, “diğer” bahsinde geçiyor ama o “diğer”ler kimdir, belli değil!’
    YÜZDE 12 KiMLERiN?
    Bu “yüzde 12’de”; mesel⠓ingilizler”in, ya da Rotschild veya Rockefeller ailelerinin payı var mıdır?..
    Yoksa niye açıklanmıyor?..
    Varsa niye açıklanmıyor?.
    Gördünüz ya; “faizlerin yüksekliği”nden ve cebimizdeki “banknot”lardan yola çıkıp, nerelere geldik?
    Doğrusu, bu “para denizi”nde kulaç ata ata yoruldum.
    Ve sordum kendi kendime:
    “Merkez Bankası bizim mi?”
    Bizimse; paraların üzerinden niye “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası” yazıyor?
    “Aidiyet” eki olan “i” nerede?..
    Ve ayrıca; “yüzde 55 pay sahibi” olmasına rağmen, Hazine, niye “hesap” soramıyor, “faiz”leri niye düşürtemiyor?..
    Sözün özü;
    “Özerk”liğin de ötesinde, “bağımsız” mı bu banka?..
    Ya da; “kime, kimlere bağlı?”
    kaynak: Hasan KARAKAYA / YENi AKiT

    facebookta gördüğüm yazı üzerine dikkatimi çeken hede. yazı epey ilginç olmuş.
    2 ...
  46. 50.
  47. Bugunki makro iktisat oncesi soru beklediğim konulardan biri * .
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük