dünyadaki bilenen bor'un yüzde 90 türkiyede. geleceğin petrolu , enerji kaynağını işlemeye başlarsa eğer tükiyede değil israil amerika diz çöküp biat eder ( tamam biraz abartık farkındayım )
ama yinede , bölgede çok güçlü bir ülke olacaktır.
yabancılara arazi edinme hakkının tanındığı, elçilerin önce rezervli bölgeleri gezdiği bir memlekette boru işleyebileceğimizi sanma hayalinin bir parçasıdır.
ama einstein'ın dediği gibi "imagination is more important than knowledge." nasıl çevrilir? "hayal gücü bilmekten daha önemlidir." güzel bir bakış açısıdır, hatta ilerleme için gereklidir.
peki fizik teorilerinden siyasetin farkı nedir? teoriyi ispatlama yükümlülüğünüz vardır, büyük oranda ikna edersiniz insanları teorinin doğruluğuna farazi ama tutarlı formülleri uygulayarak..
siyasette ise anlaşmalar vardır ve bunlar gerçektir. üstelik karşılıklı müeyyideler söz konusudur ve kalemin arkasındaki silgiyi çevirip hiç yapılmamış gibi silip yeniden oluşturamazsınız bu anlaşmaları. Gönül iyi olmamızı ister, ama istekleri yerine getirebilecek yetenekli siyasetçiler olmadan hayaller hayal olarak kalır siyasette.
türkiye bu bor olayını yapamaz, daha doğrusu yaptırmazlar. çünkü; uluslararası anlaşmalar ile çeşitli yaptırımlar ve kısıtlamalar olacaktır, ve bu da türkiye'ye bir müddet zarar verecektir. bu zarar devlete büyük yük getireceğinden bor işine cesaret ediLeMez.